Ahmet Türk'ün kayyum kararına karşı açtığı dava reddedildi

Mardin 2. İdare Mahkemesi, HDP Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk’ün, görevden uzaklaştırılması ve yerine kayyum atamasına karşı açtığı davanın reddi yönünde karar verdi.
22.07.2020, Çar - 17:09
Ahmet Türk'ün kayyum kararına karşı açtığı dava reddedildi
Haberi Paylaş

Ahmet Türk, görevi ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma olmadığı ve görevden uzaklaştırılmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle dava açmıştı.

Mahkeme kararının gerekçesinde, Türk’ün üzerine atılı iddiaların görevi ile alakalı olduğunu söyledi. Belediye başkanlarına yönelik her suç isnadına, ihbara ve şikayete dayanılarak sınırsız biçimde görevden uzaklaştırma işlemi tesis edilmesinin kamu hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde yerine getirilmesini sekteye uğratmayacağını belirtti.

Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ahmet Kanbal’ın haberine göre, Türk’ün avukatlarından Erdal Kuzu, mahkemenin kararına karşı Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunacaklarını açıkladı.

Kararda şu ifadeler yer aldı: “Bakanlığın, kendisine ulaşan ihbar ve şikayetlerin doğruluk derecesini, isnat edilen suçun özelliğini dikkate alarak, görevden almayı gerektiren olumsuzlukları hukuken kabul edilebilir nitelikte açık olarak belirtip gerekçesini ortaya koyarak, geçici tedbir niteliğindeki görevden uzaklaştırma işlemini tesis etmesi hukuk devletinin gereğidir.”

“İçişleri Bakanlığına tanınan kayyım atama yetkisinin kamu yararına aykırı, nesnel iddialara dayandırılmadan kullanılmasının belediyelerin özerkliğini zedeleyeceği ve demokratik toplum yapısının gelişmesini engelleyeceği” de kararda ifade edildi.

Mahkeme, Türk hakkında 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerden önceki süreçte açılan davaları sıralayarak, İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı “ön inceleme/araştırmanın” seçimden sonra da devam ettiğini kaydetti.

Kayyumda “kamu yararı” görüldü

Türk’ün icra ettiği görevi, üzerine atılı iddiaların görev yaptığı süre içinde Anayasal düzene, hukuka ve mevzuata bağlı kalıp kalmadığı konusunda kamuoyunda şüphe uyandıracak ciddiyette olduğunu ifade etti:

“Bununla birlikte yine söz konusu kovuşturmalar kapsamında alınacak olası bir mahkumiyet hükmünün, 2972 sayılı Kanunun 9 ve 2839 sayılı Kanunun 11 ve 5393 sayılı Kanunun 44'üncü maddeleri uyarınca davacının belediye başkanlığının düşürülmesine sebebiyet vereceği dikkate alındığında, bu soruşturma ve kovuşturmaların doğrudan davacının göreviyle ilgili olduğu anlaşıldığından davacının anılan iddiası yerinde görülmemiştir. Soruşturma ve kovuşturmaların davacının göreviyle ilgili olduğu anlaşılmakla, yerel yönetimlerin seçilmiş organları veya bu organların üyeleri hakkında, görevleriyle ilgili bir soruşturma başlatılması halinde geçici bir önlem olarak İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabileceği, bu konuda merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde açık bir idari vesayet denetimi yetkisi bulunduğu ve bu yetkinin gerek savcılıkça yapılan ceza soruşturmasına, gerekse mahkemece yürütülen kovuşturmaya konu anılan fiillerin niteliği ve ağırlığı göz önüne alındığında somut nedenlere dayalı olarak ve soruşturmanın selameti için ve yapılan görevin niteliği ile bağdaşmayacağı dikkate alınarak kullanıldığı kanaatine varılmakla, bu nedenlerle davacının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin olarak kamu yararı ile hizmetin gereği olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3194 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:07:08