\"Diyanet İşleri Başkanlığı\'nı kaldıracağız\" taahhüdünden sonra hükümetin hedef aldığı HDP\'den yanıt geldi. Beyannamelerindeki \"Din ve inanç özgürlüğü\" bölümünün İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Medine Sözleşmesi\'yle örtüştüğünü belirten HDP Siirt Milletvekili Adayı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Diyanet İşleri Bakanlığı\'nın Türk-İslam sentezine dayalı bir şekilde işlediğini ve İslam dahil hiçbir inanca saygısı olmadığını belirterek, \"İnanç Bakanlığı\" ile inanç özgürlüğünü sağlayacaklarını aktardı.
HDP Siirt Milletvekili Adayı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, HDP\'nin beyannamesinde yer alan ve 12 ana başlıktan biri olan \"Din ve inanç özgürlüğü\" bölümünün bütün inançların özgürlüğü için referans olduğunu söyledi.
Söz konusu bölümün hem İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi hem de Medine Sözleşmesi\'yle örtüştüğünü belirten Yıldırım, mevcut iktidarın halkı uyutan ve uyuşturan sözde bir \"İslam\'ı\" temsil ettiğini belirtti. HDP beyannamesi ve inançlara yaklaşımının İslam\'ın özüyle bütünleştiğini dile getiren Yıldırım, korktukları için HDP\'yi hedef alan kesimlerin HDP\'ye karşı kara bir propaganda yürüttüğünün altını çizerek, \"HDP\'yi gözden düşürmek için onu dinden uzak ve dini ortadan kaldırmak isteyen bir partiymiş gibi lanse etmekteler\" dedi ve bunun \"son oyun olduğuna\" dikkat çekti.
\'İslam bin 400 yıl önce anadili tanıdı\'
Dindar görünümü ile halkın desteğini alan ancak İslam\'ın aksi yönünde pratiklere sahip olan AKP\'nin, kimlilikleri yok sayma ve tekçiliği dayatmasıyla aslında İslam\'ın inkarına gittiğine dikkat çeken Yıldırım, \"Kürt dilini inkar ve asimile etmekten çekinmeyerek Kürtçede eğitim hakkını vermeyi çok görüyorlar. Hz. Peygamber kendi zamanında mahkemelik olan ve anadili İbranice olan Yahudi bir vatandaşa kendini kendi anadiliyle savunma hakkı tanıdı. İslam\'da bin dört yüz yıl önce bu anadille savunma hakkı verilirken kendini Müslüman ve muhafazakar olarak tanıtan AKP hükümeti, Kürt tutsaklardan anadilde savunmayı esirgedi. Bunlar olurken Diyanet kalkıp da \'İslam\'da anadille savunma hakkı vardır\' deme cesaretini gösteremedi\" ifadelerini kullandı.
\'Zorunlu din dersleri İslam\'a aykırıdır\'
İslam dininde, farklı etnik gruplara ayrılan toplumun birbirlerini tanıması gerektiğinin belirtildiğini ifade eden Yıldırım, \"Din kendisi seçmeliktir, herhangi bir din veya inancı dayatmak yasaklanmıştır. İslam\'a göre dayatma olmamalı, hiçbir fert veya toplum herhangi bir konuda zorlanmamalıdır\" diye konuştu. Türkiye\'de din derslerinin zorunlu olarak okutulmasının da bir dayatma olduğunu kaydeden Yıldırım, bu durumu ortadan kaldıracaklarını söyleyerek, \"Bir öğrenciyi din dersinde zorla sınıfta tutmak onun dinden soğumasına ve nefret etmesine neden olacaktır\" şeklinde konuştu. Seçim beyannamelerinde de yer aldığı gibi meclise girdikten sonra, inanç ve yaşam tarzı özgürlüğünün sağlanması için aktif mücadele yürüteceklerini kaydeden Yıldırım, yerel yönetimleri sınırlayan yasaların da ortadan kaldırılması için çaba göstereceklerini aktardı.
\'Tek din yerine tüm inançlara yer vereceğiz\'
Beyannamelerinde, Türk-İslam sentezine dayalı bir şekilde işleyen ve İslam dahil hiçbir inanca saygısı olmayan, Diyanet İşleri Bakanlığı\'nın kaldırılması yönünde madde olduğunu hatırlatan Yıldırım, Bu kurum yerine İnanç Bakanlığı\'nı kuracaklarını ifade etti. Yıldırım, programlarına ilişkin \"Tek din yerine tüm inançlara ve bu inançların temsilcilerine bu başkanlık altında yer verilecek. Mevcut Diyanet personelinin özlük hakları korunarak bunlar İslam inancının personeli olarak görevlerine devam edecekler. Yine başta Alevilik, Hıristiyanlık ve Yahudilik olmak farklı din ve inançları temsil edecek uzman personel de istihdam edilecek\" dedi.