6-8 Ekim olaylarına ilişkin davada eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Demirtaş SEGBİS ile savunmalarını verdi. Yüksekdağ daha önceki beyanlarını tekrarlayarak tahliyesini istedi.
Demirtaş, “Ben şu anda iktidarın açık talimatları ve yönlendirmeleri nedeniyle cezaevinde tutulan bir siyasi rehineyim. Benimle ve arkadaşlarımla ilgili yürütülen yargı adı altındaki faaliyetlerin hiçbiri hukuki ve kanuni değildir. Bize karşı siyaset eliyle ve yargı aracılığıyla aleni bir kumpas kurulmuştur. Bu tutuklama kararı da kumpasın bir devamıdır” diye konuştu.
20 yıldır hukuku olduğunu ve 12 yıl da TBMM üyeliği yaptığını anımsatan Demirtaş, Türkiye’nin çok da uzak olmayan gelecekte hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi sağlayacağına inancının var olduğunu söyledi.
Demirtaş, “Bize bu kumpasları kuranların bağımsız yargı önünde hesap vereceğinden kuşku duymuyorum. Yürütme gücünün Anayasa’ya aykırı şekilde pervasızca kullanılması nedeniyle hakkımızda açılmış soruşturmalar birer kumpas belgesi olarak ileride yargı konusu olacaktır” ifadesini kullandı.
Demirtaş savunmasında şunları söyledi:
“Ben sadece bunları tarihe not düşmek için SEGBİS’e çıkmayı kabul ettim. Benim hakkımda tutuklamam kararını hakimler vermedi, hâkimler kaldırmayacaktır. Ancak ben bu ülkede her zaman hukuka inanan hâkimlerin var olduğuna hem inandım, hem tanık oldum. Burada o günlerin yani hukukun üstünlüğünün hakim olacağı zamanları sabırla bekliyor ve mücadelemi sürdürüyorum. Hukukun ayaklar altına alındığı seçilmişlerin cezaevine atıldığı, katillerin ve tecavüzcülerin sokağa salındığı bir dönemde ben tahliye talep etmiyorum. Diyeceklerim bundan ibaret”
Demirtaş’ın cezaevinde bilinci kapanmıştı
Demirtaş’ın kardeşi ve avukatı Aygül Demirtaş ağabeyinin 26 Kasım’da bilincinin kapandığını söyledi. Aygül Demirtaş, Demirtaş’ın yedi gündür hastaneye sevk edilmediğini de duyurdu.