Hüda-Par: Kürtçe resmi dil olmalıdır

Hür Dava Partisi\'nin (Hüda-Par) 2. Olağan Büyük Kongresinde Zekeriya Yapıcıoğlu yeniden genel başkanlığa seçildi.
15.05.2016, Paz - 19:57
Hüda-Par: Kürtçe resmi dil olmalıdır
Haberi Paylaş

Hüda-Par\'ın 2. Olağan Büyük Kongresi, Ankara\'da Atatürk Spor Salonu\'nda yapıldı. Türkçe, Kürtçenin Kurmanci ve Zazaki lehçesi ile Arapça olmak üzere üç ayrı dilde, parti marşları çalındı. Açılışı, Kur\'an-ı Kerim tilaveti ve dualar okunarak yapılan kongrede, divan başkanlığı oluşturulmasının ardından Genel Başkan Yapıcıoğlu, partililere hitap etti.

\"Çözüm Süreci\"ni eleştiren Yapıcıoğlu, çözümün ancak adaletin yeniden tesis edilerek sağlanabileceğini, silah ve şiddete başvurmanın çare olmadığını belirtti.

Yapıcıoğlu, \"Gasp edilmiş olan hakları hiçbir pazarlığa girişmeden iade edeceksiniz. Kardeşlik lafla olmaz. Kardeşliğin bir hukuku vardır ve o hukuku yerine getireceksiniz. Bu hakların savunuculuğunu yaptığını iddia edenlerin samimi olup olmadıklarına da bakmayacaksınız. Onların, Kürtlerin mazlumiyeti üzerinden kendi ideolojilerini topluma kabul ettirme planlarına da takılmayacaksınız.\" diye konuştu.

\"Kürtlerin haklı ve meşru talepleri bomba seslerinden duyulmaz oldu.\" ifadesini kullanan Yapıcıoğlu, Kürt meselesinin yeniden salt bir asayiş sorunu olarak görülmeye başlandığını bildirdi.

Adalet temelinde bir çözüm için anayasa değişikliği gerektiğine işaret eden Yapıcıoğlu, \"Sivil, özgürlükçü, adil ve yerli bir anayasa acil ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç, bugün herkes tarafından dillendirilmektedir. Yeni anayasayla yeni bir düzene ve zihniyet değişimine de ihtiyaç vardır.\" dedi.

Kürt halkının dili de resmi dil olmalı

Yapıcıoğlu, Kürt halkının dilinin de resmi dil olması gerektiğini savunarak, Kürtçe\'nin resmi dil olarak statüsünü kolaylaştırmak için hem Türkçe hem de Kürtçe\'yi karşılayan ortak bir alfabe oluşturulmasını, ülke vatandaşı azınlıklara nüfusları oranında belli oranda milletvekili kontenjanı ayrılmasını istedi.

Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:

\"Biz ne sağcı ne solcuyuz ama anarşizm ve kaos da istemiyoruz. Dinin siyasete alet edilmesine de, siyasetin dinsizliğe alet edilmesine de karşıyız. Kavmiyetçi ve ırkçı değiliz, haksızlığa ve zulme uğramış bir kavmin haklarını savunmayı ırkçılık olarak isimlendirmiyoruz. Kimsenin evinin içinin gözetlenmesini veya dinlenmesini istemiyoruz. Ama hayasızca davranışların parkta, durakta, sokakta sergilenmesine de razı değiliz.\"

Nerina Azad
Bu haber toplam: 11326 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:14:40