Mushable Türkiye'de yer alan habere göre; Puna de Atacama platosunun üzerinde yer alan beyaz tuzdan oluşan düzlükler arasında, genişledikçe katmanlı tepecikler oluşturan ve stromatolit adı verilen geniş bakteri topluluklarını barındıran, yeşilimsi lagünlerden oluşan bir ekosistem bulundu. Bu benzersiz ekosistem, ilkel organizmaların gezegenimizde ortaya ilke kez çıktığı milyarlarca yıl öncesine bir bakış atmamıza imkan tanıyor.
Bu benzersiz ekosistemi keşfeden bilim insanlarından biri olan jeolog Brian Hynek açıklamasında şöyle dedi: "Bu lagün, Dünya üzerindeki en erken yaşam işaretlerinin modern örneklerinden en iyisi olabilir. Benim gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor, hatta herhangi bir bilim insanının da böyle bir şey gördüğünü sanmıyorum."
Dünya'daki hayatın en eski kanıtlarından bazıları, Batı Avustralya'da Marble Bar'da bulunan 3,45 milyar yıllık fosilleşmiş bu stromatolitler sayesinde bulunabiliyor. O dönemlerde, siyanobakteri adı verilen ve fotosentez yapan bu mikroplar, bu katmanlı tepecikleri oluşturuyordu. Siyanobakterilerin ürettiği önemli ölçüde oksijen ise bundan yaklaşık 1 milyar yıl sonrasına kadar Dünya'nın atmosferinde görülmüyolrdu.
Bu yeni keşfedilen ekosistem, günümüzde çölleşmiş olan, ancak eskiden göller ve nehirlerle dolu olan Mars gezegeninin nasıl olduğuna da ışık tutabilir.
"Benim gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor, hatta herhangi bir bilim insanının da böyle bir şey gördüğünü sanmıyorum.
"Eğer yaşam, Mars'ta fosil bırakacak seviyeye kadar geliştiyse, büyük ihtimalle bu şekilde görünürdü" diyor Hynek ve ekliyor: "Dünya'daki bu modern toplulukları anlamak, Mars kayalarında da benzer şeyler aramamız gerektiği konusunda bizi bilgilendiriyor."
Günümüz bilim insanları için bu ilginç lagünlerin bilinmiyor olması çok da şaşılacak bir durum değil. 35 nüfuslu bu küçük çöl kasabasında kalan araştırmacılar, uydu görüntülerinden lagünle ilgili ipuçları gördüler. Yol bitene kadar araçla ilerleyip, ardından yürüyerek bu yeşilimsi suları bulabildiler.
Hynek bu adımın da ne kadar zor olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Bazı yerlerde dizimize kadar bu tuzlu bulamaça batıyorduk."