Temelli: Dost ve düşman bilsin ki mutlaka kazacağız

Hakkari'de mitingde konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Hiçbir yere gitmiyoruz. Burası bizim vatanımız, burası bizim yurdumuz. Ortak vatanımızda demokratik cumhuriyet mücadelesini dün olduğu gibi, bugün de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. O yüzden 31 Mart´ta sandığa gidiyoruz" dedi.
22.03.2019, Cum - 16:05
Temelli: Dost ve düşman bilsin ki mutlaka kazacağız
Haberi Paylaş

Temelli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

"Biz Sandığa Gidiyoruz Onlar Gidiyor"

31 Mart’ta bu halka “defolun gidin” diyenlere en güzel yanıtı sandıkta vereceğiz. Hiçbir yere gitmiyoruz. Burası bizim vatanımız, yurdumuz. Ortak vatanımızda, demokratik cumhuriyet mücadelesini dün olduğu gibi bugün de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. O yüzden 31 Mart’ta biz sandığa gidiyoruz, onlar iktidardan gidiyorlar. Bakın bu ülke, bir adaletsizlik bir hukuksuzluk bir zulüm girdabına sıkışıp kaldı. Çok uzağa gitmeyelim; tam 4 yıldır her gün adaletsizlik arttı, her gün hukuksuzluk arttı, her gün şiddet arttı. Kürde şiddet, kadına şiddet, emekçiye şiddet arttı, zulüm arttı. Onlarca, yüzlerce, binlerce insanı, kadını, emekçiyi kaybettik. Evlatlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik. Kentlerimiz yıkıldı, bu savaş politikasından bu hukuksuzluktan beslenenler her gün halklarımıza zulmü ve şiddeti dayattılar. İktidarda kalmak için bu meşru olmayan, bu hakka hukuka sığmayan siyasetlerini bize dayatmaya çalıştılar. Ama biz tüm bu şiddete ve zulme rağmen, demokratik siyasetten asla vazgeçmedik. Barış mücadelemizden asla vazgeçmedik.

"Çekindikleri İçin Saldırıyorlar"

Onların mücadelesi değerlidir. O yüzden bu mücadeleye sahip çıkmalıyız. Hakkın, hukukun, adaletin yolunu gösteren mücadeledir. Hiçbirini kaybetmek yitirmek istemiyoruz. Ölümler olmasın istiyoruz. Biz yaşam için mücadele eden bir partiyiz. O yüzden de diyoruz ki demokrasi, barış, adalet mücadelemizde yeni yaşamı var edeceğiz. Bu yeni yaşam mücadelesinde, demokrasi mücadelesinde bir çok arkadaşımız cezaevinde tutsak. Bir suçları olduğu için değil, sevdaları olduğu için. Buradan onlara da selamlarımızı, saygılarımızı yollayalım. Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a, İdris Baluken’e selamlarımızı yollayalım. Tüm tutsak arkadaşlarımıza selamlarımızı yollayalım. Onların şahsında, tüm tutsak arkadaşlarımıza selamlarımızı yollayalım. Onların sevdası ile Türkiye’nin o beklediği umutlu günlere hep birlikte kavuşturacağız. Asla vazgeçmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. İşte bunu bildikleri için, bu kararlı mücadeleden korktukları için, çekindikleri için sabah akşam HDP’ye saldırıyorlar, sabah akşam bize saldırıyorlar.

"Beni Size Şikayet Ediyorlar"

Kürtleri, Kürt halkını düşmanlaştırıyorlar. Kah diyorlar ki “Kürtler defolun gidin”, kah diyorlar ki “HDP’liler, Kürtler -hatta hızlarını alamıyorlar- çiftçiler teröristtir”. Bu da yetmiyor beni size şikayet ediyorlar. Şaşırmış bunlar şaşırmış! Diyor ki, Kürtlere sesleniyor, bakın diyor “Bu adam var ya Kürt bile değil”. “Bile”. yani bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürdü ikinci sınıf vatandaş yapıyor. Bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürt, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ve biz Kürtler hiçbir zaman kimliğinden, inancından dolayı kimseyi ikinci sınıf vatandaş kabul etmeyiz. 72 millete aynı nazarla bakarız. Eşitliği, bir arada yaşamı savunuruz. Dolayısıyla benim Kürt olmadığımı sizlere şikayet ederek 3-5 oyun peşinde koşanlara en güzel yanıtı hep birlikte vereceğiz. Ez Kurdim, Tirkim, Türkiyeliyim. Sürekli hakaret ediyor. Bir cumhurbaşkanı sürekli insanlara hakaret ediyor. Bunu kabul etmiyoruz. Bu hakaretleri, bu saldırgan dili, bu nefret söylemini kabul etmiyoruz. Bizden birine hakaret edersen bil ki hepimize hakaret etmişsindir. Herkes haddini bilecek. Edep yahu edep edep!

"Oylar HDP'ye Gidecekler"

Miting yapıyor ya, sinevizyonlarda habire bu şiddet videosunu gösteriyor. Bunu yapmayın. İnsanları şiddete, nefrete yöneltmeyin, teşvik etmeyin. Siyaseti bu dilden bu üsluptan kurtarın. Bunlardan umudumuz yok. Bunlar artık kendini kaybetmiş. Ama biz yeni siyaset anlayışımızla asla bu dili kullanmayacağız. Bu üsluba cevap vermeyeceğiz. Siyaseten tükenmişler. Artık siyaset yapamaz hale gelmişler. Kürtlere bunca nefretten sonra baktılar sonuçlar kötü, Kürt kardeşlerim demeye başladılar. Kürtler bize oy verir demeye başladılar. Hani bizim oylar haramdı, ne oldu? Hani biz defolup gidiyorduk? Hani biz teröristtik? Ne oldu? Seçim yaklaştı, anketler kötü. Şimdi inanıyorlarmış ki HDP’liler, Kürtler, HDP’ye oy verenler, onlara oy verecekmiş! Bak, buradan sesleniyorum. Bizim oylarımız anamızın ak sütü kadar helaldir, helal! Bu helal oyların gideceği yer bellidir. Bu helal oylar HDP’ye gidecektir, demokrasiye, barışa gidecektir. Bu oylar yolunu şaşırmaz. Bu oylar rotasından çıkmaz. Bu oyların yolu özgürlük yoldur, demokrasi yoludur, barış yoludur.

"Her Yerde Hayata Geçireceğiz"

Kayyımlardan kentlerimizi kurtaracağız. Çok daha fazla ilçede, ilde HDP iktidara gelecek. Umutsuzluğa yer yok. Bütün bu enkazı hep birlikte kaldıracağız. İşsizlik sorununu da yoksulluk sorununu da çözeceğiz. Birlikte karar alacağız. Birlikte üreteceğiz. Üreten biziz yöneten de biz olacağız. Hayvancının sorununu da çiftçinin sorununu da esnafın sorununu da hep birlikte çözeceğiz. Demokratik bir planlama çerçevesinde, hem yerel yönetimlerde görev almış arkadaşlarımızla hem de halkımızla hepimizin özlediği o yeni yaşamı, Hakkari Çukurca’da, Şemdinli ve var olduğumuz her yerde birlikte hayata geçireceğiz. Biliyorum çok az zamanımız kaldı, sabırsızsınız. Şurada önümüzde 9 gün kalmış.

"Buyurun Televizyona Çıkalım"

Şimdi hakikatin zamanı, istedikleri kadar televizyonlardan bizi uzak tutsunlar. Sabah akşam ele geçirdikleri o televizyonlardan, bize hakaret etsinler bize saldırsınlar. Kimse onları dinlenmiyor; dinlemeyecek de. Eğer cesaretleri varsa buyurun beraber televizyonlara çıkalım. Biz eşbaşkanlar olarak gelelim, siz de iki ortak gelin. Belki seyredilirsiniz! Gelin anlatın bakalım. Ne diyorsunuz? Buna cesaretiniz var mı? Yok. Bizim olmadığımız yerde atıp tutuyorlar, sinevizyon gösteriyorlar. Sürekli yalan, yalandan kim ölmüş! Bu yalanlara verecek cevabımız nettir. Bizim cevabımız HDP’dir. Stratejimiz güçlüdür, siyasetimiz güçlüdür. Çünkü bu tüm halkımızla beraber var ettik. Dedik ki HDP Türkiye’nin geleceğidir. HDP barıştır, umuttur. Tüm kayyımlardan kurtulacağız, daha fazla yerde de iktidara geleceğiz. O yüzden de birçok parti ile birçok demokrasi gücü ile ittifak yaptık. Kayyımları şimdi ittifaklarımızla beraber süpürüp atacağız. Yerellerde iktidara geleceğiz.

"Herkes Anladı Siz Anlamadınız"

Nerede HDP’nin ağacını görüyorsanız umut, barış, demokrasi oradadır. Mührünüzü ona vurun. Umudunuzu yalnız bırakmayın. Umudunuzla yürüyün, HDP ile yürüyün. Eğer HDP aday çıkarmamışsa, bilin ki oraya demokrasi güçlerine güç katacaktır. Demokrasi, barış, mücadele, güç katacaktır. AKP-MHP bloğunu HDP geriletecektir. İşte orada barış, demokrasi mücadelesine güç katın. Anladınız mı! Zaten, sizin anladığınızı biliyorum. CNN anlasın diye söylüyorum, Hürriyet anlasın diye söylüyorum, Anadolu Ajansı anlasın diye söylüyorum, TRT anlasın diye söylüyorum. Dost ve düşman bilsin ki biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 6947 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:06:57:39