Hükümetin, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması durumunda, yargılama sürecinin nasıl olması gerektiğine ilişkin tavrını netleştirmeye çalıştığı belirtiliyor. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan\'ın haberine göre 1994’te DEP milletvekillerinin Meclis çıkışında yaka paça gözaltına alınarak tutuklanmasına benzer görüntülerin yaşanmaması için tutuksuz yargılamaya ilişkin üç formül üzerinde duruluyor: TBMM karar versin, yasa değişsin ya da mahkeme kararına bırakılsın...
AKP içinde yapılan değerlendirme toplantılarında, ortaya çıkan üç seçeneğin şunlar olduğu belirtiliyor:
Genel Kurul Karar Versin
TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili süreç tamamlanıp, Genel Kurul’da oylama aşamasına gelindiğinde, ‘tutuklulukla’ ilgili işlem yapılabileceğini iddia edenler bulunuyor. Bu görüşe göre, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması oylaması yapılırken, ‘yargılamanın tutuksuz yapılacağına dair’ karar alınacak. Buna ilişkin daha önce hiçbir uygulama yapılmadığı biliniyor. 1960’ta Metin Kıratlı’nın ‘parlamenter muafiyetler’ başlıklı çalışmasında bunun yapılabileceğinin belirtildiği, ancak sonraki süreçte buna benzer bir kararın alınmadığı ifade ediliyor.
Yasa Değişikliği Yapılsın
Bir başka seçenek olarak ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) değişiklik yapılması öneriliyor. Bunun için dokunulmazlıklarla ilgili görüşmelerden önce yasa değişikliğiyle, ‘milletvekilleri tutuksuz yargılanır’ hükmünün getirilebileceği belirtiliyor. Ancak bu durumun Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olacağına dair tartışma yaratacağı ve hükmün iptalinin gündeme gelebileceği belirtiliyor. Bu görüşü savunanlar, Anayasa’da milletvekilliği dokunulmazlığıyla zaten ‘ayrıcalık’ verildiğini, yapılan bu değişikliğin de bu ayrıcalığın kapsamı içinde değerlendirilebileceğini iddia ediyor.
Mahkeme Kararı Beklensin
Konuşulan son seçenek ise bugünkü yapının aynen devam etmesi yönünde. Bu seçenekte dokunulmazlığı kalkacak milletvekilinin davasına bakacak mahkemenin, ‘tutuksuz yargılama’ talebinde bulunması beklenecek. Ancak, mahkemenin böyle bir karar vermesinin garanti olmadığı ifade ediliyor.’ Terör örgütünün propagandasını yapmak’ gibi suçların tutuksuz yargılama kapsamına girdiği, farklı suç iddiaları için mahkemenin farklı bir yol izleyebileceği, bunun da aynı tartışmalara yol açabileceği değerlendiriliyor. Tartışılan bu seçeneklerle ilgili olarak henüz karar verilmedi.