Sancar: Müzakere istiyoruz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Biz programlarımızı kimseye kayıtsız şartsız kabul edilmek üzere dayatıyor değiliz. Toplumun bütün kesimleri ile müzakere istiyoruz. Türkiye’de demokrasiye giden yol, müzakere ve diyalog, katılım ve toplumsal meşruiyetten geçiyor” dedi.
26.09.2021, Paz - 13:02
Sancar: Müzakere istiyoruz
Haberi Paylaş

Eş Genel Başkan Sancar, Ankara’da düzenlenen “Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı”nda konuştu.

Sancar, gündem tartışmaların Kürt sorunu etrafında yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleştirilen yerel yönetimler konferansının anlamlı olduğuna dikkati çekti.

Katılımcıları Kürtçe selamlayan Sancar, HDP’li belediyelere atanan kayyumlara değinerek, “Halk iradesine saygısızlığın başladığı yerde demokrasi biter” dedi.

Yaşanan süreci “kayyum rejimi” olarak niteleyen Mithat Sancar, bu “rejimin” halk iradesini gasp etmenin “en vahşi yöntemi” olduğunu kaydetti.

Seçim ittifakları sürecinde yapılacak olan müzakerelerin önemine dikkati çeken Mithat Sancar özetle şunları söyledi:

“Halk iradesine saygısızlığın başladığı yerde demokrasi biter. İşte kayyım rejimi halk iradesini gasp etmenin en vahşi yöntemi olarak demokrasinin tümüne yönelik bir darbe olarak karşımıza çıktı ve Türkiye’de çöküşün en önemli adımı oldu. Türkiye’yi karanlık bir çukura sürükleyen gelişmelerin en kritik yerinde halk iradesini tanımayan, keyfi, tekçi anlayış yatıyor. Eğer bu anlayışı durduramazsak gelecekte de böyle olacaktır ama biz bu gidişatı durdurmaya kararlıyız. Demokrasiyi sağlam bir şekilde yerleştirebilmek için halk iradesine mutlak saygı, halkın denetimi ve halkın katılımı şarttır, bütün bunlar da yerelde başlar, ülkenin tümüne yayılır.

‘Kayyım rejimi aynı zamanda siyasal asimilasyon yöntemidir’

Kayyım rejiminin en az 3 alanda büyük tahribatları var. Birincisi kültürel asimilasyondur. Kayyım halk iradesini gasp ederken kimliğini de talan ediyor. Kültürel asimilasyonun yani 100 yıllık planların en ağır uygulamasını kayyım rejimi oluşturuyor. Kayyım rejimi aynı zamanda siyasal asimilasyon yöntemidir. Çünkü Kürt halkını kendi iradesini kullanabilen bir özne olmaktan çıkarmayı ve siyasal hayatına yabancılaştırmayı hedefliyor. Kürt halkının kendi olarak var olma, kendi ilkeleri ile siyasal temsiliyet oluşturma imkanlarını ortadan kaldırmak istiyor. Kürt halkını iradesiz, başka partilere dağıtılmış, etkisiz bir topluluğa dönüştürme operasyonunun en önemli aracıdır. Oysa kayyıma karşı yerel demokrasiyi savunurken biz Kürt halkının siyasi özne olma hakkını da savunuyoruz. O nedenle kayyım rejimine karşı mücadele siyasi özne olma hakkına sahip çıkma mücadelesidir.

‘HDP ittifakta çözümün anahtarı’

Biz programlarımızı kimseye kayıtsız şartsız kabul edilmek üzere dayatıyor değiliz. Toplumun bütün kesimleri ile müzakere istiyoruz. Türkiye’de demokrasiye giden yol, müzakere ve diyalog, katılım ve toplumsal meşruiyetten geçiyor. HDP bunun en etkili önerilerini sunuyor. Yarın da temel mesajımız bu olacak. Hedefimiz bu, müzakere istiyoruz. Müzakereyi çıkarınca siyaset kalmaz, sorunları silahla, şiddetle, savaş politikaları ve güvenlikçi anlayışla değil müzakere diyalog ve en geniş toplumsal mutabakatla çözmek istiyoruz. Türkiye’nin tüm sorunlarını çözmeye talibiz. HDP olmadan bu ülkeye demokrasiyi, barışı, eşitliği özgürlüğü getirmek mümkün olmayacaktır. Müzakere kanalları yerleştikçe, diyalog sürekli hale geldikçe bunu Türkiye'nin bütün halklarına anlatabileceğimizden hiçbir şüphe duymuyoruz…

Yolumuza büyüyerek devam ediyoruz. Tüm engellemelere rağmen HDP büyüyor. Müzakere yolunu genişlettikçe halkların demokratik iradesini, HDP’nin demokrasi güçleriyle oluşturacağı ittifakta çözüm gücü ve çözümün anahtarı olduğunu yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3626 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:22:34