Yaklaşık 1.300 yıllık dikdörtgen şeklindeki bu taş parçası, tepesinde boynuz benzeri iki çıkıntı bulunan ve bölgedeki diğer İslami alanlarda görülen satrançtaki kale taşlarına benziyor. Ancak diğer kaleler, bir asır veya daha sonrasına tarihleniyor.
Victoria Üniversitesi’nde bir arkeolog olan John Oleson, bulgularını Amerikan Oryantal Araştırma Okullarının yıllık toplantısında sundu.
arkeofili'nde yer alan habere göre, satrançtan daha basit tahta oyunları, Avrasya’da yaklaşık 4.000 yıl öncesine dayanıyor. Günümüze ulaşan yazılı kayıtlar, satrançın Hindistan’da en az 1.400 yıl önce başladığını gösteriyor. Tüccarlar ve diplomatlar muhtemelen oyunu batıya taşımışlardı.
Bir zamanlar önemli bir ticaret yolunun bulunduğu Humayma’da bulunan şüpheli satranç taşı, İslami bir ailenin burada mülk sahibi olduğu dönem olan 680 ile 749 arasına tarihleniyor.
Oleson, satrançın erken İslam dünyasında çok popülerleştiğini söylüyor. Aynı zamanda bu oyun, farklı geçmişlere ve kültürlere sahip insanları bir araya getiriyordu. O zamanki İslami metinler, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında ya da zengin ile fakir oyuncular arasındaki satranç eşleşmelerini anlatıyor.
İki atlı araba şeklindeki güneybatı Asya’dan gelen satranç kaleleri, 700’lerin sonlarına kadar uzanıyor. Oleson, İslami dönemin başlarında görülen iki çıkıntılı kale şeklinin, bu tür arabaları temsil ediyor olabileceğini söylüyor.