Fatma Kurtulan: Kürdistan'ı Kürtlere değil kendilerine anlatsınlar

HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Binali Yıldırım'ın "Kürdistan" ve Dersim açıklamalarına ilişkin "Meclis kürsüsünde Kürdistan diye bir coğrafya, Kürtler diye bir halk, bu halkın Kürtçe bir dili var dediğimiz de bir iki cümle Kürtçe konuştuğumuz da yoğun tepkiler olurken, şimdi oraya gidip Kürdistan demek, Kürtlerin varlığından bahsetmek, Mustafa Kemal’in TBMM toplarken orada Kürdistan Mebusu olduğunu söylemek gerçekten anlamsız. Kürtler bunları zaten biliyorlar. Bunu gelip kendine anlatsınlar. " dedi.
08.06.2019, Cts - 09:29
Fatma Kurtulan: Kürdistan'ı Kürtlere değil kendilerine anlatsınlar
Haberi Paylaş

Binali Yıldırım’ın "Kürdistan" ve Dersim açıklamasını "gülünç" olarak yorumlayan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, "Kürdistan kelimesinin bulunduğu tüm önergelerimiz ‘kaba, yaralayıcı, kırıcı’ denilerek geri dönüyor. Binali Bey Meclis Başkanı iken de öyleydi, şimdi de öyle" dedi.

AK Parti ve MHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Binali Yıldırım, 6 Haziran’da Diyarbakır’a yaptığı ziyarette, "Kürdistan mebusu" ve "Bu ülkede bir Dersim hadisesi var. Dersim hadisesinden dolayı devlet adına özür dileyen bir iktidar var" demişti. Yıldırım, İstanbul’da seçilmesi halinde Kürtçe kurslar açacağını da söylemişti. Cumhur İttifakının adayının "Kürdistan ve Dersim" çıkışını Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan değerlendirdi.

"Tümüyle İstanbul Seçimlerine Yönelik"

Yıldırım’ın açıklamasının bariz bir şekilde 23 Haziran’daki İstanbul seçimlerine yönelik olduğunu dile getiren Kurtulan, her dönemde iktidarlar tarafından zaman zaman Kürt sorununun dillendirildiğini anımsattı. "Şöyle bir bütün olarak ele aldığınız da belki en temelsiz ve trajikomik olan şu anki Binali Yıldırım’ın yaptığı durumdur" diyen Kurtulan, "Geçmişte belki kendilerince bir alt yapısı, bir anlamı vardı. Toplumun böyle bir beklentisi vardı. Konjonktürel olarak toplum bu tür söylemleri duyma ihtiyacındaydı. Şuan ki durum o kadar bariz ki gerçekten insan üzülüyor. Yani ‘AKP’de hiç mi biraz aklı selim düşünen bir insan yok mu?’ diye düşünüyor insan. Tümüyle İstanbul seçimlerine yönelik olduğu açık” dedi.

"Dersim Meselesine Yaklaşımlarını Biliyoruz"

Benzer söylemlerin AK Parti tarafından geçmişte de kullanıldığını söyleyen Kurtulan, özellikle AK Parti'ye Kürtlerin birçok kez şans verdiğini hatta bu desteği bir kaç seçim üst üste de yaptığını hatırlattı. Gelinen aşamada ise Kürtlerin bu kadar seçime endeksli ve menfaate dayalı bir söyleme karşılık vermeyeceğini vurgulayan Kurtulan, "Daha geçen haftalarda Dersim tabelasının indirilmesine dair Meclis’te konuştuğumuz da iktidar ve ortağı tarafından büyük tepkilere maruz kaldık. Dersim’de tabelasına sahip çıkarken, tehdit edildik. ‘Dedelerinizi düşünerek, hareket edin sonunuz dedeleriniz gibi olur’ dediler. Bitlis’te tabela indirdiler" diye yaşananları hatırlattı.

"Kürtlere Değil, Kendilerine Anlatsınlar"

Kurtulan, "Meclis kürsüsünde Kürdistan diye bir coğrafya, Kürtler diye bir halk, bu halkın Kürtçe bir dili var dediğimiz de bir iki cümle Kürtçe konuştuğumuz da yoğun tepkiler olurken, şimdi oraya gidip Kürdistan demek, Kürtlerin varlığından bahsetmek, Mustafa Kemal’in TBMM toplarken orada Kürdistan Mebusu olduğunu söylemek gerçekten anlamsız. Kürtler bunları zaten biliyorlar. Bunu gelip kendine anlatsınlar. Gelip Meclis’te bunu tüm parlamenterlere izah etsinler. Onların, kendilerini söylediklerine ikna etmeleri gerekiyor. Kürtlerin bildiği şeyleri gidip, Kürtlere anlatmak gerçekten çok anlamlı gelmiyor" diye belirtti.

"İnsan Bu Kadar Mı Öngörüsüz Olur"

Kürtçe’nin, Kürt halkının yaşadığı coğrafyanın adının bir bütünen yasak olduğu bir Türkiye’de yaşadıklarını vurgulayan Kurtulan, şöyle devam etti: “Kürde karşı tahammülsüzlük her yerde var. Rojava’daki politikaları, Kürdün herhangi bir olası kazanımına engellemeye çalışıldığına tanık ediyoruz. Türkiye’de herhangi bir Kürt hakkının, talebinin karşılığı yoğun baskı, işkence, gözaltı, tutuklama, aldığı seçimleri iptal etme, belediyelerine kayyum atama gibi bir sürü uygulamalar devam ederken, Kürdistan’a sayın Binali Yıldırım’ın gidip, oy istemesi, desteğini istemesi Kürt halkının kabul edebileceği bir durum değil. Bu kadar mı insan öngörüsüz olur. Kürtler artık çok değişti sanırım Binali beyin bundan haberi yok. Eski Kürtler yok, diyeli yıllar oldu. Hele ki Cumhur ittifakının adayına destek vermek, artık MHP’lileşen bir AKP’ye oy vermenin kendisini daha çok ezme sömürme, yok sayma politikalarına destek verme anlamına geldiğini Kürtler çok iyi biliyor.”

"Kürtlerin Verecek Oyu Yok"

İçerisinde Kürdistan kelimesinin geçtiği önergelerin dahi Meclis çatısı altında tahammül edilemediğine dikkat çeken Kurtulan, "Kürdistan kelimesinin bulunduğu tüm önergelerimiz ‘kaba, yaralayıcı, kırıcı’ denilerek geri dönüyor. Binali Bey Meclis Başkanı iken de öyleydi, şimdi de öyle. Bu söz iki oy almaya hizmet ediyor valla Kürtlerin de öyle verecek oyu olduğunu düşünmüyorum. Kürtler cevabını sokakta buna gülerek, veriyor” diye ekledi.

"Tek Kürtçe Gazeteyi Kapattınız Siz"

Yıldırım’ın "Kürtçe kurs" açacağına dair yaptığı açıklamaya dair Kurtulan şöyle yanıt verdi: "Tek yayın yapan Kürtçe gazeteyi kapattılar, muhabirleri yargılanıyor. Bölge de açılan Kürtçe okulları, kursları kapattılar. AKP’nin, Kürt, Kürtçe, Kürt halkı adına ve onun kolektif hakları adına tek bir projesi yoktur. Tam tersine daha çok nasıl bastırılacağına dair her gün yeni politikalar üretilirken, günlük olarak her sabah insanlara günaydın yerine o gün bu ülkenin kaç çocuğunun öldüğünün bilançosunu veriyor. Her gün bombalanan o topraklarda bu ülkenin evlatları ölüyor."

"Bu Halkı Hala Tanımamış Olmaları Üzücü"

Kurtulan, son olarak şunları söyledi: “Binali beyin tek doğru sözü Kürtlerin oyunun hiç kimsenin tekelinde olmadığı sözüdür. Evet doğru Kürtler artık kendini tercih ediyor. Kürtlerin sağa, sola, kendisini ezene verecek oyu olmadığını, tercihini bu yönde kullanmayacağını artık herkesin anlaması gerekiyor. Kürtler bunlara itibar etmeyecek kadar politikleşti insanı üzen hala bu toplumu bilmiyor olması. Binali bey boşa zaman harcamış, keşke başka yerden başlasa, bu kadar seçim odaklı insanlarla dalga geçer gibi bir politika ile oraya gitmesi kendini gülünç durumuna düşürüyor. Dilimizi, kültürümüzü yaşatmayı bırakalım, sözünü etmek bile bugün Türkiye’de yasak. İnsanlar sokakta, dolmuşlar da anadilini konuştuğu için tartaklanıp, dövülürken bir yargılama dahi yapılmıyor. Böylesi bir Türkiye’de Kürdistan demesi gerçekten inandırıcı değil.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 5111 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:39:48