PDK/KDP'li Gençlik’ten İttifak Çağrısı

PDK Gençliği yayınladıkları bir bildiri ile Kürd parti ve kurumlarına ittifak çağrısı yaptı.
22.10.2016, Cts - 09:30
PDK/KDP'li Gençlik’ten İttifak Çağrısı
Haberi Paylaş

Vatanımız Kurdistan, tarihinde eşine az rastlanır bir eşikten geçerken, kendisi için bir şeyler yapabilme potansiyelinde olan her Kurdî bireyi, kurumu, örgütü, partiyi, misyonlarını oynamaları, güçlü ittifaklar, işbirlikleri kurmaları ve vatanlarına olan vefa borcunu ödemeleri için Kurdistan sahnesine bekliyor.

Kurdistan tarihinde eşine az rastlanılan bu tarihi eşikte, ülkemizin güneyinde savaş koşulları gereği göğsümüzü kabartan bir biçimde, topyekün bir ulusal mücadele yürütülürken, iç ve dış sorunlar ulusumuzun ayağına bağ olmaktadırlar. Kahraman Pêşmerge\'lerimizin başlattığı kapsamlı Musul Operasyonu tüm heyecanı ile başarılı bir biçimde devam ederken, bazı iç odakların ekonomik krizi bahane ederek, huzursuzluk yaratıp ihanete buluşmaları gözden kaçmamaktadır. Bizler bu durumun bilincinde olduğumuzu belirterek, Güney\'in onurlu mücadelesini destekliyor ve arkalarında değil, tam da yanlarında olduğumuzu kardeşleri olarak belirtmek istiyoruz. Bir parçanın kazanımı, diğer parçaların yükünü hafifletecek, büyük heyecan ve moral kaynağı olacaktır. Yaklaşan referandumda bağımsızlık kararı çıkması umuduyla, Musul kahramanlarına bin selam.

Yine vatanımızın batısının, dünya süper güçlerinin birbirini devirme platformuna dönüşmüş olması, ulusumuza acımasızca dayatılan savaş koşulları milletimizce ve dünyaca bilinmektedir. Bu durum karşısında ulusal birliğin sağlanamamış olması ve tek parti rejiminin, benzerine diktatörlüklerde rastlanır bir biçimde tek elden bir mücadele yürütmeye çalışması, ulusal kazanımlar açısından ulusumuz ve milletimiz için kaygı kaynağı olsa da milli kazanımlar hususunda kardeşleri olarak onların tamda yanlarında durduğumuzu ve desteğimizi sunduğumuzu belirtiyoruz. Bu süreçte ülkemizin batısındaki Kurdistanî güçlerin ittifaklarını kuvvetlendirip, ulusal kazanımlar konusunda mücadeleden taviz vermemelerini beklemekte ve desteklemekteyiz.

Ayrıca ulusumuza beslediği tarihi düşmanlığı yine tarihle tescilli olan, ülkemizin doğusunu işgal altında tutan ve her gün kardeşlerimizi sırf Kurd Ulusunun bir neferi oldukları için idam eden işgalci İran devletine karşı, onurlu ve hayranlık uyandıran bir mücadele yürüten kardeşlerimizin aziz ve haklı davalarını destekliyor, onların tam da yanlarında, onlarla omuz omuza olduğumuzu belirtiyoruz. Yakın dönemde ülkemizin doğusundaki silahlı mücadele hareketliliğini takip ettiğimizi, gerekli görüldüğünde Rojhilat Pêşmergesi olarak can vermekten geri durmayacağımızı Kurd Ulusuna duyuruyoruz. Zor dönemlerde, ülkemizin güneyine ve batısına Pêşmerge gönderen Qazî Mihemmed\'in evlatları asla yalnız değildir.

Son olarak, ulusumuzun ve vatanımız Kurdistan\'ın en büyük parçası olan, dolayısıyla en büyük yarayı taşıyan kuzeyin, içine düşürülmüş bulunduğu amacı belirsiz savaşın ve kirli siyasetin, önüne geçilmediği takdirde bir bütün olarak vatanımızı ve ulusumuzu tehdit edeceği aşikardır. Kurdî hassasiyeti olan ve ulusal kaygılar taşıyan her Kurd birey şunu çok iyi biliyor ki, diğer üç parçanın ve ulusal kurtuluşun kapısı vatanımızın kuzeyidir. 40 yıla yakın bir süredir yürüttükleri siyasi ve silahlı mücadelede, varsa ulusal ve milli kazanımları hepsini sahipleniyor ve destekliyoruz. Ama şu çok iyi bilinmelidir ki gelinen noktada entegrasyoncu siyaset yürüterek, düşmanını demokratikleştirme ve düşman sisteminin sol kanadının romantik hülyalarını gerçekleştirme çabalarını da red ettiğimiz gibi, ne pahasına olursa olsun sonuna kadar karşı duracağımızı belirtmekten de çekinmiyoruz. Kurdistan\'ın Kuzeyi\'nde yürütülen mücadelenin yanında ya da arkasında durma gibi bir durumumuz asla yoktur. Ya karşısında ya da tam da merkezinde olmak gibi bir gerçeklik, kendisini tokat gibi yüzümüze çarpmaktadır. Çünkü vatanımızın kuzeyinde olan ve hatta olacak olan her türlü mücadelenin öznesi durumundayız. Kim için, kime karşı yapıldığı meçhul olan son savaş konseptinin, sadece milletimizden ve vatanımızdan götürdüğünü çok iyi bilmekteyiz. Halkımızın açlık, tehdit, ölüm ve sürgünler ile terbiye edilmeye çalışılması, taraf veya bertaraf psikolojisi oluşturularak sindirilmesi asla kabul edilemez. Bu savaşın, Kurdistan\'ı zayıflatma, insansızlaştırma ve devamında devlete muhtaç hale getirip, işgalcinin işgalini meşrulaştırma savaşı olduğunun da farkındayız. Hiçbir gerekçe ve bahane bu savaşın tek sorumlusunun işgalci devlet olduğu gerçeğini örtemez. Ve yine hiçbir gerekçe, Kurd Milleti tarafından seçilmemiş militarist hegemonik güçlere, vatanımızın geleceği konusunda karar verme yetkisini onlara tanımaz ve entegrasyoncu politikalarını meşru kılamaz.

Bugün ülkemizin kuzeyindeki siyasete, ya tam katılımlı bir ulusal mücadeleyle nihai zafere ulaşmak ya da teslimiyetle sonuçlanacak ve Kurdistan hakikatine yenilecek bir serüvenin parçası olmak düşüyor. Kurdistan\'da artık iki yol/iki ideoloji vardır, bağımsızlık yolu ve kölelik yolu. Ve artık sadece ama sadece iki tip Kurd vardır. Bağımsız bir devlet isteyen onurlu Kurd ve kölelik isteyen, köle ruhlu Kurd! Bilinmelidir ki, bugün Kurdistan\'da teslimiyeti ve köleliği asla kabul etmeyecek yüzbinlerce Kurdistan evladı vardır. Yeter ki onlara engel olmayacak, onların zafer yolunu aydınlatacak rehberleri olsun.

Bu hakikatler ışığında en başında belirttiğimiz gibi, vatanı ve milleti için bir şeyler yapabilme potansiyeli olan kuzeyli her Kurdî bireyi, grubu, kurumu, örgütü, misyonlarını oynamaları ve vatanlarına olan vefa borçlarını ödemeleri için gerçekçi ve aktif PDK/KDP\'nin çatısı altında ittifak olmaya davet ediyoruz.

Tüm bu gerçeklere binaen, PDK/KDP gençliği olarak, Kurdistan Ulusal Kurtuluş Gücü olan PDK/KDP geleneğinin kuzeyde canlandırılmasının ve aktif mücadeleye katılmasının tek çıkar yol olduğunu biliyoruz. Qazi Muhammed ve Mele Mıstefa PDK’sinin ruhunu Kurdistan’ın Kuzeyinde diriltmeden ve bu ruha toplumun her katmanından katılım sağlamadan, ulusal kurtuluş mümkün olmayacaktır. Kendisini Kurdistanî olarak gören ve Rêbaza Qazî û Barzanî\'ye tabi olduğunu her ortamda dillendiren PDK-Bakûr ve PDK-T\'nin bu noktada varsa sürtüşme ve anlaşmazlıkları, bir kenara bırakıp oluşacak bu yeni oluşuma tüm güçleriyle katılım sağlamaları zorunludur. Ulusumuzun ve vatanımızın çıkar ve menfaatlerini gözeten, birey veya grup çıkar ve menfaatlerinden uzak bu Kurdistanî cepheye tüm Kurdistani güçlerin bir araya gelme vakitleri, gelmiş ve geçmiştir. PDK/KDP geleneğinin ülkemizin kuzeyinde partileşme süreci başlamıştır. Bu yeni oluşum, bireysel menfaat ve hırslardan sıyrılmış her Kurdistanî bireyi bünyesinde barındıracak olgunlukta olacaktır. Gençlerin yüksek katılımı muhakkak sağlanacak, gençler ve kadınlar bu oluşumun taşıyıcı gücü olacaklardır. Gücünü gençlikten alan bu oluşum, değişim ve yeniliklere açık, aktif ve kararlı olacaktır. Tarihi ve kültürüyle barışık, reformist ve devrimci olacaktır. Sadece bir kaç şehre sıkışmayan, alana inen, milletinin ayağına kadar giden olgunluğa erişmiş, sadece basına demeç vermekle yetinmeyen, gerektiğinde milletinin sorunları ile yakından ilgilenen bir parti olacaktır. Siyasi özerkliğini muhafaza eden, ama vatanın tüm parçalarının ulusal kazanımlarına sahip çıkan, diyalog ve ittifaklara açık bir hareket olacaktır. Eleştirmekten korkmayan, yapıcı rol üstlenen, statü talebini her ortamda dillendiren, özellikle Kürdçe diline sahip çıkan, cesur ve gerçekçi bir rolü olacaktır. Kurdistan\'da şiddet ve savaşa asla prim vermeyen, milletimizin can ve mal güvenliğini her zaman gözeten ve halihazırdaki amaçsız savaşa karşı duran bir pozisyonda kendini konumlandıracaktır. Şu gerçek göz ardı edilmemelidir ki, milletimiz bu amaçsız savaşa sırtını dönerek, korku ve çaresizlik içinde kaderinin değişeceği günü beklemektedir. Alternatif bir kanat veya cephe olmadığı için, halkımız bu kirli savaşta iki ateş arasına sıkışmış olmakla birlikte, sığınacak üçüncü bir limandan yoksun bırakılmıştır. Bunun tek sorumlusu Kurdistanî diye geçinen bizleriz ve milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeyerek, istemeden veya farkında olmadan ihanet içine düşmekteyiz.

Şunu çok iyi biliyoruz ki, ulusal ve milli ittifakların aması veya şartı olmaz. Toprağımız, bayrağımız, marşımız, şehitlerimizin mirası ve milletimizin acıları, ittifak oluşturmamızda diğer tüm ideolojik menfaatleri, siyasi rantları, koltuk kaygılarını örtecek genişlikte ve büyüklüktedir. Bu gerçekliğe dayanarak, kuzeydeki bu iki oluşumun amalar ve bahaneler arkasına sığınma haklarının olmadığını belirterek tarihi misyonlarını yerine getirmeleri çağrısında bulunup, milli-ulusal bir cephe üzerinde ittifak etmeleri zorunluluklarını onlara hatırlatıyoruz. Bu tarihi fırsatı kaçırıp, görevini yerine getirmekte aciz olacak her kişi,grup ve kurumlar, Kurdistan ve onun evlatları tarafından asla affedilmeyecektir!

Ji ber van rastiyan, Bijî Kurdistan bimre koledar!

PDK/KDP\'li Gençlik

Nerina Azad
Bu haber toplam: 9803 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:03:10:38