Rûdaw haber ajansına konuşan Avrasya Araştırma Şirketi’nin kurucusu Kemal Özkiraz ve GENAR Araştırma Danışmanlık Eğitim Başkanı İhsan Aktaş Başak Demirtaş’ın aday olmamasının İstanbul sonuçlarını nasıl etkileyeceğini yorumladı.
Avrasya Araştırma Şirketi’nin kurucusu Kemal Özkiraz, aday olsaydı Başak Demirtaş’ın yüzde 10 oranında oy alabileceğini, ancak Meral Danış Beştaş’ın daha çok HDP'nin kemik oylarını alabileceğini söyledi. Özkiraz, bu denklemde hala Ekrem İmamoğlu’nun önde olduğu öngörüsünde bulundu.
GENAR Araştırma Danışmanlık Eğitim Başkanı İhsan Aktaş da aday olsaydı Demirtaş’ın yüzde 8 oy alabileceğini seçimlerden sonra DEM Parti’nin bu adımının daha net analiz edilebileceğini söyledi.
Başak Demirtaş, 21 Ocak’ta eşi Selahattin Demirtaş’la Edirne Cezaevi’nde görüştükten sonra partisi isterse 31 Mart yerel seçimleri için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adayı olabileceğini açıklamıştı.
Bu açıklama Türkiye’nin gündemine oturdu ancak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İBB için Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni’yi aday gösterdi.
Özkiraz: Demirtaş, İmamoğlu’ndan memnun olmayanlardan oy alabilecek bir profildi
Avrasya Araştırma Şirketi’nin kurucusu Kemal Özkiraz, Dermirtaş’ın yerine Beştaş ve Çepni’nin aday gösterilmesini ve diğer adayların şanslarını şöyle değerlendirdi:
“DEM Parti adayının Başak Demirtaş olması beklentisi alında hem Kürt seçmenleri heyecanlandırıp bir beklentiye sokmuştu hem de özellikle de bir önceki seçimde TİP’e oy veren sosyalist CHP seçmenini heyecanlandırmıştı. Ekrem İmamoğlu yönetiminden çok da memnun olmayan ve İmamoğlu'nu sağa yatkın bir belediye başkanı ve siyasetçi olarak gören sol ve sosyal demokrat seçmenden oy alabilecek bir profildi Başak Demirtaş. Meral Danış Beştaş ise daha çok HDP'nin kendi ana kitlesinden oy alabilecek bir profil olarak görünüyor.
“Başak Demirtaş muhtemelen yüzde 10 oranında oy alacaktı”
DEM Parti’nin oyu İstanbul'da yüzde 8 gibi gözüküyor ama bir de yüzde 5'e yakın TİP oyu var. Yani aslında CHP'ye oy vermekten ya da CHP'ye oy vermekten bir adım uzaklıkta olan sol ve Kürt seçmenin oy oranı yüzde 13 gibi hesaplanmalı. Bu yüzde 13’ün içerisinde Başak Demirtaş muhtemelen yüzde 10 oranında oy alacaktı. Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni’nin ise bunun daha altında, HDP'nin yani yeni ismi ile DEM Parti’nin en kemik kitlesinden oy almasını bekliyorum. Bu da sanırım yüzde 5-6 aralığında olur.
“Murat Kurum’un işine yarayacak ama...”
Elbetteki, DEM seçmeninin kendi adayına oy vermesi iktidar partisinin Murat Kurum'un işine yarayacaktır. Fakat karşı tarafta da Ekrem İmamoğlu'ndan hiç oy alamayan ya da çok düşük oy alabilen ancak iktidar tarafından yüksek derecede oy alabilecek adaylar var. Yeniden Refah Partisi adayı da güçlü bir profil. O da AKP'den oy alabilecek. Bir de Zafer Partisi ve İYİ Parti adayları, ki bu iki parti de ülkücülerden kopmuş iki parti. Birisinin adayı Ülkü Ocakları’nın eski başkanı, İYİ Parti’nin de eski il başkanı. Ancak bunlar sahada güçlü profiller.
MHP'nin pusulada yer almamasından kaynaklı olarak, AKP'ye oy vermek istemeyen seçmenin bu adaylara yönelebileceğini tahmin ediyorum. Bu adayların da hükümetin adayına zarar verebileceğini düşünüyorum. İstanbul seçimleri hala ortada olmakla birlikte hala Ekrem İmamoğlu hala bir adım önde gibi görünüyor.”
Aktaş: Başak Demirtaş yüzde 8 alırdı
GENAR Araştırma Danışmanlık Eğitim Başkanı İhsan Aktaş da, “DEM’in İstanbul'daki oyları yüzde 8 ile yüzde 10 arası. Genel seçimlerde yüzde 8'di. Eğer Başak Demirtaş aday olsaydı ve Cumhuriyet Halk Partisi ile herhangi bir diyaloğa girmeselerdi yüzde 8 oy alırdı” dedi.
Aktaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şu anda toplumda biraz kafa karışıklığı var. Mustafa Karasu bir açıklama yaptı. ‘Murat Kurum çok kötü, Tayyip Erdoğan aynı. Muhaliflerin birleşmesi lazım’ dedi. DEM Parti çok da kendi başına, bölge halkının talepleri, Türkiye seçmenin talepleri, İstanbul'daki Kürtlerin talepleri üzerinden hareket etmiyor. Daha çok Kandil'e bakıyor; oranın taleplerini merkeze alıyor. Bir hafta içerisinde muhtemelen belirginleşir, bunu biz DEM Partililerle de konuşuruz, başkalarıyla da; acaba İstanbul'da belirledikleri adaylar, kendi oylarını almak için mi uğraşacaklar, yoksa gölge gibi mi? Tavşan aday tanımlaması bana çok saygılı gelmiyor. Biz kendi adayımıza oy veriyoruz diye oylar Cumhuriyet Halk Partisi'ne mi gidecek, bekleyip göreceğiz.
“DEM Parti’nin aday çıkarması CHP’nin kaybetmesi anlamına gelir”
Normal şartlarda, DEM Parti'nin yani eski Yeşil Sol'un ve HDP'nin İstanbul aday çıkarması kafadan Cumhuriyet Halk Partisi'nin kaybetmesi anlamına gelir. Eğer DEM Parti adayı çıkardığı halde oy alamayacaksa, o zaman biz hikayeyi başka türlü yorumlayacağız.
İmamoğlu mu kurum mu önde?
Bütün partiler aday çıkardığı zaman oylar başa baş gözüküyor. Biz bıçak sırtı tabirini kullanıyoruz. İmamoğlu’nun da oy aldığı bir kitlesi var, Murat Kurum’un da. İki taraf açısından bakıldığında Cumhur İttifakı devam ediyor. AK Parti ve MHP birlikte hareket ediyorlar. Yeniden Refah Partisi aday çıkarmaya karar verdi gibi. İmamoğlu’nu destekleyen partilerden İYİ Parti doğrudan ayrı hareket ediyor. DEM Parti’nin durumu burada kafa karıştırıyor. Acaba kendi adayları için mi oy isteyecekler yoksa aday gösterip İmamoğlu’na mı oy verecekler? Bu sonuçlar netleştikten sonra araştırmalarımız berraklaşır. Bu adaylar yüzde 3-4 oy alırsa yarın öbür gün şu da sorgulanabilir; Demirtaş aday olsaydı hem Kürtlerin, hem de sol ve muhalif çevrelerin oylarını alacaktı. Ama şimdi kendi oyumuzu bile alamadık şeklinde bir tartışma DEM Parti’de gündeme gelebilir.
“AK Parti ile DEM Parti görüşürse o zaman analiz ederiz”
Biz siyaseti analiz ederken açık veriler üzerinden analiz ediyoruz, yani perde arkasıyla ilgilenmiyoruz. Eğer bu konuda her iki parti, hem AK Parti, hem de DEM Parti kamuoyuna bir açıklama yaparlarsa, biz onun üzerinden analiz ederiz. Ama şu an yaptığımız analiz bir burada açıklanan adaylar ve Karasu'nun yaptığı talimat gibi açıklama.
“Demirtaşlara siyasetten el çektirdiler”
Hatta şunu da belki yorumlayabiliriz; Selahattin Demirtaş, seçimlerden sonra özeleştiri yapmıştı. Ona karşılık örgütten de çok sert tepki gelmişti. Demirtaş da ‘ben siyaseti bırakıyorum’ dedi. Ben o zaman şu cümleyi kullanmıştım; ‘Demirtaş siyaseti bırakmadı, siyasete başladı bugün itibariyle’ diye. Başak Demirtaş'ın adaylığı da aslında Demirtaş'ın siyaset yapma girişimi olarak yorumlanabilirdi. Ama gördüğümüz kadarıyla, Demirtaşlara bugün için siyasetten el çektirdiler. Yarın bu siyasi hamle nasıl devam eder, onu kestiremem.”