2015’in son günlerinde, bu yılın en sarsıcı fotoğraflarından biri olarak ilk 10 listesine taşıdığı fotoğrafa ilişkin TIME dergisi, DHA muhabiri Nilüfer Demir’in fotoğrafı çekerken yaşadıklarına yer verdi.
Nilüfer Demir, röportajında, “Sabah saatlerinde, altı civarı bölgeye geldim. Sahilde küçük bir ceset gördüm. O gün aslında Bodrum sahili, bir çocuk mezarlığı şeklindeydi” dedi. “Ben de görevimin gerektirdiğini yaptım” diye ekleyen Demir, mesleğinin, “onların yaşamlarını, karşılaştıkları zorlukları” yansıtmak olduğunu belirtti.
Video haberinde TIME, fotoğrafı sosyal medyada paylaşarak bir anda viral olmasını sağlayan ve krizi milyonlarca insanın tanıklığına açan İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Peter Bouckaert’ın da fotoğrafa ve “mülteci krizine” ilişkin görüşlerine yer verdi.
Bouckaert, cansız bedeni yüzüstü uzanırken spor ayakkabıları hala ayaklarında olan Alan’ın fotoğrafını gördüğünde, “o sabah ailenin, sevgiyle ayaklarına giydirdiği ayakkabıların Alan’ı daha güzel bir yere götüreceğini ummuş olduklarını düşündüm” dedi.
Ayrıca, uzun süredir Türkiye’deki “insan kaçakçılığı kamplarını ziyaret ettiğini” söyleyen Bouckaert, “Orada, botlara binmeye zorlanan insanların çığlıklarını duyabilirsiniz. İnsan kaçakçılarının bota insanları bindirerek sonra aralarından birinin botu itmesini istediğini görüyorsunuz. Çoğu zaman, tamamen karanlıkta… İşte Alan Kurdi’nin hikayesinde de, botu götüren Alan’ın babasıydı” dedi.
Fotoğrafın Twitter’da dakikalar, saatler içinde binlerce kez RT edildiğini söyleyen Bouckaert, “Neden bu korkunç fotoğrafı paylaştınız? Bunu yapmamalıydınız!” diye mesajlarla karşılık verildiğini söyledi. Bouckaert, “Oysa bizim, çocukların kıyılarımızda boğulduğuna öfkelenmemiz gerekir, bunun sonuçlarını gösteren resimlere değil” diye ekledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Bouckaert, “Tabii ki sosyal medya hesabından ötesine ulaştı” dediği fotoğrafla ilgili, birçok gazeteden editörlerin, ertesi gün fotoğrafı baş sayfa ve manşetlerinde kullanmanın doğru olup olmayacağına ilişkin kendisine danıştığını vurguladı. Haberde, Türkiye ve dünyada Alan Kurdi fotoğrafının baş sayfaya yansıdığı 3 Eylül 2015 tarihli The Guardian, Daily Mail, El Mundo, Le Soir, Haaretz ve TIME başta olmak üzere birçok gazetenin ve derginin manşetleri gösterildi.
Bouckaert fotoğrafı, “Yıllardır bu krizde tanıklık ettiklerimizin güçlü bir sembolüydü” diye tanımladı. “Sıradan insanlar, bu ölümlerin artık durması gerektiği çağrısı yaptı” diyen Bouckaert, öfkenin siyasetçilere de yayıldığını söyledi ve Britanya Başbakanı David Cameron’ın fotoğrafın ardından Suriye’den İngiltere’ye daha fazla sığınmacı alınmasının önünü açtığını yineledi.
TIME haberinde ayrıca, Cameron’ın “Fotoğrafı gören herkes gibi çok etkilendim. Bir baba olarak Türkiye’de kıyıya vuran çocuğun görüntüsü beni derinden sarstı” açıklamasına da yer verildi. Bouckaert, “Alan Kurdi’nin fotoğrafını sosyal medya profillerinde gördüğünde, kullanıcılarla temas grup fotoğrafı indirmelerini söylediğini” ekledi ve dünyaya şu çağrıyı yaptı: “Alan Kurdi’ye mahremiyetini ve onurunu geri vermek önemli diye düşünüyorum. Artık bu küçük çocuğun dinlenmesine izin verelim.”
Batı Kürdistan\'lı bir ailenin iki çocuğundan biri olan Alan Kurdi, iç savaştan kaçmak ve Kanada’daki akrabaların yanına yerleşmek isteyen ailesiyle denize açılmış, tehlikeli yolculuğu sonucunda bot, Bodrum açıklarında devrilmişti.
Alan, beş yaşındaki abisi Galip ve annesi Rihan Kurdi\'nin cansız bedeni Bodrum kıyılarına vurarak, bu yıl Akdeniz’de hayatını kaybeden 3 bin 600 sığınmacının hikayesini görünür kılmıştı.