Hastayı daha az hırpalayan ilaçlar, 57 yaşındaki insan kaynakları müdürü Jenn Carroll’ı da sıkıntıdan kurtarabilir. 2018’de akciğer kanseri nedeniyle ameliyat olan Carroll, standart damar içi kemoterapi gördü. Connecticut’lı kanser hastası ilacın çok güçlü olduğunu ve kendisini çarptığını söylüyor.
AstraZeneca’nın Tagrisso adlı günlük hapını deneme şansıyla karşılaştığında Carroll bu fırsatı kaçırmamış. Kemoterapinin kesinliği olmayan hücre öldürme yaklaşımı yerine, Tagrisso belirli bir gen mutasyonunu hedef alıyor. Doktorlar, yan etkileri idare edilebilir olduğundan, kanserin tekrarlamasını önlemek için birkaç yıl boyunca kullanılabileceğini kaydediyor.
En olumsuz yanı ise Tagrisso dahil yeni ilaçların aşırı pahalı olması. Tutarı yılda 150 bin doları bulan ilaçların ne kadarının hastanın cebinden çıktığı ise sahip olduğu sağlık sigortasından gelirine ve başka etkenlere göre değişiyor. Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin bu hafta internet üzerinden düzenlenen toplantısında özellikle akciğer, prostat ve kolon kanserine karşı geliştirilen ilaçlar öne çıktı.
Akciğer kanseri
Akciğer kanseri her yıl dünyanın dört bir yanında en az 1 milyar 700 milyon can alıyor. Yale Üniversitesi Kanser Merkezi’nden Dr. Roy Herbst, akciğer kanserinin en sık rastlanan türüne yakalanan 682 hasta ile Tagrisso’nun klinik çalışmalarını yürüttü. Tüm hastalarda, EGFR denilen gen mutasyonuna uğramış ameliyat edilebilir akciğer kanseri tümörleri mevcuttu. Bu mutasyon, akciğer kanseri vakalarının yüzde 10 ile yüzde 35’i arasında, özellikle Asyalılar ve sigara içmeyenler arasında görülüyor.
Deneklerin yarısı ameliyat sonrası standart kemoterapi gördü ve ardından Tagrisso ya da plasebo denilen etkisiz hapı aldı. Bağımsız denetmenler çalışmayı geçen ay durdurdu zira ilacın işe yaradığı açıktı. İki yılın sonunda Tagrisso alan hastaların yüzde 89’u kanseri tekrarlamadan hayatta kaldı. Plasebo verilen hastalarda ise bu oran yüzde 53’e düştü. Tagrisso’nun sık görülen yan etkileri ise ishal, yorgunluk ve tırnaklar ta da apız etrafındaki deride iltihaplanma.
Tagrisso ilerlemiş akciğer kanserlerinin tedavisi için onaylandı. İlaç, ABD’de ayda 15 bin dolara mal oluyor.
Prostat kanseri
Erkeklerde görülen ilerlemiş prostat kanseri, genelde kanserin yayılmasına neden olan erkeklik hormonlarını baskılayan ilaçlarla tedavi edilir. Bu ilaçlar birkaç ayda bir iğne vurularak verilir ama etki etmesi günler bazen haftalar alır, üstelik birden alevlenen kemik ağrılarına, idrar yolu enfeksiyonuna ya da başka sorunlara neden olabilir.
Araştırmacılar Myovant Sciences’ın geliştirdiği Relugolix adlı bir hormon önleyiciyi test etti. 930 erkek üzerinde denenen bu ilaç, her üç ayda bir yapılan löprolid iğnelerinin aksine günlük alınan bir hap olarak da bir ilk.
Deneysel ilacı kullananların yüzde 97’sinin hormonları zaman içerisinde baskılanırken, löprolid iğnesi olanlarda bu oran yüzde 89 oldu. Tedavilerinin dördüncü gününde relugolix alan erkeklerin yüzde 56’sının hormonları baskılanmışken, iğne olanların hiçbirinin hormonları baskılanmadı.
Relugolix alan erkeklerin yüzde 3’ünde kalp krizi, inme ya da başka ciddi kalp sorunları görülürken, löprolid iğne olanlarda ise bu oran yüzde 6’ya çıktı. Aradaki fark geçmişte kalp sorunları yaşayan erkekler arasında daha da fazlaydı. Bu veri önemli zira prostat kanseri olan erkeklerde kalp hastalıkları sık görülen bir ölüm nedeni.
Myovant Sciences, ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) hala onay bekliyor. Hastalara ne kadara mal olacağı ise açıklanmış değil.
Kolon kanseri
Ecza firması Merck & Co.’nun satış rekorları kıran ilacı Keytruda, bağışıklık sisteminin kanseri bularak savaşmasını sağlıyor. Keytruda, ilerlemiş kolon kanseri ya da genetik hasarı olduğu için çok fazla mutasyona uğrayarak tedavisi zorlaşan tümörlerin başlangıç tedavisinde standart kemoterapi kombinasyonlarından daha iyi sonuç verdi.
Fransa’da yapılan araştırmaya 307 hasta katıldı. Keytruda alan hastaların durumlarının kötüleşmesi 16 ayı buldu. Kemoterapi görenlerin durumu ise 8 ay sonra kötüleşti. Bir yılın sonunda, kanseri kötüye gidenlerin yüzde 55’i hala hayattayken, kemoterapi alanların yüzde 37’si sağ kalabildi. İkinci yılın sonunda ise bu oran yüzde 48’e yüzde 19 oldu.
Kemoterapi görenlerin yüzde 66’si ciddi yan etkiler yaşarken, bu oran Keytruda alanlarda yüzde 22’ye düştü.
Uzmanlar kolon kanseri vakalarının yüzde 5’inin çalışmadaki özellikleri taşıdığına dikkat çekiyor ve bu yüzde 5’in içine giren hastaların iki haftada bir göreceği bu daha basit bağışıklık terapisiyle iyi sonuçlar alabileceğini belirtiyor. Keytruda’nın aylık maliyeti ise ABD’de 12 bin 500 dolar.