Önceki çalışmalar aspirinin belirli kanser türlerine yakalanma riskini azaltabileceğini ortaya çıkarmıştı, fakat biliminsanları yıllarca aspirinin bu kadar ölümcül bir hastalığı önlemede nasıl işe yaradığını çözmeye çalıştı.
Yeni bir çalışmaya göre, Teksaslı biliminsanları ağrı kesicinin trombositlerle -kan pıhtılarının oluşumunda görev alan hücre parçaları- etkileşiminin, tümörlerin büyümesini durdurabileceğini ileri sürdü.
Normalde, trombositler bir yaradan sonra pıhtı oluşturarak, yeni kan damarları oluşumuna yardımcı olabilirler; fakat aynı eylem tümörlerin çoğalmasına ve hayatta kalmasına yardımcı olabilir.
Şubat ayında Kanser Önleme Çalışması kapsamında yayınlanan bir araştırma, aspirinin, normal pıhtılaşma sürecinin temel enzimlerinden olan COX-1’i ortadan kaldırarak bozduğunu buldu. Böylece, trombositler ile kanser hücrelerinin etkileşimi engellenerek, tümörlerin gelişimi frenlenmiş oluyor.
Bazı deneylerde yerel eczanelerdeki sıradan aspirinler kullanılırken, yeni çalışmalarda aspirin ve fosfatidilkolinden (PC; soya lesitininde bulunan bir çeşit lipit veya yağ molekülünden) oluşan özel bir karışım kullanılıyor.
Araştırma, geliştirilen yeni aspirin karışımı Aspirin-PC/PL2200’in, antiplatelet etkileri açısından sıradan aspirinlerle aynı veya daha belirgin etkiler oluşturduğuna dair kanıt sağladı.
Araştırmadaki biliminsanları ekliyor: “Bu sonuçlar, aspirinin kimyasal önleyici etkilerinin, kısmen, trombositlerin proneoplastik etkisini bloke eden ilaçtan kaynaklanabileceğini ve koliptal kanser ve muhtemelen diğer kanserler için etkili ve daha güvenli bir kimyasal önleyici ajan olarak Aspirin-PC / PL2200 kullanımını desteklediğini öne sürüyor.”