Dün sabahki \"İslam\'da barış hukuku ve barışın inşası\" başlık oturumun ardından kongre, \"İslam\'da kadının yeri\" başlığıyla devam etti. Oturumun moderatörlüğünü Sabiha Ünlü yaparken, ilahiyatçı Süheyla İnal, İlk-Der yöneticisi ve akademisyen Saliha Bektaş ile Başkent Kadın Platformu üyesi Berrin Sönmez konuşmacı olarak oturumda yer aldı.

\'İslamiyet\'e göre kadınlar hayatın her alanında yer almalıdır\'

Oturumda ilk sözü Kuran\'da ve peygamberin hayatında kadın konusunda değerlendirmeler yapan İlk-Der yöneticisi ve akademisyen Saliha Bektaş aldı. Bektaş, kadınların, yalnızca dini konularda değil, hayatın her alanında var olmaları gerektiğini hem Kuran\'da, hem de peygamberin hayatında göründüğünü söyleyerek, günümüzde bazı anne-babaların, kızlarının fikrini almadan evlendirebildiğini ve yürümeyen evlilikleri devam ettirmeye zorladığını ifade etti.


\'İslami hareket ve cemaatler kadın sorununu tartışma konusu yapmıyor\'

Bektaş\'ın ardından İslam\'da kadının yeri ve günümüzdeki yaklaşımlar üzerine İlahiyatçı Süheyla İnal, değerlendirmelerde bulundu. İnal, kongre bileşenlerinin, İslam toplumları içinde kadının ezilmişliğini ve mağduriyetini öncelikli bir konu olarak ele alıp, çözmesi gerektiğini söyledi. İslami hareketlerin yada cemaatlerin bu tür toplantılarda dair karakteristik yaklaşımlarından biri olarak İslam ve kadın konusunu pek tartışma konusu yapmadığını ifade eden İnal, sonucunda da çokça ezberlenmiş ve tekrar tekrar ifade edilen birkaç \"basmakalıp\" söz dışında herhangi bir zihni çaba içermeyen fikirlerin beyan edildiğini belirtti.


\'Irkçılık, milliyetçilik ve sınıfçılık korkunç bir cinsiyetçiliği üretir\'


Kadın ve erkek arasında her tür eşitsizliğin İslam dışı bir yaklaşım olarak reddedilmesi gerektiğini vurgulayan İnal, \"Esas ve asli çözüm; tahakküm, baskı, üstünlük iddiası içeren tüm yaşam biçimlerinin, inanç ve ideolojilerin reddedilerek; bunların inanç ve yaşamımıza sızmış her türlü formlarının tasfiye edilerek yeni adil, eşit, müşerref ve muhterem tabiatına uygun bir toplumsallığın inşa edilmesidir. Bu din olmadan cins sorunu da çözülemez. Cinsiyetçi hiçbir ideoloji yoktur ki sınıfçı ve milliyetçi, ırkçı olmasın. Her bir ırkçılık, milliyetçilik ve sınıfçılık, korkunç bir cinsiyetçiliği üretir ve üretmek zorundadır\" dedi.


\'İslam tarihi yeniden yazılmalı\'


İnal, İslam tarihinin yeniden yazılması ve anlatılması gerektiğini de söyleyerek, \"İslam toplumunun tarihsel süreç içinde yaşadığı gelişme ve gerilemeleri, değişim ve sapmaları anlamamız açısında da, şu an ne olduğumuzu kavramak, nerde durduğumuzu bilmek ve nereye gideceğimize karar vermek açısında zorunludur\" ifadelerini kullandı.


Kürdistan Müslüman Kadınlar Birliği önerisi

\"Kürdistan\'ın her dört parçasında ciddi bir yeniden inşa süreci yaşanıyor\" diyen İnal, Müslüman Kürt kadınlarının bu sürece kendi kimliği ve inancının rengiyle katılım göstermesi gerektiğini söyledi. Bu konuda somut öneri ve görüşlerini paylaşan İnal, \"Bizim için en acil konu, oldukça dağınık, parçalı ve örgütsüz bir duruş sergileyen Müslüman kadınların birleşecekleri ve kendilerini ifade edebilecekleri bir örgütlenme zemini oluşturmaktır\" diyerek en önemli eksikliğin bu olduğuna dikkat çekti. İnal, \"Kürdistan\'ın parçalı mevcut durumu nedeniyle her bir parçanın kendi özgün örgütlülüklerinin toplamı olarak Kürdistan Müslüman Kadınlar Birliği\"nin kurulması gerektiğini söyledi.

\'Saldırılar İslam\'a ve insanlığa yapılmış en büyük saldırıdır\'

İnal, Rojava\'ya dair de değerlendirmelerde bulundu. Rojava\'da son dönemlerde Kürt halkı açısında önemli kazanımların elde edildiğini dile getiren İnal, Rojava\'daki saldırılar karşısında direnen halkın yanında yer aldıklarını beyan etti. Rojava\'da halka yönelik saldırıların İslam adının kullanılarak yapıldığını hatırlatarak, bu saldırıları kınayan İnal, \"İslam dışı olduğunu ilan ediyoruz. Özellikle kadını cinsel bir obje haline getiren savaş ganimeti sayan vahşet, İslam\'a ve insanlığa yapılmış en büyük saldırıdır\" dedi.

\'Rojavalı kadınların yanında olacağız\'

İnal\'ın üzerinde durduğu bir diğer konu da Kürt kadın hareketinin Müslüman Kürt kadınlarıyla barışması konusu oldu. Kürt kadın hareketinin Müslüman Kürt kadınların dinsel kimliğini reddederek değil, saygı duyarak ona da yer vermesi gerektiğini söyleyen İnal, \"Müslümanların kadına yaklaşımlarındaki sakatlığı eleştirmek ayrı, tüm bir İslam dinini kadına kölelik dayatan bir din olarak nefret objesi haline getirmek çok ayrıdır\" ifadelerini kullandı. İnal, son olarak Rojava\'da kadın devrimini selamlayarak, Rojavalı kadınların yanında olacaklarını belirterek sözlerini tamamladı.


\'Kadın haklarını çiğneyen erkekler İslam\'ı geriletti\'

Oturumda son olarak Başkent Kadın Platformu Derneği üyesi Berrin Sönmez, kadının İslam ile elde ettiği haklar ve günümüzde kadının insan hakları mücadelesinin karşılaştırması üzerine değerlendirmelerde bulundu. Sönmez, kadının İslam ile elde ettiği pek çok hakkın olduğunu söyledi. Tarih boyunca kadınların haklarını dile getiren tek kitabın Kuran olduğunu belirten Sönmez, \"Peygamberimizin Veda Hutbesi\'nde ve ölüm döşeğinde kadınların haklarını yememek konusunda erkekleri uyardığını hepimiz biliriz\" ifadelerini kullandı. Sönmez, Hz. Muhammed\'in ölümünden sonra erkeklerin kadın haklarına saldırdığını ifade ederek, kadınların haklarını çiğneyen erkeklerin İslam\'ı tekrar cahiliye dönemine götürdüğünü söyledi.

Sönmez, kadın sorununun tüm dünyada yaşandığını ve buna karşı kadınların her alanda mücadele ettiğini, mücadelelerini de devam ettirdiğini belirtti.

Oturum konuşmacılarının değerlendirmelerin ardından genel hatlarıyla bir değerlendirme yapan moderatör Ünlü, daha sonra sözü kongre delegasyonuna bıraktı. Delegasyonun görüşlerini dile getirmesinin ardından kongre oturumları sona erecek. Basına kapalı bir şekilde karar tasarısı ve sonuç bildirgesi hazırlık komisyonunun metinlerinin okunması ve karar önerilerinin sunulması ile devam edecek. Ardından sonuç bildirgesinin hazırlanması, çalışma alanı, ilkeleri ile ilgili taslak sunumu ve yönetimin belirlenmesinin ardından kongre, sonuç bildirgesinin açıklanmasıyla sona bulacak.