CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “3 milyon Suriyeliye yurttaşlık, selefi iç savaşın Türkiye’ye taşınmasıdır. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, basit bir insani hadise değil, sinsice planlanmış bir tezgahtır” dedi.
Toprak yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ının Suriyelilere vatandaşlık verileceğini açıklamasının tehlikeli bir adımın işareti olduğunu ifade etti. Toprak, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusunun geçen yıl seçim öncesinden itibaren Cumhurbaşkanının ve hükümetin gündeminde olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Şimdi bunu fiiliyata dönüştüreceklerini ilan ediyorlar. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak ülkemize sığınanların masum sivillerin yanında, mültecilerin arasına karışmış çok sayıda, cihatçının, selefi militanların varlığı konusunda, Emniyet’in istihbaratın raporları olduğu belirtiliyor. Son olarak CIA Başkanı, Türkiye’deki Suriyelilerin arasında 3 bin IŞİD’li olduğunu dile getirdi. Tüm bunların dışında, özellikle ülkemizin Doğu ve Güneydoğu’sunda gerçekleştirilen operasyonlar sonrasında, hükümetin yeni yerleşim planları söz konusudur. Nusaybin’in, Şırnak’ın, Cizre’nin, Yüksekova’nın, İdil’in, Silopi’nin gerek coğrafi gerekse yerleşim planlamasının yeniden yapılmasından söz edilmektedir. Şimdi vatandaşlık verileceği açıklanan Suriyeliler, Iraklı ya da Afgan mülteciler AFAD kamplarının boşaltılmasıyla, Doğu ve Güneydoğu’daki bu yeni yapılanmalarla bölge illerine, ilçelerine yerleştirilecektir. Bu çok vahim sonuçlar doğuracak, Suriye’deki iç savaşı, etnik ve mezhep savaşlarını, selefi yapılanmaları ülkemize ithal edecek ülkenin birliğinin, bütünlüğünün temellerine dinamit koyacak bir adımdır.”
“Amaç Kuzey Kürdistan’ın Demografik Yapısını Suriyelilerle Değiştirmek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelilere vatandaşlıkla gizlediği gerçek planını hayata geçirmeye çalıştığını savunan Toprak, “Özellikle Güneydoğu’nun demografik yapısını Suriyelilerle değiştirmek, Kürt yurttaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yerlere Suriyeli yeni yurttaşları yerleştirerek, Kürt nüfusu dengeleyip gerekirse bazı yerlerde azınlığa düşürmek planları çok tehlikeli adımlardır. Bu defa Suriyeli Araplarla, Kürtlerin çatışması, operasyonlarla yerlerinden edilen on binlerce Güneydoğulu yurttaşımızın yeni yerleşim bahanesiyle, Suriyelilerle birlikte buralara yerleştirilmesi hedeflenmektedir. Kahramanmaraş’ta Alevi nüfusun yaşadığı bölgelere yerleştirilen Suriyelilerle çıkan çatışmalar, yaşanan gerginlikler gündemdeyken, Cumhurbaşkanının İçişleri Bakanlığı’na Suriyelilere yurttaşlık verilmesi talimatını duyurması, vahim bir planın parçasıdır” dedi.
“Anayasa Değiştirecek Çoğunluğu Suriyeli Yeni Seçmenlerle Elde Etmek Hedefleniyor”
Pek çok ülkede mülteci sorunu yaşandığını vurgulayan Toprak, hiç birinde topluca vatandaşlık vererek çözüme gidilmediğini belirtti. Bu kararla Türkiye’nin ekonomik, sosyal, siyasal açıdan her an patlamaya hazır “3 milyon bombayı” eline alacağını ifade eden Toprak, şöyle devam etti:
“AFAD’ın kamplarındaki 300 bin Suriyeli dışında, diğerleri ülke sathına yayılmış vaziyette, ne yaptıkları, nasıl yaşadıkları, ne işte çalıştıklarının dahi kaydı kuydu yoktur. Sokaklarda dilencilik yapanlar, fuhuş mafyasının eline düşenler, kuma olanlar, satılan Suriyeli kadınlar vb. sorunlar giderek büyümektedir. Kilis’in il nüfusu 90 bin, Suriyeli sayısı 120 bindir. Bu kararla, bir sonraki seçimde, Kilis belediye başkanının, Kilis vekillerinin Suriye kökenli Türk vatandaşları olması kaçınılmazdır. Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Adana, Mersin ve daha birçok ilimiz için bu durum geçerlidir.
Bu adımla, AKP anayasa değişikliği, başkanlık sistemi için olası referandumda ilave seçmen takviyesini Suriyelilerle yapmayı planlarken, diğer yandan da Suriyeli yerleşimcileri, demografik yapıyı, nüfus yapısını etkileyecek biçimde yerleştirerek, milletvekili sayısını artırmayı, çıkartamadığı yerlerde ilave vekil çıkartmayı ve TBMM’de anayasa değiştirecek çoğunluğu vatandaşlık vereceği Suriyeli yeni seçmenlerle elde etmeyi hedeflemektedir. Suriyelilere vatandaşlık verilmesi, basit bir insani hadise değil, sinsice planlanmış bir tezgahtır.
Cenevre anlaşmasındaki şerh nedeniyle, Suriyelilere mülteci statüsü vermeyen, onları geçici koruma altındaki yabancı statüsüne sokan hükümet, şimdi tek kalemde vatandaşlıkla sorunu çözmeye kalkışırken, ülkeyi ve toplumun geleceğini daha büyük sorunlara, tehlikelere, tehditlere atmaktadır.