Edirne Cezaevi’nde bulunan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Amerikan Washington Post gazetesinde yayınlanan yazısında 31 Mart yerel seçiminin sonuçlarını değerlendirdi. Demirtaş, “31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimler, Erdoğan başta olmak üzere bütün yönetim eliti için önemli mesajlar içeriyor. Seçimleri haklı olarak bir referandum olarak gören Erdoğan, küçük düşürücü bir yenilgiye uğradı. Partisi, ülkesinde siyasi kariyerine başladığı, kendi şehri olan İstanbul dahil olmak üzere, ülkedeki en önemli 5 büyükşehir belediyesinde kontrolünü kaybetti” dedi.
‘Erdoğan Ağır Bir Fatura İle Karşı Karşıya’
Mezopotamya Ajansı‘nın aktardığına göre, Erdoğan ve AKP’nin demokrasiden, gerçek İslami değerler ve ahlaktan uzaklaştığını kaydeden Demirtaş, “Cumhurbaşkanı, partisiyle ilişkilendirilen yolsuzluk, adaletsizlik ve tiranlık eleştirilerine kulak tıkadı. Şu anda kibrinden dolayı ağır bir siyasi faturayla karşı karşıya” diye kaydetti.
Binlerce HDP üyesinin cezaevinde olduğunu hatırlatan Demirtaş, şöyle devam etti: “Ben de dahil olmak üzere, siyasette yer alması gereken binlerce Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi şu anda siyasi gerekçelerle cezaevinde. Güvenlik güçleri, partimizin cezaevinde olmayan üyelerini taciz etmeye ve engellemeye devam ediyor. Birçoğumuz iktidar yetkilileri tarafından kriminalize edilip ‘terörist’ olarak ilan edildik. Yine de yıllarca eş başkanlık yaptığım partim, bu son seçimlerde gücünü gösterdi. Karşısına çıkan bütün engellere rağmen, HDP’nin seçim başarısı dikkat çekicidir. Bu başarı, HDP ve birçok Kürdün, devletin baskıcı önlemlerine boyun eğmediğini göstermektedir. HDP’liler bir kez daha; özgür, eşit, demokratik ve barışçıl bir Türkiye’de birlikte yaşama kararlılıklarını gösterdiler.”
‘Erdoğan Kutuplaşmayı Arttırıyor’
İşsizlik ve enflasyonun arttığına dikkat çeken Demirtaş, ekonomik krizin önüne geçilmesi için demokratik ve politik reformlar yapılmasını önerdi. Toplumun kutuplaştırıldığını belirten Demirtaş, “Erdoğan’ın muhaliflere ve özellikle de Kürt halkına yönelik ayrıştırıcı politikaları, toplumun kutuplaşmasını artırıyor. Kürtlerin büyük çoğunluğu diğer halklarla barış içinde yaşamak istiyor; şiddet ve savaştan usandılar” ifadelerini kullandı.
HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in de aralarında olduğu binlerce kişinin, “Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilsin” talebiyle açlık grevinde olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Açlık grevcileri, Öcalan’ın Türkiye’deki Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümünde belirleyici bir rol oynadığını biliyor. Ayrıca, yeniden gündeme gelebilecek olan bir barış görüşmesinde, PKK’nin Öcalan dışında hiç kimseyi dikkate almayacağı da biliniyor” dedi.
‘Endişe Ediyorum’
Seçim sonuçlarının demokrasi ve barış içinde birlikte yaşam isteğini onayladığını belirten Demirtaş, AKP’nin eleştirileri anlamaması halinde oy kaybedeceğini kaydetti. Demirtaş, “Dahası, seçimlerin sonuçları, sadece partimizin değil tüm Türkiye halklarının barış içinde ve demokratik bir şekilde birlikte yaşamak istediklerini onaylamaktadır. Otoriterliğe ve tek kişilik yönetime karşı çıkıyorlar. Erdoğan’ın bunu anladığını umuyoruz. Bunu yapmazsa, bir sonraki seçimler ona son darbeyi vurabilir. Partimizin tüm üyeleri, hapishanede olanlar da dahil olmak üzere, demokratik ve barışçıl direnişe olan inancımızı yitirmeden çalışmaya devam edecektir. Türkiye için aydınlık ve demokratik bir geleceğe inanıyoruz. Bu seçimlerin yol gösterdiğine inanıyoruz. Hükümet otoriter seyrini sürdürürse daha derin siyasi ve ekonomik krizlerin yaşanacağından endişe ediyorum.”
