Radyonun en bilinen Kürt simaları Xalê Birê lakabıyla tanınan Brahîmê Newrozî, Hemîd Yusufî, Mistafa Elîzade ve Îran Xanım olarak tanınan İran Mucerd’dir. Radyo yayınlarının Makü, Urmiye ve Mahabad Kürtlerini olumlu bir şekilde etkilediği bu dönemde binlerce Kürtçe türkü ve şarkı kaydı arşivlenir. Kürt sözlü edebiyatında yer alan her destan ve olay klami makamında kayda alınır. Doğu Kürdistan’ın söz hazinesinin arşivlenmesi ve bir çoğunun günümüze ulaşması araştırmacılar ve Kürtler açısından büyük bir hazine niteliğindedir.
Kürt kültürünün ana harçlarından biri de sözlü edebiyatı her eve her alana taşıyan müziğe aşık müzikle var olan dengbêjlerdir. Dengbêjleri sadece ses icracısı olarak adlandırmak onlara haksızlık olacaktır. Dengbej Kürt toplumunun şairi, hikayecisi, müzisyeni ve yaşayan canlı tarihidir. Bir kitap gibi her şeyi hafızasında taşıyıp gelecek nesillere aktarabilen sadece dengbejdir.
Urmiye radyosunun en bilinen üç sanatçısından sizlere bahsetmek istiyorum. Dengbêjliği ve devrimci yönleriyle bilinen İbrahim Newrozî, Hemid Yusufi ve zor şartlar altında geçen bir yaşamın sonunda intihar eden İran Xanım.
Urmiye radyosunun sanatçılarından olan İbrahim Newrozi de kendisini sanatıyla Kürt toplumuna sevdiren simalardan biridir. Dengbejlerin bir kısmı mahlas kullanmayı kendince yararlı bulup farklı adlarla toplumda tanınmışlardır. İbrahim Newrozi de Doğu Kürdistan’da Xalê Birê olarak tanınır ün salar.
Xalê Birê’nin ne zaman dünyaya geldiği hakkında elimizde herhangi bir bilgi mevcut değil. Şıkaki aşiretine mensub olan Birê, Urmiye’nin Coni köyünde dünyaya gelir. Şıkak aşireti Urmiye Gölünden Şemdinli, Müküs ve Behdinana kadar çok geniş bir bölgede varlıklarını sürdüren büyük aşiretlerden biridir.
Xalê Birê’nin müzik tarzı Serhad bölgesinin müzik tarzıyla birebir aynıdır. İran’a farklı sebeplerden dolayı göç eden Kurmanci konuşan Kürtlerin bir kısmı Serhad bölgesinden oraya gitmişlerdir. Maku, Urmiye ve Mahabad’ın bir bölümünde konuşulan Kurmancinin Serhad bölgesinde konuşulanla aynı olduğu görülür. Bu gerçek Xalê Birê’yi ya da İran Xanım’ı bir kez dinleyen her Kürdün anlayabileceği kadar açık ve yalındır.
Xalê Birê sadece dengbej ve sanatçı değildir aynı zamanda o bir devrimcidir de. O haksızlığa, zulme karşı olan yüreği özgürlükle dolup taşan bir halk sanatçısı ve savaşçısıdır. Yıllarca Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı için savaşır, mücadele eder. Bu amaçla İran Kürdistan Demokrat Partisine katılır. 1978 ve 1993 yılları arasında gerilla mücadelesi yürütür. Partisinin her kademesinde fedakarca çalışır, emek verir. Şah’ın Beyaz Devrimine ve Şah’dan sonra iktidara gelen Humeyni’nin önderliğindeki İran İslam Devrimine şahitlik eder. Humeyni döneminde yoğun baskı ve zorluklarla karşılaşır. 1986 yılında öldürüleceğini anlayan Xalê Birê kaçak yollardan İstanbul’a gitmek zorunda kalır. Ülkesinden ayrılan bu serçe yürekli dengbej devrimcinin vatanına, insanlarına olan özlemi, hüznü ürettiği bestelerinde ruh bulur, kendisini klamlarına yansıtır.
İran istihbaratının ajanları tarafından yeri bulunan Xalê Birê sokak ortasında uğradığı silahli saldırı yüzünden aylarca İstanbul’da adı gizli bir hastanede tedavi edilir. Saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Xalê Birê ta ki İran devletinin yurt dışındaki siyasiler için 1993 yılında ilan ettiği genel affa kadar çok zor koşullarda yaşamını sürdürmek zorunda kalır. 1993 Genel Affıyla birlikte o da tekrar doğup büyüdüğü kendini bulduğu topraklarına geri döner.
Bir süre işsiz gezen ve denbejlikle ekonomik olarak yaşamını sürdüremeyeceğini anlayan Xalê Birê, kilim ve halı ticareti yapmaya başlar. İstanbulda tanıdığı Kürt ve Türk kişiler aracılığıyla yörenin bilinen değerli el dokuması halılarını İstanbul’a göndererek yaşamını kazanmaya çalışır.
Urmiye radyosunda üç yüze yakın şarkısı arşivlenen altı yüze yakın şarkı besteleyen sanatçı en çok Delal, Bedewê, Lê Lê Zeriyê, Eşqa Dilan, Keçika Canê ve Hevalo klamlarıyla bilinir.
2001 yılında doğup büyüdüğü Urmiye’nin Coni köyünde yaşamını yitiren Brahîmê Newrozî (Xalê Birê) dost, arkadaş ve sevenlerinin katılımıyla son yolculuğuna uğurlanır.
Doğu Kürdistan’ın yetiştirdiği büyük değerlerden biri olan bu serçe yürekli sanatçı Kürtlerin tarihi hafızasında ürettikleriyle her zaman var olmaya devam edecektir.
Urmiye radyosunun güzel sesli hoş sohbetli, cana yakın, sesi hüzün dolu dengbêjlerinden biri de Hemîd Yusufî’dir.
Gerçek adı Ebdulhemîd Yusifî olan Hemîd Yusufî 1926 yılında Şırnak’ın Dıryan Vadisine bağlı More köyünde dünyaya gelir. Ailesi daha sonra Urmiye’nin Tirgewer Bölgesinde bulunan Kuran köyüne göç eder. Bölgede dinlenen Erivan Radyosunun Kurmanci yayınlarından etkilenen sanatçı küçük yaşlarda dengbejliğe ilgi duyar. Gençliğinde yörede sesinin güzelliğinden dolayı hızlıca tanınır. Onunda tıpkı İbrahim Newrozi ve İran Xanım gibi Serhad bölgesinin dengbejlerine büyük ilgisi vardır.
Yusufî, Qazi Muhammed önderliğindeki Kürt Ulusal Mücadelesine kayıtsız kalmaz arkadaşlarıyla birlikte peşmerge güçlerine katılır ve savaşın en ön saflarında yer alır. Mahabad Kürt Cumhuriyetinin kurulması ve savunulmasında aktif rol alır. Hem sesi hem de silahı ile inandığı değerler için savaşır.
1955 yılında Sara Mıstefa ile evlenir. 24 yıllık evliliğinden 7 oğlu ve 2 kızı olur. Doğu Kürdistanlı sanatçı Kawa Urmiye Hemid Yusufi’nin oğludur.
1969 yılında Urmiye radyosunda işe başlayan Yusufi, arkadaşları İbrahim Newrozi, Mıstefa Elizade, Ehmed Ehmedi ve İran Xanım ile birlikte bölgede Kürt kültürünün gelişimi için fedakarca uğraşır. 1969’dan 1975 yılına kadar sesi Urmiye Radyosunda yankılanan Yusufi halk tarafından sevilen, sayılan halkla iç içe yaşayan kendisini halkın hizmetkarı olarak adlandıran halkçı bir sanatçıdır.
Aşk, kahramanlık, destan ve efsaneleri konu alan klamlarıyla tanınan Hemid Yusufi 1979 yılında Urmiye’nin Kuran Köyünde ailesi ve sevenleri tarafından son yolculuğuna uğurlanır.
Ömrü sanat ve mücadeleyle geçen bu yiğit, fedakar, direnişçi ses her zaman tarihin hafızasında var olmaya devam edecektir.
Kuzey Kürtlerinin en çok aşina olduğu, dinlemeye doyamadığı sanatçılardan biri de İran Xanım’dır. Gerçek adı İran Mucerd olan dengbej 1950 yada 1951 yılında Doğu Kürdistanın Bıradost İlçesinin İnkesu Köyünde dünyaya gelir. Babasının adı Ebdulrehman annesinin adı ise Peribişan’dır. Geçimini çifçilikle sürdüren ailesinin ekonomik durumunun kötü olmasından dolayı çocukluk ve genç kızlık dönemlerinde zengin bir ailenin yanında gündelikçi olarak çalışmıştır.
Bölgede yaşayan Said adında bir gençle evlendikten sonra Somanawa Köyüne gelin gider. Said’ten 2 oğlu ve 1 kızı olur. Uzun yıllar Said’le yaşamını sürdürür. İran Xanım da diğer birçok dengbej gibi Erivan Radyosunun etkisinde kalır. Kısa sürede sesinin güzelliği yaşadığı bölgede ün salar. Kocasının desteği sayesinde toplumsal gerilik ve baskılara karşı sanatıyla mücadele eder.
1971 yılında Mistefa Elîzade, Hemîd Yusifî, İbrahim Newrozî’nin önerisi ve desteğiyle Urmiye Radyosunda çalışmaya başlar. İslam Devrimi ve Humeyni’nin iktidara gelmesiyle sanatını özgürce icra edemez. Baskı ve zorluklara maruz kalır.
Kocası Said’in kuma getirmek istemesi bütün hayatını değiştirir. Kocasını ve çocuklarını terk ederek bir süre ailesinin yanında kalır. Said’den sonra tanıştığı Dadaş Nasıri ile evlenir ve Tahran’a yerleşir. Üç yıl sonra ekonomik ve sosyal nedenlerden dolayı Dılmaqan Şehrine yerleşir. Burada 15 yılını geçiren İran Xanım eşiyle birlikte tekrar göç yollarına düşer ve Urmiye’ye gider. Urmiye’de kocasıyla birlikte küçük bir dükkan açarak yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar.
Hayatı zorluklar ve mücadeleyle geçen İran Xanım 2001 yılının Ağustos ayında intihar ederek yaşamına son verir. Her ne kadar yakınları ve sevenleri inanmasa da Urmiye Hastanesinin raporlarına göre intihar ettiği kesinlik kazanmıştır.
Sesi ve kendisi Kürdistan’ın her köşesinde bilinen ve severek dinlenilen İran Xanım en çok Kula Dilê Min, Delal, Arifo Lawo, Bajo, Emrê Min, Bavê Lalo, Dotmam û Pismam, Filîtê Quto, Gewrê, Lo Şivano, Şerê Cezo û Salih Begê klamlarıyla tanınır.
Urmiye Radyosu da tıpkı Erivan, Gürcistan, Kahire ve Bağdat Radyoları gibi yaptığı Kürtçe yayınlarıyla Kürtlerin toplumsal, kültürel, siyasal hayatında olumlu etki yapan dinamiklerden biri olmuştur. Radyo Kürtçe yayınlarıyla Kürtlerin duygu ve ruh dünyasının zenginleşmesine katkılar sunmuştur.
Hangi Kürd’ün yaralı yüreği ve ruhunu açarsanız içinde yaşayan ona ses veren bir dengbêj vardır. Kürt sözlü edebiyatının kıymeti yeterince bilinmemiş, ömürleri halka karşılıksız hizmetle geçmiş bu kahramanların yarattıkları değerlerin unutulmamasında en büyük görevin Kürt medyasına düştüğü açıktır.