Türkiye Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de 2010’dan itibaren görülen Batı Nil virüsü enfeksiyonunun bu yıl altı kişide tespit edildiğini açıkladı. Bakanlığın açıklamasında, hastalığın insandan insana bulaşmadığı ve sürecin hassasiyetle takip edildiği söylendi.
Batı Nil virüsü ilk kez 1937’de Uganda’da Batı Nil bölgesinde görüldü. Kuşlarda ilk defa 1953’te Nil deltasında tanımlandı. Virüs, esas olarak kuşlarda dolaşan ama sivrisinekler aracılığıyla insana bulaşıyor. Hastalık insandan insana temas veya başka şekillerde bulaşmıyor.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, virüsün sivrisinekler aracılığıyla insana bulaştığını söyledi, “İnsanlarda semptomsuz da seyredebiliyor, ateşli bir hastalıkla da seyredebiliyor. Çok nadiren beyni tutan ağır bir tabloya neden olabiliyor” dedi.
Hastalığın yüzde 80 semptomsuz, yüzde 20 semptomlu seyrettiğini söyleyen Yavuz, belirtilerin başında ateş ve halsizlik geldiğini söyledi:
“Ateş, kırıklık, halsizlik, bazen vücutta kızarıklıklar, döküntüler olabiliyor. Yüzde 20’lik oranın daha küçük bir oranında ise menenjit dediğimiz baş ağrısı, kişilik değişiklikleri, uykuya eğilim, denge bozuklukları gibi semptomlar seyredebiliyor. Hafif vakalar genelde hastaneye gelmezler, bu tarz ağır vakalar hastaneye gelince tanı konuluyor ama ağır belirtiler nadir olarak gözüküyor. Özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ağır belirtiler gözüküyor.”
Virüsün insandan insana bulaşmadığının altını çizen Yavuz, “Sivrisinek ısırığı çok başımıza geldiği için genelde fark edilmiyor” diyerek şöyle devam etti:
“Bir hafta, 10 gün içerisinde belirtiler ortaya çıkabiliyor. Ağır vakalar nadir oluyor. Bulaşıcı hastalıklarda mücadele etmede korkunun hiçbir faydası yok. Akılcı çözümler alınmalı, nedir o? Sivrisinekten korunmak. Mümkün olduğunda sivrisinek ısırığından korunalım. Sivrisineklerin camdan, kapıdan girişini engelleyecek, eve girerse de bizi ısırmasını engelleyecek önlemler var. Bunları uygulayalım, önlemlerimizi alalım.”
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı virüsten korunmak için gereken önlemleri şöyle sıralıyor:
• Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde (güneş battıktan sonra) açık alanda fazla kalınmamalı, kalınması halinde kapalı giysiler giyilmeli,
• Pencerelere ve kapılara sineklik takılmalı, özellikle sineklerin çok olduğu dönemlerde cibinlik kullanılmalı,
• Sivrisinek üreme alanları yok edilmelidir.
• Suyu biriktiren kap ve oyuncaklardaki sular boşaltılmalı, kullanılmadığında ters çevrilmeli,
• Hayvan sulukları ve yalakları düzenli olarak temizlenmeli, içindeki sular haftada en az üç kez değiştirilmeli,
• Açık foseptik çukurlar kapatılmalıdır,
• Evlerin yakınındaki küçük su birikintileri kurutulmalıdır.(Kaynak)