HDP tarafından yapılan açıklamada "İstifa kararı, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu çok katlı krizin derinleşmekte olduğunun çarpıcı bir göstergesidir" denildi.
Hazine ve Maliye Bakanının istifasıyla birlikte 2021 Merkezi Yönetim Bütçesi'nin de hükmünü kaybettiği ifade edilen açıklamada,
"Türkiye Büyük Millet Meclisi devam eden bütçe tartışmalarını, yeni bir bütçe yapım sürecini başlatmak ve Türkiye’nin ihtiyaçlarının tepeden inme Saray bütçeleriyle karşılanamayacağını apaçık ortaya koyan son krizi bütçe hakkını Saray’dan geri almak için değerlendirmelidir.
Yönetim süreçlerini karanlık bir dehlize sokan tek adam rejiminde Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifasının kamusal kanallardan yansıtılamayışı rejimin kamusal denetim mekanizmalarının yokluğunun da en açık göstergesidir. Bu sürecin bir gün boyunca, neredeyse tamamı Hazine ve Maliye Bakanı’yla ve Cumhurbaşkanı’nın yakınlarının kontrolündeki yaygın medya ve kamu medyasında görülmemiş olması medya ve ifade özgürlüğü alanının Saray’ın avlusunda başlayıp orada bittiğine kuşku bırakmamaktadır. İstifa süreci bütün yönleriyle birlikte rejimin ve onu çevreleyen sermaye ve iktidar bloklarının çürümüşlüklerini açığa vurmuş ve meşruiyet gerekçelerinin kalmadığını dünyaya ilan etmiştir" denildi.
Krizin kaynağı ve sorumlusunun Erdoğan olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Devletteki bütün kurumsal özerkliklerin ve güçler ayrılığının son bulduğu bu rejimde Merkez Bankası Başkanı’nın da Hazine ve Maliye Bakanı’nın da mahalle muhtarlarının da Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu bir Anayasal karinedir.
Derinleşmekte ve çözülme kanalları tıkanmakta olan rejim krizinin ve ekonomik krizin daha da vahim hale gelmeden çözülmesi için Erdoğan ve kabinesinin Türkiye’ye yapabileceği tek iyilik istifa etmektir. Recep Tayyip Erdoğan’ı istifaya çağırıyoruz. Türkiye’yi selamete götürecek tek yol derhal seçime gitmektir. HDP buna hazırdır."