Kissinger, birkaç ay önce Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) yaptığı ve Ukrayna'nın savaşı sona erdirmek için Kırım ve Donbas'ın bazı bölgelerini Rusya'ya vermesini önerdiği konuşması geniş çaplı tartışmalara yol açmıştı.
Kissinger, WSJ’a verdiği röportajda, “Ukrayna için tam bağımsızlıktan yanaydım. Finlandiya'ya benzer bir rol oynamasının daha iyi olacağını düşündüm” dedi.
Ancak ABD'li eski diplomata göre Rusya'nın Ukrayna'daki tutumundan sonra, artık Ukrayna'nın savaş sonrasında ‘resmi olsun ya da olmasın’ NATO üyesi olarak görülmesi gerekiyor. Fakat Kissinger, Rusya'nın Kırım'ın ve Donbas bölgesinin bazı bölgelerinin kontrolünü ele geçirdiği 2014 yılında Ukrayna’ya yönelik ilk saldırısından elde ettiği kazanımları koruyan bir çözüm öngörüyor.
Tayvan meselesiyle ilgili olarak ise ABD ile Çin’in bir krize doğru sürüklenmesinden korkan Kissinger, Washington'a kararlı bir şekilde hareket etmesi tavsiyesinde bulundu. Her iki tarafça uygulanan politikanın, Tayvan'ın bağımsız bir demokratik varlık haline gelmesini sağladığını ve 50 yıl boyunca Çin ile ABD arasındaki barışı koruduğunu söyleyen Kissinger, “Bu temel yapıyı değiştirecek gibi görünen adımları atarken çok dikkatli olmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.