Rûdaw TV’de Dildar Herki’nin sunduğu bültene konuk olan Epözdemir, kongre ve Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamasında Epözdemir, “HAK-PAR Kürdevari bir partidir, Kürt halkının milli ve demokratik talepleri üzerinde kurulmuştur. Yeni dönemde halkın gündemi seçime yönelmişken biz de Kürt milleti için birlik oluşturalım, halkımız için milli bir adres oluşturalım, Kürt halkı bu günden itibaren oylarını Türkiye’de Kürtler için hiç bir siyasi ve milli statü istemeyen parti ve ittifaklara vermesinler. Amacımız Kürtler için milli bir adres belirleyip seçimlerde kendi milli partilerine oy vermesini sağlamaktır” dedi.
“Kürdistani partileri kendimize yakın görüyoruz”
“HAP-PAR olarak her zaman diyoruz; milli ve demokratik güçler, Kürt halkının milli hak ve çıkarlarını kendi programlarının esası olarak kabul eden tüm örgüt ve partilerle işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz” diyen Epözdemir, “Elbette Kürdistani partileri kendimize yakın görüyoruz. Bu partilerin bazıları ilk başta da HAK-PAR ile işbirliği içerisindeydi. Bazıları da HAK-PAR’dan ayrılıp farklı partiler kurdu fakat biz işlk başta kurduğumuz partinin esaslarını hiç değiştirmedik. Bugün bizden ayrılmış olsalar da programımız onların programı ile bir birine yakındır. Siyaset olarak da bugün Kuzey Kürdistan’da siyaset yapan Kürdistani partileri kendimize yakın, kendimizi de onlara yakın görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
HAK-PAR Genel Başkanı Epözdemir, “Türkiye’deki siyasi sistem 100 yıldır Kürtlerin inkarı üzerine kurulmuş, bir millet olarak milli haklarını ve kimliklerini talep etmelerini yasaklamış, Kürt ve Kürdistan meselesini bir güvenlik meselesi olarak görmüştür. Tekçilik, Türkçülük ve Kürt inkarı anlayışı üzerine kurulmuş. Biz bu anlayışın değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Kürt meselesi bir güvenlik meselesi değil, milli hakları elinden alınmış bir halkın meselesidir. Kürtler de diğer milletler gibi demokratik ve insani haklarını elde etmeli. Türkiye’deki sistem Kürtlerin de kendilerini içerisinde temsil edebileceği bir çoğunluk sistemi olmalı diyoruz” ifadelerini kullandı.
“Başka yol bırakmazlarsa o zaman Kürtler de farklı yollar düşünür”
“Türkler Kürtlerle birlikte ortak yaşam için demokratik bir sistem oluşturmalı ki HAK-PAR buna federatif bir sistem diyor, çünkü federasyon hem Kürt halkı ve hem de Türk halkı açısından adalet, eşitlik ortak ekonomik ve iktisadi çıkarlar için makul bir sistem” diyen Epözdemir, “Ancak Türkiye’deki siyasi sistem bunu kabul etmez ve Kürtleri bölücülükle, ayrımcılıkla suçlar ve Kürtlere başka yol bırakmazlarsa o zaman Kürtler de farklı kurtuluş yolları üzerinde düşünmek durumunda kalır. Bu dünyadaki bütün milletler için de böyledir” yorumunu yaptı.
“Silahlı mücadele çözüm değil”
Latif Epözdemir, Kürtler için özellikle de Türkiye’de “silahlı mücadelenin” geçerli bir yol olmadığını, “ulusal kurtuluş yolu” olmadığını ifade ederek, “Kürtler için bugün gerekli olan güçlü bir diplomasi, müzakere, demokratik bir alanda meşru haklarını talep etmektir. Biz sivil itiatsizlik ile, barışçıl gösterilerle, meşru hareketlerle bu sistemden Kürt halkının meşru haklarını talep etmeliyiz” dedi.
“Güney Kürdistan örneğini savunuyoruz”
“Güney Kürdistan’daki örnek Kürdistan’ın tüm parçaları için önemli bri örnektir” diyen Epözdemir, “Biz de HAK-PAR olarak bugün Güney’de olduğu gibi federal sistemi savunuyoruz. Güney milli bir statü elde etmiştir. Kürtler için ilk statüdür. Tüm dünyada Kürtler için önemli bir fırsattır. Güney Kürdistan yönetimi uluslararası alanda Kürt milletini çok iyi tanıtabilen bir siyaset izleyebilir. Milli siyaset milli kurum ve temeller üzerine inşa edilir” ifadelerini kullandı.