İmralı kapısının sekiz yıl sonra avukatlara açılmasının ardından altı aydır devam eden açlık grevleri sona erdi. Açlık grevlerinin sona ermesinin yanı sıra, Abdullah Öcalan tarafından verilen mesajlar seçimlerden çözüm sürecine ve Suriye’ye kadar birçok başlıkta tartışmalara neden oldu.

Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı iki görüşmenin yeni bir çözüm sürecine ilerleyip ilerlemeyeceğini sorduğumuz HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, talepleri o yönde olsa da burada müzakere sürecine evrilecek bir adım görmediklerine dikkat çekti. Kurtulan,

Evrensel'den Birkan Bulut'a konuşan HDP'li Kurtulan, açlık grevlerinin başladığı günden beri birçok çağrılarının olduğunu belirtti, bu süreçte sekiz insanın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Ancak açlık grevlerinin altı ayda sonuçlanabildiğini belirten Kurtulan, açlık grevini bırakanların kalıcı hasarlarının olacağını ifade etti. İlk görüşmede avukatların da ısrarla bunun müzakere süreci olarak, müzakereye evrilecek bir metin olarak ele almanın doğru olmayacağını söylediklerine dikkat çeken Kurtulan, devam etti:

“Hükümet kaynakları da böyle bir açıklama yapmıştı. İkinci görüşmede de toplumsal uzlaşma, demokratik müzakere ve onurlu bir barışın her daim Türkiye’nin önünde olması gerektiği belirtiliyor. Yakalanmasından bugüne kadar Öcalan, avukat ziyaretleri ve partimizin heyetiyle toplantılarında da gündeminde demokratik müzakere ve onurlu barış açısından bir eylem açığa çıkarmaya çalışıyor. Biz burada müzakere sürecine evrilecek bir adım görmüyoruz. Herhangi emare de yok elimizde ve konjonktürel bir durum da söz konusu değil. Fakat talebimiz, beklentimiz, mücadelemizin temel argümanlarından biri ülkemizin önündeki acil çözüm bekleyen Kürt sorunu önümüzde duracaktır”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununa ilişkin açıklamalarını da sorduğumuz Kurtulan, artık Kürt sorununun demokratik çözümünün herkesin gündemine olması gerektiğini ifade etti.

Bu konuda çözümün adresi olarak Meclisi göstermenin oldukça önemli olduğunu belirten Kurtulan, fakat bunun gereğinin yapılması ve takipçisi olmak gerektiğini dile getirdi. Ana dil hakkının insanın varlık nedeni olduğunu belirten Fatma Kurtulan, “O yüzden bir halkın var olma gerekçesi ana dilini özgürce kullanması ve eğitimini almasıdır” dedi.

Öcalan’ın Suriye’ye ilişkin söylediklerini de sorduğumuz Kurtulan, devam etti:

“Bu görüşmeler İstanbul seçimi ya da Suriye ile ilişkilendirildi. Ancak Suriye ile ilgili Öcalan’ın düşünceleri hep olmuştur. Hatta Kürtlerin yaşadığı dört ülkede de anayasal güvenceyle bir statü kazanmasını savunmuştur. Suriye’ye ilişkin söylediği demokratik bir Suriye’nin oluşmasıyla birlikte Kürtlerin de kendi taleplerini, özgürlüklerini koruyarak geleceklerini kurması yönünde bir işaret vermiştir” .

23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine de değinen Kurtulan, 31 Mart seçimlerinde belirledikleri stratejinin gereğini yaptıklarını ve aday göstermeyerek destekledikleri yere kazandırdıklarını söyledi. HDP olarak yenilenen bu seçimde başarıyı da yenileyeceklerini belirten Kurtulan, bu konuda İstanbul’da çalışmalarının zaten başladığını dile getirdi.

Türkiye’nin hâlâ çeşitli isimlerle operasyonlarını sürdürdüğünü kaydeden Kurtulan, “Bunun daha önce olduğu gibi bugün de çözüm olmadığını biliyoruz. Bu ülkenin çocukları toprağa düşmeye devam ediyor. Ülkenin ekonomisinin bu kadar zorlanmasının temel nedenlerinden biri savaş politikaları. Şimdi yapmamız gereken savaşın çözüm olmadığı, bu ülkenin ihtiyacı olan barış için el ele vermemiz gerektiği çağrısını yapmaktır. Tüm demokrasi güçlerine mücadele birliği içerisinde olalım diyoruz. Demokrasi ittifakı Türkiye’nin geleceği için önemlidir" ifadelerini kullandı.