"Parti kapatma tartışması bir demokrasi sorunudur" diyen Sancar, "Kapatma isteyenlerin temel sorunlara hiçbir çözüm önerisi yok. Küçük ortak (MHP), HDP üzerinden gerilim yaratıyor, herkesi tehdit ediyor, şantaj yapıyor. Muhalefetin bu konudaki dilini de eleştiriyorum" dedi.
HDP'li tüm vekiller için fezleke hazırlandığını söyleyen Sancar, "Diyarbakır’da yaptığım esnaf ziyaretinden bana fezleke geldi. Garo Paylan 'sevgili Demirtaş' dediği için fezleke geldi. Fezlekelerin %99’u sözlerimizle, faaliyetlerimizle ilgili. Fezlekeler bizim değil demokrasinin sorunudur" ifadelerini kullandı.
"Dil Sürçmesi Değil, Zihniyet Yansıması"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin geçtiğimiz haftalarda partili seçmenleri hedef alarak, "Seçimlerde 4 tane oy alabilmek için olmadık kalıba giriyorsunuz. Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin" sözlerine de değinen Sancar, "Anketlerin ortalaması bizi yüzde 12’nin altında göstermiyor. Bize göre oyumuz çok daha yüksektir. Bizimle baş edemedikleri için seçmene lanet okuyorlar. Yaptıkları özür kabahatlerinden beter. Bu bir dil sürçmesi değil zihin yansımasıdır" dedi.
"Yoksulluğu Örtmek İçin Bize Saldırıyorlar"
HDP'nin gerçekleştirdiği İş ve Aş Buluşmaları'nda halkın sorunlarını dinlediklerini belirten Sancar, "O kadar ağır bir işsizlik ve yoksulluk var ki sokağa çıktığınızda yüzünüze çarpıyor. Bunu örtmek için bize saldırıyorlar. Ülkenin kaynaklarının adil dağıtılması lazım" dedi.
"Bıraktık Siyaseti; Hani Ahlak, Hani Vicdan?"
Pervin Buldan'a yönelik hakaret ve cinsiyetçi küfürlerin ardından Selahattin Demirtaş'ın annesine yönelik ağır küfürlerin karşısında iktidarın tek bir söz dahi söylemediğini belirten Sancar, "Pervin Buldan’a aşağılık ağır hakaretler ediliyor. Demirtaş’ın annesine aşağılık hakaretler edildi. Cumhurbaşkanına hakaretten insanlar gözaltına alınırken bu cinsiyetçi hakaretlere karşı tek söz söylenmiyor. Bıraktık siyaseti; hani ahlak, hani vicdan?" ifadelerini kullandı.
"Umudu Yaratmak Muhalefetin Görevi"
Sancar, "Bu ülkenin umuda ihtiyacı var. O umudu yaratmak muhalefetin görevidir. Muhalefet bunu kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı dilden uzak durarak yapabilir. Türkiye’yi bu düşmanlaştırma politikasından çıkaracak olan güç biziz, bu sorumluluğu taşıyoruz" diyerek iktidarın söylem ve politikalarının kutuplaştırıcı olmasını eleştirdi.