Abdullah Öcalan’ın kritik olacağını belirttiği seçimden sonraki görüşme, üçüncü kez AKP engeline takıldı. Engellemeye tepki gösteren İdris Baluken, “AKP ateşle oynuyor. Öcalan’la görüşmeyi bile pazarlık konusu yapmak ve engellemek siyasi ahlaksızlıktır” dedi.

İNFİAL YARATIYOR

“AKP kendisine çeki düzen vermelidir. Görüşmenin neden yapılmadığını en üst seviyede çıkıp kamuoyuna açıklamalı” diyen Baluken, “Kandil çok öfkeli ve tepkili. AKP’nin sürece yaklaşımının halkta ve Kandil’de infiale yol açmasından da kaygılıyız” ifadeleriyle hükümeti uyardı.

Yasal güvence zorunlu

İdris Baluken, diyalog sürecinin anlamlı müzakereye evrilmesi için gerekli adımları şöyle sıraladı:

Öcalan’ın konumu yasal güvenceye alınmalı

Müzakere ve Barış Yasası derhal çıkarılmalı

Demokrasinin önündeki engeller kaldırılmalı

Başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsaklar derhal özgür bırakılmalı

AKP ÇÖZÜMÜ ENGELLİYOR

Abdullah Öcalan, BDP-HDP heyetiyle yaptığı son görüşmede, seçimlerden hemen sonra yapılacak görüşmenin oldukça kritik olduğunu söylemişti. Seçimlerden hemen sonra BDP-HDP heyetinin İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşmesi beklenirken, iki kez ertelenen ve bugün gerçekleşmesi gereken görüşme ise AKP tarafından tekrar engellendi. Görüşmenin Adalet Bakanlığı tarafından hangi gerekçe ile ertelendiği açıklanmazken heyette yer alan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken konuya ilişkin gazetemize konuştu. Görüşmeleri AKP’nin engellediğini belirten Baluken, “Bu yaklaşım AKP’nin sürece ilişkin ciddiyetsizliğini ortaya koyuyor” diye konuştu.

AKP’nin sürece yaklaşımı

AKP’nin, seçim süreci boyunca seçimleri bahane ettiğine, 30 Mart’tan sonra ise tek bir yasal düzenleme yapmadığına dikkat çeken Baluken, “Bırakalım yasal düzenlemeyi yapmasını seçimlerden bugüne kadar Sayın Öcalan’la yapacağımız görüşmeyi engellemeye çalıştı. AKP 30 Mart sonrası üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeliydi. Bu yaklaşımı AKP’nin çözüm sürecine yaklaşımı olarak değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.

AKP pazarlıkçı yaklaşıyor

AKP’nin Öcalan’ın müzakere koşullarının sağlanması konusunda bir an önce adım atması gerektiğine dikkat çeken Baluken, İmralı’ya heyetlerin gidişinin de önünün açılması gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu: “AKP bu koşulları sağlamayı bırakın, Sayın Öcalan’ın heyetle görüşmelerini bile adeta bir pazarlık konusu olarak ele almayı siyasi tavır haline getirmiş.”

Hükümet açıklama yapsın

AKP’yi bu konuda kınadıklarını ve uyardıklarını söyleyen Baluken, “AKP’nin kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Bu samimiyetsiz ve ciddiyetsiz yaklaşımı sürerse süreç açısından da zorlayıcı olacaktır, var olan tıkanıklığı artıracaktır. AKP’li yetkililerin bir an önce kamuoyuna üç hafta geçmesine rağmen neden bu görüşmenin yapılmadığına ilişkin en üst seviyede açıklama yapmaları gerekiyor. Halktan özür dileyerek, Sayın Öcalan’ın müzakere koşullarının sağlanacağına dair bazı somut önerileri kamuoyu ile paylaşmaları gerekiyor” çağrısında bulundu.

Bu kabul edilemez

Engellemenin AKP’nin ciddiyetsiz yaklaşımlarından kaynaklandığını söyleyen Baluken, “Süreci tıkanıklık noktasına getiren tavrın devamıdır. Ciddiyetsizliğin boyutunu şuradan görüyoruz: İki saat önce Adalet Bakanlığı yetkilileri görüşmenin pazar günü olacağını aktardılar ve biz İstanbul’a geldik, birkaç saat sonra görüşmenin ertelendiğini aktardılar. Bu kabul edilebilecek bir durum değil” tepkisinde bulundu.

Ateşle oynuyor

AKP’nin, görüşmeleri engelleyerek ateşle oynadığı uyarısında bulunan Baluken, şunlara dikkat çekti: “Birkaç günlük gecikmede halkın ortaya koyacağı infiali AKP çok iyi biliyor. Bu çok tehlikeli bir yaklaşım. Sayın Öcalan sürecin sigortasıdır. AKP’nin Türkiye halklarına görüşmenin neden ertelendiğini, yaklaşımını bir an önce açıklaması gerekiyor.”

Müzakere koşulları eşitlenmeli

Kandil’de KCK yetkilileri ile yaptıkları görüşmeyi de hatırlatan Baluken, şunları belirtti: “AKP’nin bir an önce müzakere ve barış yasasını çıkarması gerekiyor. Acil olarak demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Bunun da ilk adımı TMK’nin kaldırılmasından geçiyor. Bütün politik tutsakların özgürlükleri sağlanmalı. Türkiye’nin demokratikleşmesini ilgilendiren düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Sayın Öcalan’ın içinde olduğu koşullar düzeltilmeli. Süreçle ilgili bir samimiyet varsa her şeyden önce müzakere taraflarının şartlarının eşitlenmesi gerekli.”