Uzun süredir devam eden gösteriler nedeniyle Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin istifası ardından Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Şii tarafların öne çıkardığı Muhammed Tevfik Allavi’yi hükümet kurmakla görevlendirdi. Allavi’nin yeni kabineyi bugün parlamentoya sunması beklenirken, Sünni ve Kürtler yeni kabinede nasıl yer alacağına dair tartışmalar sürüyor.
Allavi’nin hükümette yer alacak isimleri kendi insiyatifi ile belirleme girişimine Kürdistan Bölgesi yönetiminden itiraz geldi. Kürdistan Bölgesi yönetiminden yapılan açıklamalarda, federal anayasaya göre Allavi’nin kabinede yer alacak isimleri belirleyemeyeceği, Kürdistan Bölgesi kurum ve kuruluşlarının bakanlık belirlemesi tasarrufuna sahip olduğu kaydedildi.
“Allavi Mars’tan gelmiş gibi davranıyor”
Konu hakkında VOA Kürtçe servisine konuşan PDK Politbüro Sekreteri Fazil Mîranî, şunları dile getirdi: “Bir parti üyesi olarak değil de bir Kürdistanlı olarak konuşuyorum. Allavi, sanki Irak’ta hiç yaşamamış da dersin Mars’tan gelmiş. Sanki Irak’ın Şii, Sünni ve Kürtlerin katılımıyla Abdulkerin Kasım tarafından 1958’de kurulduğunu bilmiyor gibi. O dönem Muhammed Necip Rubeyi Sünni meclisinin başkanı, Muhammed Mehdi Kube Şiilerin, Xalîd Bin Neqşîbendî ise Kürtlerin başkanıydı.”
“Irak’ta 4 darbe oldu, Allavi de siyasi kılıfa bürünmüş 5’inci darbeyi yapıyor”
Irak tarihinde 4 darbenin gerçekleştiğini hatırlatan PDK’li Mîranî, “Allavi de siyasi bir kılıfa bürünmüş 5’inci darbeyi gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu nedenle Irak’ta yaşayan Kürt, Türkmen, Arap, Ermeniler tek bir etnik veya mezhebe dayalı şövenist bir hükümetin kurulmasını kabul etmemektedir. Hangi mezhep veya etnik yapıya dayalı olursa olsun Irak halkı artık tek taraflı kurulu hükümeti kabul etmemektedir” ifadelerini kullandı.
Fazil Mîranî tek taraflı alınan kararların yerine getirilmemesini Şiilerin katılımıyla parlamentoda alınan yabancı güçlerin çıkarılması kararını örnek gösterdi.
“Gerekirse hükümette yer almayız”
Gerekirse hükümette yer almayacaklarını dile getiren Fazil Mîranî, “Biz erken seçimden yanayız. Biz yolsuzlukla etkin mücadele edecek, göstericilerin ölümüne neden olanları yargıya taşıyarak cezalandıracak bir hükümetten yanayız. Bu ülkede bir mezhep veya etnike dayalı bir hükümet mümkün değildir. Kürtler Irak’ta ikinci büyük millettir, Irak Anayasası’na göre federal bir statüye sahiptir. Ayrıca Sünniler en önemli bileşendir, Türkmenler, Asuriler ve Ermeniler bu ülkenin bileşenleridir, bu bileşenlerin yer almadığı hiçbir hükümet başarılı olamaz” şeklinde konuştu.
“Allavi kendisi iki partinin üyesi olmasına rağmen yeni kabinede parti temsilcileri istemediğini söylüyor” diyen Fazil Mîranî, “Kendisi Sairun ve Fetih Koalisyonu’nun adayıdır. Biz Kürdistan Bölgesi olarak kabinede yer alacak adayları kendimiz belirlemek istiyoruz. Çünkü biz Bağdat’ta oturan herhangi bir parti değiliz, federal statüye sahip özerk bir bölgeyiz!” dedi.
“Biz herhangi parti değiliz, biz federal yapıya sahip bir bölgeyiz”
Allavi hükümetine ne yardımcı olacaklarını ne bir hesap içerisinde olduklarını belirten Mîranî, Irak’ta muhalefet pozisyonunda olmayacaklarının altını çizerek “Çünkü biz bu ülkenin ortağıyız, Irak federal sisteminin bir parçasıyız. Biz anayasal haklarımızı talep ediyoruz, herhangi bir parti değiliz biz federal yapıya sahip statüsü olan bir bölgeyiz ve halkız” şeklinde tepki gösterdi.
PDK Politbürosu Sekreteri Fazil Mîranî, Allavi’nin bu yaklaşımlarını ne Kürdistan Bölgesi ne de Sünni ve Şiilerin razı gelmeyeceğini belirterek, Kürdistan Bölgesi’nin Bağdat’ta yeni bir hükümet göndereceğini Bağdat’taki diğer siyasi taraflarla bu konuları müzakere edeceğiniz sölerine ekledi.
Bağdat’ta Kürdistan Bölgesi yönetimi adına konuşan bazı kesimlerin muhatap alınmasını veya Kürtlerin muhalifet posizyonuna sokulmasını asla kabul etmeyeceklerini yineleyen Mîranî, “Onlar Kürtlerin temsilcisi olamaz! Kendi adlarına herhangi bir mertebede yer alabilirler, ancak kesinlikle Kürdistan Bölgesi’nin temsilcisi olamazlar!” ifadelerini kullandı.
Mîranî sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kürdistan Bölgesi aday göstermeden Allavi kabinesinde bakan olacak her Kürt’ü Taha Mihyedin’den(Saddam dönemindeki Kürt bakan) daha kötü görüyoruz!”