Ilısu Barajı’nda su tutma işlemi 10 Haziran’da iptal edildi. Ancak Devlet Su İşleri’nin (DSİ) açıklamalarına göre su tutma işlemi 1-2 ay ertelendi. Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi İnglizce ve Türkçe dillerinde UNESCO’ya seslendiği bir imza kampanyası başlattı.

İmza kampanyasının metni 15 Mayıs’ta 120’nin üstünde sivil kuruluşun imzaladığı ve hükümete yönelik yapılan acil çağrıya dayandırıldı. Başlatılan imza kampanyası şu an kadar 7 bini aştı. Ekoloji hareketleri kampanyanın amacının kısa sürede onbinlerce imzaya ulaşmak olduğunu belirtildi. İmza kampanyasında, inşatında büyük oranda bitmiş Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi’nin neden olacağı sosyal, kültürel ve ekolojik yıkım ve kayıplar özetlendi. Hasankeyf’in Göbeklitepe’nin ikizi olduğu vurgulandığı metinde, Hasankeyf’te 2017’den beri yaşanan tahribatlara rağmen Dicle Vadisi’nde halen çok daha fazla kurtarılacak kültürel mirasın olduğu vurgulandı.

‘Ortadoğu’nun en büyük sulak alanı’

İmza metninde, 80 bin insanın yoksullaşma riski ve Dicle Nehri’nin tehdit altındaki biyolojik çeşitliliği de Ilısu Projesine karşı çıkmak için tek başına yeterli olduğu da ifade edildi. Yine tamamlanması durumunda Irak üzerindeki beklenen çok büyük olumsuz etkilere de dikkat çekilip Güney Irak’taki Mezopotamya Sazlıkların Ortadoğu’nun en büyük sulak alanı bilgisi paylaşıldı. Metinde ayrıca, Hasankeyf ile eş değer tarihi mirasa sahip en az 289 höyükten ancak 15’inin arkolojik kazısı yapılmış höyükler de risk altında olduğu belirtildi.

‘Allianoi gibi’

İmza metnin sonuna doğru Türkiye hükümetinden Ilısu Projesinin bir an önce durdurulup, etkilenen bölgede yeni, şefaf ve katılımcı bir tartışma sürecinin başlatılması gerektiği talep edilmektedir. İmza metni şu sözlerle son bulmaktadır: “Allianoi gibi Hasankeyf’in su altında kalmaması bizim ellerimizde! Hasankeyf Kültürümüz, Dicle Doğamız!”