Demirtaş: Zamanında müdahale yapamadık!

HDP'nin Cumhurbaşkanı aday Demirtaş, Fox TV'nin sorularını yazılı olarak yanıtladı. "PKK ile bağınızı kopardınız mı" sorusu üzerine Demirtaş, "PKK ile HDP ya da benim aramızda organik bir ilişki kesinlikle yoktur" yanıtını verdi. Gazeteci İsmail Küçükkaya, Demirtaş'ın sorular nedeniyle Fatih Portakal'a sitemi olduğunu söyledi. Küçükkaya, Demirtaş'ın "Siz, hep PKK ve Kürt sorununu sormuşsunuz. Burası hepimizin ortak evi. Keşke diğer soruları da yanıtlayabilseydim" dediğini aktardı.
31.05.2018, Per - 05:51
Demirtaş: Zamanında müdahale yapamadık!
Haberi Paylaş

Fox TV’de yayınlanan ‘Liderler Fox’ta’ programına katılma talebi reddedilen HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, program sunucularının gönderdiği soruları avukatları aracılığıyla yazılı olarak cevapladı. Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan Demirtaş’ın yerine programa HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Sezai Temelli katıldı.

“Türk halkının da oyunu alacağız”

HDP’nin barajı aşıp aşmayacağı konusundaki soruya Demirtaş şu cevabı verdi: “Biz Kürtlerin desteğini aldığımız kadar Türk halkının da desteğini alacağımıza inanıyoruz. Kürt ve Türk her seçmenimiz bir akla, vicdana ve ahlaka sahiptir. Özgürce düşünüp kendi kararını verecektir. Hepimiz bu karara saygı duyacağız.

“Bizler de bu toprakların öz evlatlarıyız ve her karışını seviyoruz”

Demirtaş’ın sorulara verdiği cevaplar şöyle: “Burası hepimizin ortak evi, vatanıdır. Türkiye’nin iyiliği hepimizin iyiliğidir. Bizler de bu toprakların öz evlatlarıyız ve her karışını seviyoruz. Ülkemizin her rengini, her kimliğini, her inancını kardeşimiz, eşit olması gereken yurttaşımız olarak görüyoruz

‘Biz ne Türkçüyüz ne de Kürtçüyüz’

Türkiye’nin her yerinden az ya da çok oy alıyoruz, her yerinden destek görüyoruz. Bizi Türkiyeli yapan şey Türkiye’nin bütün kesimleri ile kurabildiğimiz diyalogdur. Türkiyeli olmakla ‘Türkçü’ olmayı karıştırmamak gerekir. Biz ne Türkçüyüz ne de Kürtçüyüz.”

“Hendeklerin kapatılması girişiminde daha ısrarcı ve cesur olabilmeliydik”

2015-2016’da Kürt kentlerinde sokağa çıkma yasakları ve çatışmalara neden olan hendek ve barikatlara ilişkin soruya da Demirtaş şu cevabı verdi:

“Ne ben ne HDP hendekleri, barikatları kazmadık, desteklemedik. İlk ortaya çıktığı andan itibaren sürekli diyalog ve ikna yöntemlerini kullanarak sonlanması için yoğun çaba sarf ettik. Hakkari merkez ve Silvan ilçelerinde ilk hendekler açıldığında Lice ve Cizre ilçelerinde de bu yöntemlerle başarılı olduk ve hendekler kapatıldı. Benim hendekleri destekleyen tek bir açıklamamı bulamazsınız, yoktur. 15 Temmuz’da bir de baktık ki meğerse bu evleri, insanları yakıp yıkanların tamamı dabeciymiş. Şu anda tamamı darbecilikten içeride. Maalesef ki biz de, o dönemde derdimizi iyi anlatamadık. Ayrıca hendeklerin kapatılması girişimlerimizde daha ısrarcı ve cesur olabilmeliydik.

Bu noktada kamuoyu desteğini oluşturmada biraz da eksik kaldık galiba, buna güç getiremedik. Zamanında ve doğru siyasi müdahaleler yapamadık. AKP’nin hendekleri bahane ederek 1 Kasım seçimlerinde ağır bir savaş ve korku ortamına Türkiye’yi sürüklemesini önleyemedik. Bunlar bizim eksiklerimiz oldu.”

“PKK ile bağımız yok!”

“PKK ile bağınızı kopardınız mı” sorusu üzerine Demirtaş, PKK ile aralarında herhangi bir bağ olmadığını belirtti. PKK’nin silah bırakması gerektiğini ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti: “Size şunu bütün samimiyetimle ifade edeyim: Bizim PKK ile organik, örgütsel bir ilişkimiz olsaydı, bunu korkmadan saklamadan söyleyecek kadar cesur ve dürüstüm. PKK ile HDP ya da benim aramızda ne bir örgütsel ve talimat ne de organik bir ilişki kesinlikle yoktur. Biz Türkiye’ye demokrasi, Kürt sorununa barışçıl çözüm perspektifi ile PKK’nin kesin olarak Türkiye’ye karşı silah bırakması gerektiğine inanıyor ve savunuyoruz. Bunun da terörle mücadele konsepti ile değil TBMM inisiyatifinde şeffaf, dürüst bir müzakere ile yapılacağına inanıyoruz.”

“HDP’nin Meclis’te olması gerekir”

HDP’nin 24 Haziran erken seçimlerinde yüzde 10 seçim barajını aşamadıkları durumunda HDP’nin B planının ne olacağına ilişkin soruya Temelli şöyle cevap verdi: “400 hesabı, anayasayı referanduma götürmeden değiştirme hesabıdır. 7 Haziran’daki tabloya göre, 80 vekilin 78’i AKP’ye geçecek. Parlamentoya giremezsek yapacağımız eylem planı bellidir. Demokrasi sorununu aşmak istiyorsak muhatapların Meclis’te olması lazım."

“Siyasete devam edeceğiz…”

Buldan ise HDP’nin barajı aşıp aşmayacağına ilişkin soruya şu cevabı verdi: “Bugün kurulan ittifaklarla birlikte baraj HDP’ye karşı konulmuş durumda. Erdoğan’ın sandığa gömün talimatı var. HDP üzerinde büyük oyunlar oynanacağını düşünüyoruz. HDP’nin olmadığı bir parlamentonun demokrasi açısından eksik olacağını düşünüyoruz. Biz halkımıza güveniyoruz. Bıçak sırtındayız ama barajı geçip geçmeyeceğimiz yapacağımız çalışmalarla belli olacak. HDP parlamento dışında kalırsa siyasetten vazgeçecek değildir. Halkla iç içe siyaset yapmaya devam edeceğiz.”

“Süreç, bir anda Erdoğan’ın açıklamasıyla bitti”

PKK’yi terör örgütü olarak tanıyıp tanımadıkları yönündeki soru üzerine Buldan, şunları söyledi: “HDP’nin PKK ile bağı yok, herhangi bir talimat da almıyor. Bu sorun çatışmasızlık ve müzakere yoluyla çözülmelidir. Meseleye sürekli terör olarak bakmak çözümsüzlüğe katkı sağlar. Bu ülkede 3 yıllık bir barış ve müzakere süreci yürütüldü. Daha önce Sayın Öcalan’la yapılan görüşmelerin ardından siyasi bir adım atılmalı denildi. Bu süreçte cenazeler gelmedi. Bir anda süreç Erdoğan’ın ‘Dolmabahçe mutabakatını tanımıyorum, süreci buzdolabına koyuyorum’ demesinin ardından bitmiştir.”

“PKK, süreç devam ederken cephanelikler yapmış, kendine alan açmış. Bunun farkına varmadınız mı, yoksa şartlar onu mu gerektirdi?” üzerine Buldan, “7 Haziran’la 1 Kasım arasında yaşananlar bir trajedi. AKP, HDP’nin başarısını hazmedemedi. Barış süreci, Ağrı’da asker ve PKK’lilerin karşı karşıya getirilerek provokasyonla bitirilmek istendi. Halk, asker ve PKK arasına girerek buna izin vermedi. Karanlık eller devredeydi. Ceylanpınar’ı araştırmak için komisyon kurulsun dedik, kabul edilmedi” dedi.

“Hiç kimse barış sürecini kullanmadı”

Buldan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt halkının kullandığı camilere saldırı düzenlendi, mezarlara saldırıldı. Hendekler halkın kendisini koruması için kazıldı. Hendek meselesini müzakere ile çözmek için çok çalıştık. Hiç kimse barış sürecini kullanmadı. Herkes barış sürecinin başarısı için çaba harcadık. Barışın bu ülkeye hakim olabilmesi için herkes mücadele etti. Hiç kimsenin barış sürecini kullandığını kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

“Sorunlarımız ortaksa beraber çözebiliriz”

Sezai Temelli, seçimi kazanmaları halinde KHK ile ihraçları gözden geçireceklerini ve ihraçların hukuki temeli olmadığın söyledi. Temelli “Olağanüstü Hal’e değil olağanlaşmaya ihtiyacımız var. Nereye baksak eşitsizlik üreten bir sistem var. Bu eşitsizlik altında sorunları çözmekten çok, sorunları karşı karşıya getirmenin acılarını yaşıyoruz. Ben Artvin’e Yeşil Yol’a baktığımda da aynı şeyi görüyorum; Cizre’ye baktığımda da aynı şeyi görüyorum. Sorunlarımız ortaksa beraber çözebiliriz” dedi.

“‘Gelin ülkeyi beraber yönetelim ve birlikte düze çıkaralım’ diyeceğim”

HDP’nin, ikinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında CHP’nin adayı Muharrem İnce ya da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kalması durumunda kimi destekleyeceği sorusuna Buldan, “İkinci tura Demirtaş kalacak. Bence gidip diğer partilere sorun ikinci turda Demirtaş’ı mı desteklerler mi?” yanıtını verdi.

Demirtaş ise şu cevabı verdi: “Benim diğer adaylara karşı hiçbir önyargım yoktur. Ben ikinci tura kalırsam, bütün muhalif partilere ziyaretler yaparak onlarla asgari demokratikleşme ilkelerini içeren bir protokol yapmayı ve bu çerçevede beni desteklemelerini talep edeceğim. Ayrıca bu demokratik ilkeleri hayata geçirmek üzere oluşturacağım hükümete ve Cumhurbaşkanı yardımcılıklarına dair önerilerini isteyeceğim. ‘Gelin ülkeyi beraber yönetelim ve birlikte düze çıkaralım’ diyeceğim.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 5845 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:44:49