Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Buldan; HDP işte bu değişimi ve dönüşümü başarmak için vardır. HDP’yi engelleyebilmek, durdurabilmek için uğraşadursunlar; bizler yolumuza kararlılıkla ve en güçlü şekilde, halklarımızla birlikte devam edeceğiz. Bir kez daha vurguluyor ve altını önemle çiziyorum: HDP’nin durduğu nokta; demokratik siyaset zeminidir. HDP’yi silah, şiddet ve çatışmayla bağdaştıramaz, öyle bir fotoğrafın içine yerleştiremezsiniz. İftiralarla partimizi illegalize etmeye çalışan yalan merkezlerine buradan tekrar sesleniyoruz: HDP’nin durduğu yer diyalog ve müzakere zeminidir. Demokratik çözüm ve barış zeminidir. Halkımıza verdiğimiz sözün gereği olarak durduğumuz zemin aynı zamanda demokratik mücadele zeminidir. Her koşulda bu zeminde yürümeye kararlı olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum. HDP demokratik siyaseti tercih edenlerin mücadele ettiği bir partidir. Bunu hiç kimse engelleyemeyecektir.
İMRALI’DAKİ DİYALOGU SONUNA KADAR DESTEKLERİZ
Demokratik çözüm için toplumsal barış için diyalog ve müzakereye dayalı yöntem tek çözüm yoludur. Bu çerçevede İmralı’da yürütülecek diyalog görüşmelerini sonuna kadar destekleriz.
Ancak bir taraftan mutlak tecridi uygulamaya devam edenlerin diğer taraftan İmralı’dan söz etmelerini asla samimi bulmuyoruz. Bir tarafta rehin tutulan demokratik siyasetçiler; Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, İdris Baluken, Gültan Kışanak ve tüm arkadaşlarımız, diğer tarafta ise İmralı’da ağırlaştırılan tecrit. Sürdürülen bu iki durumu da, bu iki durum üzerinden yürütülen tartışmayı da doğru bulmuyoruz, kabul etmiyoruz. Bunu da herkesin bilmesi gerekiyor. Biz, demokratik çözümün, demokratik müzakerenin ve onurlu bir barışın zeminini yaratma konusunda sonuna kadar kararlıyız.
Hrant Dink’in katledilmesinin 15’inci ölüm yıldönümünde anan Buldan, “Gündeme geçmeden önce yarın yani 19 Ocak, Sevgili Hrant’ın Dink’in katledilişinin 15’inci yıl dönümü. Sevgili Ahparing’i saygıyla, sevgiyle ve büyük özlemle anmak istiyorum. Evet, Hrant’sız 15 yıl geçti. Ama yüzündeki umut dolu o kocaman gülüşü unutmadık. Cesaretini yüreğimize yazdık. Bize emanet ettiği barışı asla unutmadık! Yarım kalan özgür bir ülke düşünü asla unutmadık. Evet; katili de onunla resim çekenleri de onların arkasındaki karanlığı da tabi ki unutmadık ve unutmayacağız. Cinayete giden süreçte rol oynayan üst düzey kamu görevlileri ve rütbeliler hakkında bugüne değin tek bir işlem yapılmadı, tek bir dava açılmadı. Cinayetin arka planı aydınlatılmadı. Sorumlular, cezasızlık zırhıyla korundular. Kollandılar ve korunmaya devam ediyorlar. Merkezinde devlet görevlilerinin planlayıcı ve yönlendirici olarak yer aldığı bir cinayettir, Hrant Dink cinayeti” dedi.