Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Sancar’ın açıklaması şöyle: “İktidar için hiçbir şey asla eskisi gibi olmadı bundan sonra da olmayacak. İşte bu tarihi anın yıldönümünde son derece değerli bir forum gerçekleştirdik. Foruma bölgenin çeşitli illerinden, çeşitli kurumların temsilcileri, seçilmişlerimiz, üniversite dayanışma koordinasyonu, Boğaziçi Dayanışma öğrencileri, kadın platformları, inanç örgütleri, dernekler, sendikalar ve meslek odaları katıldılar. 300’e yakın insanla güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Bu buluşmada esas amacımız halka dayanışarak yolumuza devam etmekti. Çeşitli çevrelerle, yöneticilerimizle, halkımızla istişare ederek yolumuza devam etmektir.
Bu toplantılarımız bundan sonra devam edecek. Bu buluşmada da tıpkı Newroz alanlarını dolduran milyonların bir arada olmasının, baskıya ve zulme karşı birlikte mücadele yürütmenin ortak akıl yaratmanın önemini bize göstermiştik. Bizler birlikte hareket ettikçe güçleniyoruz, iktidar ise bu güçten korkuyor. Hep söylüyoruz, korktukça panikliyor, panikledikçe öfkeleniyor hınç ve intikama yöneliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bizler bir arada olmaya, birlikte mücadele etmeye, toplumla birlikte tartışmalar yürütmeye ve birlikte yürümeye devam edeceğiz.
‘HDP’yi denklem dışı bırakmak istiyorlar’
Kaybedince seçim yenileme alışkanlığını biliyoruz. 7 Haziran’da gördük bunun örneğini. 7 Haziran sonuçlarını geçersiz kıldılar. 1 Kasım’a darbe seçimle gittiler. Ardından 31 Mart’ta da aynı durumu yaşadık, bunu da hep birlikte gördük. Aynısını o gün de yaptılar. İstanbul seçimlerini yenildiler ama kazanamadılar. Bu kez daha büyük kaybettiler. Yani bu yöntemlerle kazanamayacaklarını her seferinde gösteriyoruz. Göstermeye devam edeceğiz. Bunun da sonuçlarını önümüzde konulacak ilk sandıkta kendilerine yaşatacağımızı hatırlatalım. Meclis’teki oylamada yaptıkları şey de bundan farklı değildi. Seçimi kaybedince hemen oyun bozanlık yapmak ve kuralları değiştirmek, değiştirip seçimi kazanmak. Ama bunun bir sonucu bir sınırı var. İlk seçimlerde bunun en acı tecrübesini hep birlikte kendilerine yaşatacağız. Bu tecrübeyi yaşadıklarında en etkili gücün HDP olduğunu da göstereceğiz. O nedenle HDP’ye saldırıyorlar. HDP’yi denklem dışı bırakmaya çalışıyorlar. Seçimler ve seçim dışı bütün alanlarda kilit parti olduğumuzu kendilerine göstereceğiz.
‘Gergerlioğlu halkın vekilidir’
Yargı sistemi iktidarın siyasi gündemine, ajandasına göre pozisyon almakta ve karar vermektedir. Ömer Faruk Gergerlioğlu milletvekilimiz halkın vekilidir, halkın vicdanıdır. HDP’nin mücadelesinin sembollerindendir. Çünkü HDP bu halkın vicdanıdır, vicdan mücadelesinin adresidir. Ömer Faruk Gergerlioğlu da vicdanları harekete geçiren yılmaz insan hakları mücadelesiyle bu sistemi bu iktidarı fena halde ürkütmüştür. O nedenle hakkındaki mahkumiyet kararı hızla onanmış, hızla Meclis’e getirilerek okunmuş, vekilliği düşürüldü. Sevgili Ömer Faruk Gergerlioğlu hiç bir şekilde boyun eğmedi. Bu onlara büyük bir dertti. HDP budur. HDP onuru ayakta tutmanın, başı öne eğmemenin adıdır.
‘İktidar kaybetmeye başladığını biliyor’
Bu iktidar kaybetmeye başladığını biliyor, kaybetmekte olduğunu görüyor. Aslında siyaset biliminin klasik bir belirlemesidir; kaybeden iktidar eğer toplumun rızasına saygılıysa bunun gereklerini yerine getirir. Rızayı kaybetmiş iktidar kendine güveniyorsa rızayı yenilemek için seçimlere başvurur. Ama halka saygısı olmayan, halkın iradesini tanımayan bir iktidar toplumun rızasını kaybettikçe baskı aygıtlarına sarılır. Zulme ve zorbalığa yönelir. Topluma güven verebilecekleri inandırıcı ve samimi politikaları yok bunların.
‘Tehditler bizi yıldıramaz’
Elbette bizler geçtiğimiz bu karanlık ortamdan aydınlık bir geleceğe doğru yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Tehditler bizi yıldıramaz. Zorbalıklar bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Türkiye’yi askeri ve sivil darbe tartışmalarından kurtaracak HDP’nin temsil ettiği mücadelesini verdiği demokratik siyaset eşit ve özgür yaşam fikriyatıdır, yani demokratik cumhuriyettir. AKP - MHP demokratik siyasete darbe sürecini devamlı hale getirmek için her gün kürsüden, saraydan halkı korkutmaya sindirmeye çalışırken, bizlerse bu anlayışa ve uygulamaya karşı itirazlarımızı ve sesimizi daha fazla yükseltmeye, cesareti örgütlemeye devam edeceğiz.”