“PKK ve FETÖ adına suç işlemek ve casusluk yapmak” suçlamalarıyla tutuklanan ABD'li Rahip Andrew Craig Brunson, daha sonra sağlık problemleri nedeniyle ev hapsine alınmıştı.

Dün gerçekleşen duruşmada mahkeme, rahip Brunson’ın adli kontrol ve yurt dışı yasağının kaldırılarak serbest bırakılmasına karar vermişti.

Söz konusu olay Ankara-Washington hattında krize neden olmuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, dün bırakılır bırakılmaz ABD'ye uçan Brunson'un yargılama sürecinin kendi başına bir tartışma konusu olduğunu söyledi.

“Olayın hukuki boyutu ortada, yargılama süreciyle ilgili yargılamanın kendisi bir tartışma konusu” diyen Ayhan Bilgen, sözlerine şunları ekledi:

“Özellikle hükümete yakın gazetelerin bu konuyu manşetlerine taşırken takındıkları tavır ve isnat edilen suçlara baktığınızda, karşılaşan tablonun bir izahı yok. Yani hangisi doğru sorusunun muhatabı galiba hükümet ve hükümete yakın çevreler. Ajanlık, casusluk, neredeyse tüm örgütlere yardım gibi bir ton suçlama sayıp, sonra bu tabloyu bağımsız yargı saymanın imkanı yoktur.

Bu tablo, Türkiye'nin bütün ilişkilerinin bir pazarlık ve rehine siyasetine döndüğünün net göstergesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu hafta boyunca verdiği mesajlar, Brunson'un rehine görüldüğü, bunun için yargılama sürecinin araçsallaştırıldığını ve bir biçimde ABD ile ilişkileri düzeltmek için yeni bir hamlenin yapıldığını gösteriyor.”

“Bunun için tekrar tekrar 'Yargı bağımsızdır’ cümlesini tekrarlayarak, kendilerini inandırmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullanan, Bilgen, “Yani kamuoyunda daha önce Deniz Yücel vakasında Türkiye-Almanya ilişkilerinde tanıklık edilen durum ne ise bugün Brunson üzerinden de Türkiye-ABD ilişkileri konusunda aynı manzaraya tekrar tanıklık ediyoruz. Elbette ki bu tip davaların tutuklu yargılamalara dönüşmesi başından beri yanlıştır. Ama şimdi iki yanlıştan bir doğru çıkartmaya çalışıyorlar. Rehine siyasetini hem iç politikada hem de dış politikada temel yaklaşım olduğunu gösteriyor. İçeride gazeteciyi, siyasetçiyi bir takım çevrelere karşı koz olarak kullanma hükmü, yabancı ülke vatandaşları da dış politikanın pazarlık konusuna çevrilmiş durumda” diye konuştu.