Diyarbakır’da gündemi yakından takip edenler \"Kötü oldu, gidişat daha kötü olacak\" .şeklinde yorumluyor.
Genel kanı, düzenlemenin sadece HDP’li vekiller için yapıldığı ve Kürt siyasetçileri tutuklamaya yönelik olduğu.
Diyarbakırlı AKP’liler ise farklı düşünüyor. Düşünceleri, “Dokunulmazlık herkes için kaldırıldı. Suç işleyen cezasını çekmeli” yönünde. Bu kesimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımların doğru olduğu düşüncesi hakim.
\"Savaş kızışır\"
Konuya farklı bakışlar olsa da kentlilerin kaygısı çatışmaların daha da kızışacağı yönünde. Yaşlı bir Diyarbakırlı “Siyaset yolu yine kapandı, silahlar daha çok konuşacak” görüşünde.
Kürt meselesini yakından izleyen uzmanlar da farklı düşünmüyor.
Kürt iş adamı Şahismail Bedirhanoğlu “Sorunları daha da derinleştirir, çatışmaları daha da kızıştırır” diyor.
Bir diğer Kürt işadamı Burç Baysal ise sadece dokunulmazlıklardan dolayı “çok yüksek bir çatışma ortamı”nı beklemediğini söylüyor.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Vahap Coşkun, Kürt meselesinde sahada PKK’nin tek başına bırakılacağını öne sürüyor. Ona göre tam tersi yapılmalı. Siyaset penceresi kapatılmamalı, sahadaki siyasal aktörlerin sayısı artırılmalı.
\'Yerel parlamento\' tartışmaları
Kentte PKK’ye yakın kesimlerde, “Devlet meclisinde biz Kürtleri istemiyor” kanısı gittikçe güçleniyor. “Yerel parlamento” tartışmaları yapılıyor. “Türklerin meclisinde ne işleri var?” sesleri duyuluyor ama çoğunluk, “Kürt siyaseti, her şeye rağmen mecliste mücadelesini sürdürmeli” görüşünde.
Diyarbakırlı 23 yaşındaki üniversite mezunu Hasan da bunlardan biri. Bir kafede çalışan Hasan, Kürt siyasetinin kesinlikle mecliste mücadelesini sürdürmesi istiyor.
Konukevi önündeki kıraathanelerde televizyonlardan oylama sonuçları takip ediliyor. Son dakika geçiliyor: “Dokunulmazlıkların kaldırılması kabul edildi.”
Sonuçları 82 yaşındaki Kutbettin ve 68 yaşındaki Abdullah ile takip ediyoruz.
Kutbettin HDP’li vekilleri kastederek, “Mecliste ne işleri var. Gelip evlerinde otursunlar” diyor. Arkadaşı Abdullah ise “Devlet Kürtleri mecliste istemiyor. Diyarbakır’da yerel parlamento kursunlar. Destekleriz” yorumunu yapıyor.
DEP deneyimi
Konu 22 yıl önce tutuklanan DEP’li vekillere geliyor. DEP sonrası Türkiye’de şiddet daha da tırmanmış, siyaset alanı çökmüştü.
İki yaşlı Diyarbakırlı, DEP’lilerin seçilmesinde oylarıyla katkı sunduklarını hatırlatıyorlar ve “Onları meclise gönderdik, tutukladılar. HDP’ye de oy verdik. Şimdi de tutuklamak istiyorlar” diyorlar.
Bu kanı Diyarbakır’da HDP tabanında gittikçe güçleniyor.
\"Fatura HDP\'ye kesildi\"
Kürt partilerin halefi Halkların Demokratik Partisi (HDP) Türkiyelileşme projesiyle siyaset sahnesine çıkmıştı. Seçmende karşılığını da bulmuştu. Mardin Artuklu Üniversitesi’nden siyaset bilimci Cuma Çiçek, HDP’in bu söylemini “Kürtlerin Türkiye ile entegrasyonu” olarak tanımlıyor.
Siyaset bilimcisi, Kürt siyasetinin meclisten diskalife edilmesinin, Türkiyelileşme projesinin çökmesine yol açacağını savunuyor.
Diyarbakırlı 33 yaşındaki Ferhat’a göre, bölgede savaş yeniden başlamamış olsaydı dokunulmazlıklar konusu gündeme gelmeyecekti. HDP’nin 7 Haziran öncesi ve sonrası bölgede ciddi bir güç haline geldiğini hatırlatıyor ve “HDP, devlet ile PKK arasındaki savaşın kurbanı oldu” yorumunu yapıyor.
Ferhat, Kürtlerde “kopuşun, ayrılmanın güçleneceği” görüşlerine de katılmıyor.
\"Öncelikli gündemimiz değil\"
Dokunulmazlıklarla ilgilenmeyenler de bir hayli fazla. Öncelikli gündemleri olmadığını dile getiriyorlar. “Şehir savaşları”nı, yıkılan ilçeleri, süren sokağa çıkma yasaklarını, mağdur olan insanları hatırlatıyorlar.
Bunlardan biri Diyarbakır’da yaşayan Şırnaklı Ömer. Şırnak kent merkezinde çatışmaların sürdüğünü, evlerinin yıkıldığını, yakınlarının çadırlarda yaşadığını anlatıyor ve “Öncelikli gündemimiz savaş ve savaşın gidişatı” diyor.
Üniversite öğrencisi 25 yaşındaki Amine, geçmiş yıllarda AK Parti’ye yakın olduğunu söylüyor. Dokunulmazlıklar tartışmasıyla ilgilenmediğini belirtiyor ve “Eğer suçlu olan vekiller varsa tutuklansınlar” demekle yetiniyor.
Arkadaşı 26 yaşındaki Süheyla, farklı düşünüyor. O, “Tutuklanmaları iyi olmaz. Daha da kötü olur. Çözüm sürecinde Kürt sorununda demokratik ilerlemelerden, tank top seslerine ve siyasetçileri tutuklamaya vardık. Böyle olmamalıydı” diyor, ardından HDP’lilerin tutuklanmasına da, şehir savaşlarına da karşı olduğunu vurguluyor.