\'AKP adalet arayışımıza katliamlarla yanıt verdi\'
Kayıp yakınlarının eyleminde ilk olarak Hasan Ocak\'ın ağabeyi Ali Ocak konuştu. AKP hükümetinin iktidara gelmeden önce adalet arayışlarına yanıt vereceğini söylediğini dile getiren Ocak, \"Ancak, AKP adalet arayışımıza katliamlarla yanıt verdi\" dedi. Ocak\'ın ardından konuşan kayıp Abdullah Canan\'ın oğlu Tayyip Canan ise 2015 yılının acılarının son bulacağı bir yol olmasını temenni ederek, \" Bizler öncelikle sürdürülmekte olan barış girişimlerinin başarıyla sonuçlanmasını ve ülkenin geçmişiyle yüzleşip Hakikatleri Arama Komisyonu\'nun kurulmasını istiyoruz\" dedi. Kayıp Cemil Kırbayır\'ın avukatlarından Yaşar Kaya da Kırbayır\'ın kaybedilmesi ile ilgili Ocak ayı sonunda Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açılacağını ifade ederek herkese davaya sahip çıkma çağrısı yaptı.
\'Bu meydan aynı zamanda 2014\'ün de vicdanıdır\'
Kaya\'nın ardından konuşan HDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy. devletin 30 yıldır kaybettirme geleneğini sonlandırmadığını belirterek, \"Kaybedenleri biliyoruz ama kaybettirenleri neden bilmiyoruz?\" diye sorarak devlet ve AKP hükümetine geçmişle yüzleşme çağrısı yaptı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 2014 yılında 50 kişinin faili meçhul cinayete kurban gittiğini belirterek, \" 2014\'ten 2015\'e bu şekilde geldik. Dolayısıyla, buradaki meydan sadece 80 ve 90\'lı yıların vicdanı değil, aynı zamanda 2014\'ün de vicdanıdır\" diye konuştu.
\'Türkiye\'de cezasızlık, politik bir tercih olarak karşımıza çıkıyor\'
Konuşmaların ardından bu haftanın basın açıklamasını kayıp Hayrettin Eren\'in ablası İkbal Eren yaptı. Devletin cezasızlık politikasıyla insanlık suçlarını meşrulaştırdığını söyleyen Eren, \" Devleti yönetenler, yüzlerce insanın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu olan kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılmalarını ve evrensel hukuka uygun yargılanmalarını imkansız kılan egemen zihniyette ısrar ediyor. Ve bu zihniyet sonucu Türkiye\'de cezasızlık, yapısal bir olgu ve politik bir tercih olarak karşımıza çıkıyor\" dedi. Türkiye\'de cezasızlığa yol açan önemli nedenlerden birinin zamanaşımı, zamanaşımının ise etkin soruşturma yokluğu olduğunu belirten Eren, zamanaşımı uygulanamayacağı kuralının uluslar arası bir hukuk normum olduğunu ve Türkiye\'nin de buna uymakla hükümlü olduğunu kaydetti.
\'Devlet sırrı olarak saklanan belge ve bilgiler kamuoyuna açıklanmalıdır\'
Türkiye\'de yüzlerce insanın kaybedildiği halde kayıp iddiaları ile ilgili yürütülen az sayıda dava bulunduğunu ifade eden Eren, şunları söyledi: \" Ağır insan hakkı ihlallerinin yaşanmaması, adalet ve barışın tesisi için insanlığa karşı işlenmiş suçlarda etkin bir soruşturma yapılmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Devlet sırrı olarak saklanan belge ve bilgiler kamuoyuna açıklanmalıdır. Kaybedilen kişilerin ailelerine \'gerçeği öğrenme\' hakkını tanıyan BM\'nin \'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunması\'na dair uluslar arası sözleşme derhal imzalanmalıdır. Kayıplar gerçeği ile yüzleşmek için kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri ile diyalog başlatılmalıdır.\" Saydığı taleplerin gerçekleşmesi için mücadelelerini sürdüreceklerinin altın çizen Eren, cezasızlığı besleyen iktidarlar ve devletin kaybetme suçunun ortağı olduğunu ifade etti.