Adalet Bakanı Bozdağ, "Bugün bazı tahliyeler yapılabilir

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin İlker Başbuğ ile ilgili verdiği kararı yerinde gördüğünü söyleyerek, \"Biz tutuklulukta biliyorsunuz üst sınır terörle mücadele kanununda yer alan suçlar bakımından 10 yıldı, şimdi onu 5 yıla çeke.
07.03.2014, Cum - 11:24
Adalet Bakanı Bozdağ,
Haberi Paylaş
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesinin İlker Başbuğ ile ilgili verdiği kararı yerinde gördüğünü söyleyerek, \"Biz tutuklulukta biliyorsunuz üst sınır terörle mücadele kanununda yer alan suçlar bakımından 10 yıldı, şimdi onu 5 yıla çeken adımı attık. Dün Cumhurbaşkanımız yasayı onayladı, resmi gazetede de yayınlandı. Şu anda tutuklulukta azami süre 5 yılla sınırlanmış oldu. Bugün belki bu kanun gereği bazı tahliyeler de yapılabilir. Bizim elimizdeki rakamlar 150 civarındaki vatandaşımızın yararlanma ihtimali bulunduğu yöndedir\" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bazı incelemelerde bulunmak üzere karayolu ile Tokat\'ın Zile ilçesinde geldi.

\"ÖNEMLİ BİR KARAR\"

Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Bozdağ, Tokat\'a gelmekten dolayı mutlu olduğunu söyledi. Ardından bir gazetecinin, Anayasa Mahkemesinin İlker Başbuğ ile ilgili verdiği kararı hatırlatması üzeren Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: \"Anayasa mahkemesinin Sayın Başbuğ ile ilgili verdiği karar önemli bir karar olarak görüyorum ve yerinde bir karar olarak görüyorum. Önemli çünkü, insanların kişi olarak hürriyeti ve güvenliği, hukuku, onuru son derece önemli. Bunu korumak görevi de hepimize ait. Ama herkesten çok yargı görevi yapanların bu hususa riayet etmesi lazım. Kişi hürriyeti ve güvenliğini herkes koruyacak. Yargı görevi yapanlar herkesten daha fazla koruması lazım. Tutuklama kararı verirken veya başka bir koruma tedbirlerine başvururken mutlaka hukukun öngördüğü gerekçeler sıhhatli bir şekilde olmalı ve bunlar kararlar da detaylı bir şekilde yazılmalıdır. Biz de daha önce bu konuda yasal düzenlemeler yaptık. Bunlar somut gerekçeler olsun ve bunlar yasa da yazılsın, bu noktada önemli yasal düzenlemeler yaptık. Esasında hükümetlerimiz döneminde tutuklulukla ilgili katolok suçları getirerek, tutuklulukta süre sınırı getirerek tutuklamanın da istisnasının istisnası gerektiğine ilişkin yasalarla kararlı bir irade ortaya koyuldu. Ancak maalesef bazı davalar nedeniyle Türkiye\'de tutukluluk sanki bir kural gibi serbest yargılama istisna gibi bir algı oluşmasına yol açtı\"

\"150 CİVARINDA VATANDAŞIMIZ VAR\"

Konuşmasında, \'Biz bunu ortadan kaldırmak içinde biliyorsunuz adli kontrol konusunda yasal bir üst sınır vardı\' diyen Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: \"Şimdi tutuklamayı gerektiren hallerde dahi adli kontrole hükmederek serbest yargılama yapılabilmesinin de önünü açtık. Son derece önemli bir karar. Biz tutuklulukta biliyorsunuz üst sınır terörle mücadele kanununda yer alan suçlar bakımından 10 yıldır, şimdi onu 5 yıla çeken adımı attık. Dün Cumhurbaşkanımız yasayı onayladı, resmi gazetede de yayınlandı. Dün itibari ile bu yasa da yürürlüğe girmiş durumda. Şu anda tutuklulukta azami süre 5 yılla sınırlanmış oldu. Bugün belki bu kanun gereği bazı tahliyeler de yapılabilir. Bizim elimizdeki rakamlar 150 civarındaki vatandaşımızın yararlanma ihtimali bulunduğu yöndedir. Tabi Sayın Başbuğ ile ilgili Anayasa mahkemesinin kararı da, ilk derece mahkemesinin de bugüne kadar gerekçeli kararı yazmamış olması önemli bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu kararın gerekçelerinin birisi de odur. Mahkemeler karar verirken gerekçesi hazır haldeyse asıl karar vermesi ve karar verdiği anda gerekçeyi de dosyaya koyması lazım. Eğer mahkeme karar verdiği anda gerekçeyi dosyaya koyamıyorsa kanun diyor ki, 15 gün içerisinde gerekçeyi dosyaya koyması lazım. İşte Sayın Başbuğ\'nun da yargılandığı davada 7 ayı aştı hala mahkeme gerekçeli kararı yazıp dosyasına koymadı, koyamadı. Bu büyük bir yanlışlıktır. Yasanın öngördüğü kuralların ihlalidir. Çünkü yasa 15 gün süre veriyor. Son TMK\'ları kaldırıp, TMK ona göre görevli özel mahkemeleri kaldıran kanunda yeni bir 15 günlük süre verdi. Umarım ki bu süre içerisinde gerekçeli karar yazılır. Bunun önemi çok büyük. Çünkü temyiz hakkını kullanacak mahkum olan kişiler, bu hakkı kullanamıyor. Belki Yargıtay bozacak, bazıları tahliye olacak, belki olmayacak. Ama bireysel başvuruya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diğer yargı yollarına müracaat etme hakkı var, imkanı var. Kararın direk yazılmamış olması hale dosyasına konmamış olması burada hüküm giyen vatandaşlarımızın yargıtayda ve diğer yargı yollarında hak aramasını da geciktirmektedir. Burada lehlerine çıkacak karar belki bazıların tahliyesini gerektirecektir, o tahliye edilecek kişiler mevcut yazılan karardan karar nedeniyle belki şu anda 7 aydır içeride haksız olarak yatıyor da olabilir. O yüzden kararın dosyaya yazılması doğru olandır. Bende adalet bakanı olarak bir mahkeme kararının gerekçesini 7 aydır yazılmamış olmasını anlamakta zorlanıyorum. Ben hukuksal bir gerekçe bulamıyorum\"

Nerina Azad
Bu haber toplam: 2530 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:29:20