Dünya genelinde yaşanan iklim değişikliğinin etkileri giderek krize dönüştüğü süreçten Türkiye de Kürt illeri de nasibini aldı. Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2021 yılı kuraklık haritası ve 2022 yılı ile ilgili sıcaklık ve yağış verileri yaşanan durumun geldiği boyutu gözler anlatır nitelikte.
Artan sıcaklıklar, kuruyan göller, barajlar, tropikal iklimlerde yaşayan canlı türlerinin Türkiye’nin başta Kürt yerleşim yerleri olmak üzere çeşitli bölgelerinde görülmesi, göçmen kuşların göç etmemesi gibi gelişmeler, kuraklığın geldiği boyutu gösteriyor.
Kürt şehirlerinde yağışlar normale göre yüzde 80'den fazla azaldı
Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Eylül 2022 Alansal Yağış Değerlendirmesi verilerine göre Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın nerdedeyde butun kesimlerinde de yağışlar normale göre yüzde 80'den fazla azaldı.
2022 Yılı Kasım Ayı Ortalama Sıcaklıklarının 1991-2020 Normallerine Göre Mukayesesi verilerine göre Bölgenin Kasım ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 4.4 derece olup 2022 Kasım ayı da 6.3 derece olarak gerçekleşti. Bölgede en düşük sıcaklık eksi 10.2 derece olarak Erzurum’da, en yüksek sıcaklık ise 21.7 derece olarak Malatya’da gözlendi.
Ortalama sıcaklıklar, Şırnak, Cizre ve Akçakale’de mevsim normalleri üzerinde
Ortalama sıcaklık Şırnak, Cizre, Akçakale çevrelerinde mevsim normalleri üzerinde gerçekleşirken; bölgenin diğer kesimlerinde mevsim normalleri civarında gerçekleşti. Bölgenin Kasım ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 11.5 derece olup 2022 Kasım ayı da 12.9 derece olarak gerçekleşti. Bölgede en düşük sıcaklık 1.2 derece olarak Batman’da, en yüksek sıcaklık ise 27.1 derece olarak Birecik ve Ceylanpınar’da gözlendi. Bölgenin Ekim ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 19.5 derece olup 2022 Ekim ayı da 21.0 derece olarak gerçekleşti.
‘Canlıların barınma, beslenme ve üremesinde ciddi sorun yaşanır’
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç yaşanan kuraklığın etkileri ve sonuçlarını değerlendirdi. Kılıç “Kuraklık denilince ilk olarak aklımıza sular gelir. Nehirlerde, göllerde ciddi su seviyesi düşüşü yaşanır. Nehirlerden ziyade baraj ve doğal göllerde su seviyesi düştüğü zaman sularda oksijen konsantrasyonunda azalma meydana gelir. Bu hem balık ölümlerine hem de diğer tüm canlıları doğrudan olumsuz yönde etkiler. Oksijen miktarının azalmasının etkisi kadar diğer önemli bir sorun da burada yosun diyeceğimiz ötrofikasyonda da artma olur. Biz ona aşırı yosun çoğalması diyoruz. Onlar çoğalınca da diğer canlıların hem beslenmesi hem de barınması yönünde ciddi sorun yaşanır. Özellikle sığ sularda kıyılarda göl ve göletlerde canlılar üzerinde olumsuz baskılar yaşanır” dedi.
‘Geleceği daha da kötü görüyoruz’
“Kuraklığın bir diğer yönü de aşırı sıcaklar” diyen Kılıç şunları söyledi:
“Canlılar, susuzluk gibi aşırı sıcaklardan da olumsuz etkilenir. Yaş olarak küçük olanlarda ve daha büyük olanlarda daha şiddetli olarak etkilerini görürüz. Bunlar küresel ısınmanın sonucudur. Biz bunu Kürt illerinin tamamında hissedeceğiz. Daha önceden ılıman olan yerler daha sıcak, sıcak olan yerler de çöl iklimine yakın bir iklimle karşılaşacak. Bu sıcaklığın etkisi, daha şiddetli olarak gerçekleşecek. Bu durumda canlıların üremesi ve yavru verme sayısında ciddi azalma bekliyoruz. Maalesef gelecek dediğimiz dönemler de pek iyi değil. Geleceği daha da kötü görüyoruz. Çünkü küresel ısınma bu yönde baskısına daha da artıracak, kuraklığı ve susuzluğu daha şiddetli olarak göreceğiz ve hissedeceğiz.”