CHP’nin ‘işbirliği’ şartına HDP’den bir başka ‘şart’ ile yanıt

CHP Milletvekili Çiçek’in HDP’yi kastederek, “terörle aralarına mesafe koymaları” halinde iş birliğine gidebilecekleri yönündeki açıklamalarına yanıt veren HDP Sözcüsü Bilgen, Çiçek’in öne sürdüğü şartı eleştirdi, öncelikli koşullarını açıkladı: “OHAL koşullarında seçime gidilmemesi tavrının cesurca dillendirilmesinden yanayız. İşbirliğinin öncelikli şartı da budur.”
13.04.2018, Cum - 12:46
CHP’nin ‘işbirliği’ şartına HDP’den bir başka ‘şart’ ile yanıt
Haberi Paylaş

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

Suriye: “Duyarlılık yok, Cenevre için bir pazarlık var”

ABD ile Rusya arasında süren ve küreselleşen ‘Suriye krizine’ dair konuşan Bilgen, ‘pazarlıklara’ dikkat çekti:

“Suriye’de beli ki barışı inşa etmemenin, barış dönemini planlayamamanın faturasını yine halklar, siviller, masumlar ödemeye devam edecek. Elbette ki kim tarafından ve kime karşı yapılmış olursa olsun kimyasal silah kullanılması iddiası kabul edilemez bir durumdur. Ama Suriye’de başkaca sivil ölümlerini, hava bombardımanlarını dert edinmeyip sadece bu konuya odaklanmak bile, kimyasal silah konusunda duyarlılıktan çok, Cenevre için bir pazarlık kokusu vermektedir.

“Oysa Suriye’nin ihtiyacı çok açıktır, Suriye’de bir an önce yeni anayasanın yapım sürecinin başlatılması, vesayet savaşının bitirilmesi, çatışmadan demokratikleşmeye geçiş için de özgür bir seçim planlamasının gündeme alınması gerekiyor. Bunun dışında her gündem kaosu derinleştirecektir. Bu kaos sadece Suriye halklarına değil, bütün Ortadoğu’ya yeni musibetler, belalar getirecektir.”

Ekonomi: “Yükselen yabancı paralar değil, düşen Türk parasıdır”

Ekonomideki gidişata değinen Bilgen, “Israrla büyük risk görmezlikten geliniyor” dedi ve “Yükselen dolar ya da euro değil, eğer öyle olsaydı dünya piyasalarında bunun yansıması yaşanırdı. Yükselen yabancı paralar değil, düşen Türk parasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin konuya dair tavrını eleştiren Bilgen, şöyle devam etti:

“TL’nin değer kaybını görmek ve bunun gerektirdiği adımları atmak yerine bunu dış tehdit olarak izah etmek kendi ekonomik politikalarımızın çaresizliğini de itiraf etmektir. Slogan ve başkalarını suçlayarak tehlikenin farkında olmayı engellemektir. Ekonomide kaygı duyulmaya değer başka göstergeler de var. Verginin ne kadar gelir ne kadar kurumsal vergi olduğuna dair göstergeler büyük tehlike sinyalleri veriyor. Bazı firmalara verilen jestler ekonomiye yük olmaya devam ediyor.”

CHP’nin ‘işbirliği’ şartına eleştiri: “Öncelikli şartımız OHAL’de seçime gidilmemesi”

Toplantıda basın mensuplarının seçim ve ittifak konularına dair sorularını da yanıtlayan Bilgen, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek’in HDP’yi kastederek, “terörle aralarına mesafe koymaları” halinde iş birliğine gidebilecekleri yönündeki açıklamalarıyla ilgili bir soruyu, “Bizim açımızdan iş birliği konusu tutarlı bir siyasette ortaklaşabildiğimiz ölçüde mümkündür” sözleriyle yanıtladı.

CHP’li Çiçek’in dillendirdiği “terör” kavramına eleştiriler yönelten Bilgen, “Kendisi de ‘terör’ suçlamasıyla yargılandı” hatırlatmasında bulunarak, şunları söyledi:

“Türkiye’de Genelkurmay başkanlarından gazetecilere ve STK’lara kadar birçok isim çeşitli örgütlerle ilişkilendirilerek yargılandılar. ‘Terör’ kelimesi Türkiye’nin siyasetinde içine her şeyi atabileceğimiz dipsiz bir kuyudur. Elbette ki şiddete karşı olmak çözümü üretmek siyasetçinin görevidir.”

‘Seçim güvenliği’nden sadece ‘sandık güvenliği’ni anlamadıklarını da vurgulayan Bilgen, “OHAL koşullarında seçime gidilmemesi tavrının cesurca dillendirilmesinden yanayız. İşbirliğinin öncelikli şartı da budur” dedi:

“Seçimde işbirliğinin de öncelikli şartlarından biri budur. İkinci olarak, ‘hayır’ oyu kullanırken sadece bir kişiye, onun keyfi yönetimine karşı olduğumuz için değil sadece, Türkiye’nin birlikte yaşamı kurması için de muhalefetin bir irade ortaya koyması gerekiyor. Dolayısıyla böyle yöntemlerden medet umulmasına da mesafe koyulması gerekiyor. Eski alışkanlıklarla siyaset yapıp Türkiye’yi demokratikleştirme iddiasının siyasette de yansıması olacaktır.”

Adaylık tartışmaları: HDP’nin adayı Demirtaş mı?

Bilgen, kulislerde HDP’nin Cumhurbaşkanı adayının partinin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın olacağı yönündeki iddialara ilişkin ise şunları söyledi:

“Bu sürecin sağlıklı değerlendirmesini yapmak, Demirtaş’la, haksız yere yargılanan tüm milletvekillerimizle ilgili dayanışma içeren tüm mesajları önemsiyoruz. Ama şunun farkında olmamız gerekiyor: bugün Sayın Demirtaş cezaevineyse bunun en önemli sebebi, en somut sebebi ek 20. maddenin Meclis’ten geçmiş olmasıdır. Sayın Demirtaş’ın geçmişteki cumhurbaşkanlığı adaylığı son derce başarılı geçmiş, kamuoyunda da ilgi görmüştü. Elbette bu kaygı yaşadığı sürecin de ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden birisidir.

“Selahattin Demirtaş Parti Meclisi üyemizdir, milletvekilimizdir ve bir önceki dönemin de eş genel başkanımızdır. Bu konuyla ilgili kendi değerlendirmeleri belirleyici olacaktır, dikkate alınacaktır. Sonuçta kongreye giderken Sayın Demirtaş’ın önerileri, kendisiyle ilgili kararı, adaylarla ilgili değerlendirmeleri dikkate alınarak karar verilmiştir. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı sürecinde de şüphesiz görüş ve düşünceleri alınacaktır.”

Karınca
Bu haber toplam: 14279 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:45:57