''CHP'de ‘seçimde HDP ile resmi ittifak yapabilir miyiz’ tartışması var''

Türkiye’de AK Parti-MHP ittifakının baskıcı rejimine demokrasi ittifakı tartışmaları giderek yükseliyor. Bu konuda CHP içinde de tartışmaların yaşandığını söyleyen gazeteci Hüseyin Aykol “CHP’nin içinde ‘seçimde HDP ile resmi ittifaklar yapabilir miyiz’ tartışması var. Ama işleri İYİ Parti’den dolayı çok zor” diyor. Aykol’a göre, AK Parti ne zaman sıkışsa Kürtlere yönelik saldırılarla muhalefeti susturuyor.
11.09.2020, Cum - 09:31
''CHP'de ‘seçimde HDP ile resmi ittifak yapabilir miyiz’ tartışması var''
Haberi Paylaş

HDP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde ve yinelenen 23 Haziran İstanbul seçiminde CHP’nin adayını desteklemesiyle AK Parti’nin İstanbul’u, Ankara’yı, Antalya’yı, MHP’nin Adana ve Mersin gibi büyük şehirleri kaybetmesiyle başlayan “demokrasi ittifakı” tartışmaları sürüyor.

Türkiye’de zaman zaman erken seçim tartışmaları yapılıyor, ancak Cumhur İttifakı MHP lideri Devlet Bahçeli geçtiğimiz günlerde yaptığı yazılı açıklamada “Seçimler zamanında yapılacak” diyerek tartışmalar son noktayı koydu. Yine de partilerin çalışmaları her an yeni bir seçime odaklı sürüyor. Bu bağlamda son yıllarda en çok gündemde olan AK Parti ile MHP’ye karşı Demokrasi İttifakı. CHP ile İYİ Parti’nin yer aldığı Millet İttifakı'nda bilindiği gibi HDP yer almıyor. Tartışma, HDP’nin de resmi olarak bir ittifakta yer alıp almayacağı, CHP’nin bu konudaki tavrı ve İYİ Parti’nin kırmızı çizgilerinden vazgeçip geçmeyeceği…

Bu konuda Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan tartışma yaratan bir çıkış geldi. Demirtaş, "Dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve 'Kahvaltıya geldik' derdim" mesajını yolladı. Meral Akşener’in yanıtı "Güneydoğu’da şöyle bir gelenek var, kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız" şeklinde oldu.

Türkiye’de 45 yıllık gazetecilik deneyimi olan, 30 yılını özgür basında geçiren ve hâlâ bu alanda çalışmalarını sürdüren Hüseyin Aykol demokrasi ittifakını, AK Parti iktidarı ve devletin mevcut politikasını Ahval'e değerlendirdi.

Türkiye cumhuriyetinin kuruluşunda devletinin iç ve dış düşmana ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Aykol “Dış düşman Komünizm yani Rusya’ydı. Bu konuda başından beri hiçbir sorun yok. İçeride, zaman zaman kimlik hakları için isyan eden Kürt halkını sonuna kadar iç düşman olarak gördüler. Cumhuriyetin kuruluşunda böyle bir maya var, bu maya hâlâ sürüyor. Cumhuriyet hâlâ kendinden emin değil ki kendine göre iç düşmanlara ihtiyacı var. Bu da cumhuriyetin kendi zafiyeti” hatırlatmasında bulundu.

AK Parti ve MHP’nin, muhalefetinin tavrından dolayı elinin rahat olduğunu hatırlatan Hüseyin Aykol şöyle devam etti:

“Ne zaman ki yurt içinde veya dışında, Rojava’da ya da Güneyde (Irak Kürdistan bölgesi) Kürtlere yönelik savaş ilan edilirse anamuhalefeten partisi CHP’den hemen destek geliyor. AK Parti ve MHP iktidarı değişse bile yerine gelecek CHP’nin bu kadar saldırgan, savaşçı olmasa bile Kürtlerle nasıl barışacağını-barışmak istediğini söylediği için söylüyorum- şimdiden bilemiyorum. Ama tüm iktidarlar gibi AK Parti şanslı ve akıllıca davranıyor. Ne zaman sıkışsa Kürtlere yönelik saldırıyla muhalefetini susturuyor...

CHP Kürt raporları hazırladı ve gerçekten açılım yapmaya çalıştılar, Kılıçdaroğlu'nun son kongrede söylediği sözler var. Parlamenter yoldan sorunu çözeceğiz ,çözmeye adayız diyorlar. Bu anlamda sadece raporlar değil, atacakları adımlar merakla bekliyoruz.

CHP’nin içinde ‘acaba seçimde HDP ile resmi ittifaklar yapabilir miyiz’ diye konuşuluyor. İşleri bu konuda kolay değil. Çünkü MHP’den ayrılmış bir parti olan İYİ Parti’yi HDP ile aynı ittifaka ikna getirmek zor.”

Selahattin Demirtaş’ın İYİ Parti lideri Meral Akşener’e "kahvaltıya giderdik” çağrısını hatırlattığımda Hüseyin Aykol şu değerlendirmeyi yaptı:

“Demirtaş’ın çıkışı çok akıllıca bir manevraydı. İyi Parti liderini Meral hanımı bu konuda bir şeyler söylemeye zorlamak ya da ‘akıllı’ olmaya zorlayan bir adımdı. ‘Sen politika yapıyorsun, daha akıllı olman lazım, parlamenter rejime geri dönmek istiyorsak, iki partinin oyu yetmeyeceği çok belli, biraz daha bunları konuş’ anlamında bir yaklaşım ve çıkıştı. Meral hanım kendince akıllı bir demeç, karşılık verdiğini sanıyor ama öyle olmadı. Sözleri ‘Aslında biz asla barışmayacağız, birlikte olmayacağız’ anlamına geliyor.

Ki, daha koalisyon hükümetinden bahsetmiyoruz, sadece önümüzdeki seçimlerde ittifak tartışması var. Önümüzdeki seçimlere kimler kime katılırsa katılsın, bir taraf başkanlık rejimini devam ettirmek isteyecek, diğer taraf Meral hanımın kendisinin de dahil olduğu parlamenter rejime dönüş ittifakı isteyecek.”

Demokrasi İttifakı tartışmalarına da değinen gazeteci Aykol “Demokrasi mi olacak yoksa faşizm mi devam edecek, şeklinde tartışma daha yararlı olacak. Meral (Meral Akşener) hanım hâlâ ‘başkanlıkla da olabilir’ diyorsa bu ‘faşist rejim devam etsin’ anlamına geliyor. İyi Parti sadece ‘CHP ile konuşurum’ diyor. Her halükarda HDP’yi yok etmek istiyor. Ertesi gün her şeyin düzeleceğini söylemiyorum ama AK Parti-MHP hükümetinden kurtulduktan sonra kurulacak hangi hükümet olursa olsun onlardan kötü olamaz” ifadelerini kullandı.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 4442 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:23:54