Aile görüşü ise, kardeşi Mehmet Öcalan ile 11 Eylül 2016\'da yapılmıştı. O günden sonra Abdullah Öcalan\'dan herhangi bir haber alınmadı ve İmralı\'ya ziyarete izin verilmedi.
HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Öcalan ile görüş yasağının kaldırılması için tutuklu bulunduğu cezaevinde bugün 71. gününe girdiği açlık grevine başladı.
Güven\'in açlık grevi eylemi devam ederken, hükümet yetkililerinin daveti üzerine Öcalan\'ın kardeşi Mehmet Öcalan, 12 Ocak\'ta İmralı adasına gitti, ağabeyi ile görüştü.
Görüşmenin detayıyla ilgili henüz net bir açıklama yapılmazken, Abdullah Öcalan\'ın avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu\'ndan görüşmeyle ilgili bir açıklama geldi.
Açıklamada, görüşmenin Öcalan ile görüş yasağının kalkması anlamına gelmediğini belirtildi ve \"Görüşme olağan dışı koşullarda, görüşme prosedürlerinin dışında gerçekleşmiştir\" dedi.
İmralı\'nın hukuk dışı bir keyfiyet alanı olarak yönetildiği belirtilen Asrın Hukuk Bürosu açıklamasında, şunlara dikkat çekti:
\"Tecridin bu denli ağır uygulanabilmesinin bir nedeni de kuşkusuz insan haklarının takibi ve denetimi konusunda sorumlu olan uluslararası kurumların sessiz kalarak yeterli tepki ve duyarlılığı göstermiyor olmalarıdır. Zira bu konuda sorumlu olan başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), işkence düzeyine varmış bu uygulamalar hakkında ya karar vermemekte ya da verdikleri kararın gereklerini takip etmemektedir. Bu durum da uygulanan mutlak tecridin derinleşmesine katkı sunmaktadır.\"
\"Sayın Öcalan\'ın 12 Ocak\'ta kardeşi Mehmet Öcalan ile yaşam hakkının ve sağlığının teyidi amaçlı görüşmesi mutlak tecrit koşullarının değiştiği ve ortadan kalktığı anlamına gelmemektedir\" denilen açıklamada devamla şunlar belirtildi:
\"Şüphesiz kendisi ile tam 28 ay sonra bir görüşme gerçeklemiş olması anlamlı ve değerlidir. Sayın Öcalan\'ın sağlığına ve yaşam koşullarına ilişkin gerçekleşen her temas, elde edilen her bilgi asla küçümsenemeyecek bir öneme sahiptir. Kamuoyunun ilgi ve beklentisi de bu ciddiyeti ortaya koymuştur. Bu yaklaşım Sayın Öcalan\'ın kamuoyu için ifade ettiği anlamı bir kez daha teyit etmiştir. Ancak devam eden hukuk dışı keyfiyet ve tecrit koşulları nedeniyle bir daha ne zaman iletişimin sağlanacağı öngörülememektedir. Kaldı ki 16 Ocak 2018 günü için yapılan avukat başvurusu yine keyfi bir şekilde hemen reddedilmiştir.\"
Öcalan\'ın dış dünya ile bağlantısının tamamen koparılmış durumda olduğuna dikkat çeken Asrın Hukuk Bürosu, \"Kendisi en temel haklardan muaf kılınmış; sağlık, savunma ve iletişim haklarına erişimi engellenmiş durumdadır. İmralı Tecrit Sistemi\'nin geldiği son durum mutlak bilgi yokluğuna tekabül etmektedir. Gerçekleşen bu istisnai görüşme asla yasal hakların temini anlamına gelmemektedir. Israrla belirtmek durumundayız ki; uluslararası sözleşme ve anayasal zeminde güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin tartışma konusu edilmesi dahi mümkün değilken, tamamen engellenmesi kabul edilemez. Bu açıdan müvekkilimiz Sayın Öcalan\'ın yasal haklarının istisnaya yer vermeksizin derhal tesis edilmesi hukukun gereğidir\" denildi.