‘YOL HARİTASI AÇIKLANMALI’
“Sürecin yasal zeminde yürütülmesi ve çerçevenin çizilmesi noktasında yasanın çıkması önemli” diyen İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, yasanın uygulanmasına dönük nasıl bir yaklaşım sergileneceğini ise bilmediklerini söyledi. “Samimiyeti henüz bilmiyoruz. Önemli olan yasaların uygulanması ve içinin doldurulması” diyen Bilici, sürece dair nasıl bir yol izleneceğinin de detaylı olarak açıklanması gerektiğini belirtti. Bilici, “Abdullah Öcalan, izleme komisyonlarının kurulmasından, STK’lerin sürece daha aktif katılımından bahsetti. Bunlara karşı iktidarın yaklaşımı nasıl olacak? Önemli olan budur” dedi.
‘SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜMELİ’
Yasa tasarısında kullanılan dili ve ‘terör’, ‘terörist’ vurgularını eleştiren Bilici, kullanılan dile dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. İktidarın kullandığı bu dilin sürecin önünü tıkayacağını söyleyen Bilici, “Hazırlanan yasal düzenlemelerde muhataplar açık şekilde yazılmalı. Yasa muğlak. Çerçevesi çizilmiş ama içeriği tam olarak belli değil. O yüzden bekleyip, göreceğiz” dedi. Abdullah Öcalan’ın sürecin yasal zemine oturtularak, şeffaf hale gelmesini istediğini hatırlatan Bilici, “Bundan kasıt, görüşülenlerin ve mutabakat sağlanan noktaların Türkiye halkları tarafından bilinmesidir. Süreçte neler konuşulduğu halkla paylaşılmalı” şeklinde konuştu.
‘ÇÖZÜM İRADESİ İLK KEZ YAZILI HALE GELDİ’
Bu tasarıyla hükümetin çözüme ilişkin iradeyi ilk defa yazılı hale getirdiğini belirten Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, yasa hazırlığının eksikliklere rağmen önemli bir gelişme olduğunu dile getirdi. “Bu yasa görüşme sürecine ilişkin. Sorun alanlarına ilişkin değil” diyen Elçi, “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve parlamentosunun meseleyi yasal düzenleme, diyalog ve görüşmeyle çözmek istediğini ortaya koydu. Yasa önemlidir ancak salt bununla kalırsa yetersiz olur” şeklinde konuştu. Bundan sonra temel sorunlara yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Elçi, “Ana dili, KCK tutukluları, silah bırakılması alanlarına dair yeni yasal düzenlemeler gündeme gelecek” dedi. Tasarıda soruna ilişkin ‘terör’ ifadesinin kullanılmasını eleştiren Elçi “Terörün sonlandırılması diyeceklerine toplumsal bütünlüğün güçlendirilmesi denmesi yeterlidir” dedi. Süreç konusunda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önemine de vurgu yapan Elçi, “Gizli kapaklı değil, açık şekilde ilerleyecek bir süreç, kamuoyunun da güvenini arttıracaktır” dedi.
ACİLEN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR VAR
MAZLUM-DER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, “Toplumun süreçle ilgili ciddi beklentileri var. Diyarbakır’da düzenlenen çalıştaydan sonra sürece dair bir yol haritasının açıklanacağı söyleniyordu, yasal düzenlemeler bekleniyordu” dedi. Hasta tutuklular ve dağdan inenlerin durumu ile birlikte sürecin ilerlemesine dair çalışmaların yasal güvenceye kavuşmasının önemine dikkat çeken Ay, “Meclis kapanmadan bu yönde atılacak bir adım, Meclisin kapalı olduğu dönemde sürecin rahat geçmesini, nefes almasını sağlayacaktır” dedi. Yasa tasarısını bir başlangıç olarak görmek gerektiğini söyleyen Ay, süreçle ilgili çok daha önemli sorunlar olduğuna dikkat çekti. “Ana dili, KCK yargılamaları, koruculuk meselesine dair adımlar atılmasını bekliyoruz” diyen Ay, devletin sorunun çözümünde muhatap kabul ettiği yapıyı terörist olarak nitelendirmekten de vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Ay, “Bu tabirlerin hâlâ kullanılıyor olması sürece dair mantık hatalarının sürdüğünü gösteriyor, devlet bundan vazgeçmeli” dedi.