Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında konuştu

Bakırhan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hakkari'yi uzun zaman zaten bir garnizon yapmışlardı. Soylu'nun düzenli ziyaret ettiği bir çok kirli işin yapıldığı yerlerdendi. Seçimlerde biz korucularla, beşli çete ile kirli sermaye ile itirafçılarla devletin bütün kurumlarıyla bürokrasisiyle AKP-MHP ittifakı, JİTEM ittifakı ile orada yarıştık. Halkımız bütün baskılara rağmen bir irade beyanında bulundu ve arkadaşlarımızı seçtiler. Biz Hakkari halkıyla birlikte Van'da olduğu gibi Türkiye'deki gerçek muhalefetle birlikte Hakkari'nin iradesini savunmaya devam edeceğiz. Alana kadar da Hakkari'den ayrılmayacağımızı belirtmek istiyorum. Edi bese, artık yeter! Bu haksızlığa, bu düşman hukukuna yeter diyoruz. Kayyum anlayışına asla izin vermeyeceğiz."

"Akış'ın üzerinde 50 bin lira varmış. THY yönetim kurulunda bir üyenin aldığı 1 milyon TL değil. 50 bin TL ile İran'a kaçacakmış. Siz bizim kaçtığımızı nerde gördünüz? 50 bin TL'yi zaten pul ettiniz. Saçma sapan iddialarla bu durumu çarpıtamazsınız. Terör yaftası ile suçlamadığınız var mı muhalefetten? Hakkında soruşturma açmadığınız insan mı bıraktınız!"

"YSK'ye başvurdu belediye başkanımız. AKP'nin etkin olduğu bir kurum değil mi YSK. Akış aday olabilir dedi mi, dedi. YSK devletin kurumu değilse bir de örgüt yöneticisi diyor belediye başkanımıza nasıl izin verdi aday yaptı, biz de size bu soruyu soralım. Ortada herhangi bir karar yokken dosyada gizlilik varken eş başkanımızı suçlu gösteriliyor?

Akış'a soruşturma açan gri listede aranan bir savcı

"Akış'a soruşturma açan savcı gri listede aranan bir savcıdır. FETÖ diyeceksiniz hain darbe girişimi FETÖCÜ savcının hazırladığı bir iddianame ile kesinleşmeyen bir dosyayı gerekçe göstererek belediyemizi gasbedeceksiniz!" 

"İçişleri Bakanını uyarıyorum bugün MHP'nin, Ergenekon'un kayığına binerek gideceğiniz yer, suç işleri bakanı olarak tarihe geçmenizi sağlayacaktır."

"Kızılcahamam'da kampı toplarken normalleşmeyi anayasayı tartışacaklarmış çıka çıka kayyum darbesi çıktı. Bunların değişim dediği bu kadardır. Normalleşme dedikleri Kobane Kumpas davasında yüzlerce yıl ceza vermektir. 28 Şubat darbecilerinin serbest bırakılmasıdır, Seferberlik Yönetmeliğinin değişmesidir, etki ajanlığı yasasının çıkarılmasıdır, en son Hakkari'de atanan kayyum darbesidir. Bütün topluma verdikleri mesaj çok nettir; biz yarın şirketinize, kurumunuza, partinize kayyum atarız mesajı veriyorlar. bu uygulama ile büyük bir tehlike ve tehdit altındayız.

"AKP MHP ittifakının çimentosu kürt düşmalığıdır"

"AKP-MHP ittifakının çimentosu Kürt düşmanlığıdır. Kürtlere yönelik kalıcı bir OHAL'de ısrarcılar." 

Ses çıkarmadığımız sürece Hakkari'yi çoğaltacaklar. Boğaziçi'ne atadıkları kayyum gibi her alan kayyum atamaya devam edeceklerdir. Söz konusu olan sadece Hakkari değil, Kürt halkının gerçekliği inkar ediliyor. Bu artık ulusal onur meselesidir. Her Kürdüm diyen AKP'linin bu haksızlığa karşı ses çıkarmanızı bekliyoruz. Bugün susacaksınız yarın bu toplumun içine nasıl çıkacaksınız?"

"Deyin ki Kürtlerin bulunduğu yerlerde yerel seçim yapılamayacaktır, Kürtler genel seçimlerde eğer milletvekili seçerlerse yerleri cezaevleridir. Takiyeyi, ikiyüzlü politikalardan vazgeçin. Bunları yazın ki, bizim gördüğümüz gibi dünya halkları da sizin ne olduğunuzu anlasınlar. Bu haksızlığı alkışlayanların yüreği kurusun."

"Yeni anayasayı da normalleşmenizi de başınıza çalın."

"Asla geri adım atmayacağız. Belediyelerimizi irademizi korumaya devam edeceğiz. Dünden beri kayyum atandıktan sonra DBP Eş Genel başkanlarımız, eş genel başkanımız Tülay Hatimoğlulları, sivil toplum örgütleri kurumları belediye önündedir. Bugün de TİP Genel Başkanı, EMEP Genel Merkez yöneticileri, bileşen partilerimiz, CHP heyeti onlarca kurum ve temcislciler Hakkari yolundadır. Van'ı nasıl savunduysak en geniş demokrasi güçleriyle birlikte belediyemizi savunacağımızı belirtmek istiyorum. Tüm ilçe örgütlerimize ve bize oy veren halkımıza sesleniyorum; nerede olursa olsun bu zulme sesinizi yükseltin."