Diyarbakır’da düzenlenen “Darbelere Hayır, Demokrasi Hemen” mitingi saat 15.00\'da başladı.
İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitinge HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı Heyeti temsilcileri ile DTK ve DBP eşbaşkanları katıldı.
Demirtaş\'ın yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle;
Her zaman darbeye hayır dedik
12 Eylül’de bizler halk olarak bu cuntacı zihniyetin karşısında nasıl durduysak 15 Temmuz’da da aynı şekilde karşı durduk. 15 Temmuz\'da ilkesel olarak darbeye karşı çıktık. Darbeye karşı çıkmak AKP\'ye destek olmak değildir. Her zaman darbeye hayır dedik, hayır diyeceğiz.
15 Temmuz’da sokağa çıkanları selamlıyoruz. Darbeye karşı çıkmak, darbe zihniyetine karşı net tutum almak demokrat olmak adına zorunluluktur. Darbeden medet umarak kimse demokrat olamaz. Darbeye karşı olmak bir şarttır ama yeterli değildir.
Biz darbeye karşıyız ama hükümetin zulmüne de karşıyız. Farkımız buradadır işte.Önümüzde iki yol var. Biri Türkiye\'yi tekrar darbe tehlikesine sokacaktır, diğeri demokrasiye götürecektir.
Yüzbinleri görmüyorsunuz
Demokrasi mitingi yapıyoruz diyorsunuz, 100 kişi biraya gelince canlı yayın yapıyorsunuz, burada yüzbinleri görmüyorsunuz.Devlet hepimizin hizmetkarı olmalıdır. Bu şekilde davranılırsa o zaman devlet ve yurttaş arasındaki bağlar daha da güçlenir.
İşkencecilerimize de işkence yapmayın
Cemaatin gerçekleştirdiği, AKP’nin desteklediği KCK operasyonlarında zindanlarda yattık, hiç olmazsa gözaltına alındık, copunu gazını yedik. AKP bunları hep destekledi. Biz uyardıkça bizi hain ilan ettiler, onları dost ilan ettiler. Bak devran hangi noktaya geldi. Biz diyoruz ki adalet herkese lazım. Kimseye işkence yapmayın. Bize zamanında işkence yapanlar var, onlara da işkence yapmayın.
Bir kere de barış deyin
Meydanlarda bağıranlar, bir defa da barış deyin. Kürt sorunu kanamaya devam ettikçe darbe tehlikesi devam edecektir. Biz Türk\'ün de Kürt\'ün evladı bizden daha değerlidir diyerek bu çağrıları yapıyoruz.
Hani hendek ihanetti?
Sekiz ayda Sur\'da, Cizre\'de, Nusaybin\'de neler yaşandı? Biz o gün yaşananları anlatmaya çalışırken, bize hakaret ediyorlardı. Sokağa çıkıp tankları durduralım dediğimizde tahrikçilik yapıyor diyenler, şimdi gece gündüz sokağa çağırıyor halkı.
Sur\'da operasyonu yapan darbeci tutuklu, Cizre, Yüksekova\'yı yapanlar bugün darbeci ve tutuklu. O gün sesimize kulak verseydiniz asker de polis de ölmeseydi çözüm bulsaydık olmaz mıydı? Arkadaşlarımız parlamentoda bunları anlatırken \'asker sivil öldürmez\' diyorlardı. Şimdi o AKP\'lilerden biri çıkıp özür dilesin.
Belediyelerin kepçelerini kışlaların önüne çekmişler. Malatya Belediyesi hendek kazmış. Tanklar geçmesin diye. La hani hendek ihanetti. Demek ki her canlının kendini savunması meşrudur.