Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Agirî Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin maddelerine ilişkin söz aldı.
Sakık, zor bir iklimden geçtiklerini ancak Meclis’in bu zor iklimlerde de konuşması ve çözüm bulması gereken bir merci olduğunu ifade etti. Kırk yıldan fazladır devam eden bir çatışmalı sürecin olduğunu ve Anadolu’nun yoksul çocuklarının öldüğüne işaret eden Sakık, “Biz bu acıyı hep yüreğimizde hissediyoruz. Son iki gündür bu kürsüde böylesi çok ilginç sözler, tehditler, hamaset, ne derseniz hepsi var. Bunların hiçbirinin bir çözüm olmadığını biliyoruz. Sevgili Ahmet Arif aynen şöyle diyor: ‘Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim./ Olmalı zaten/ Olmazsa insan olmaz yüreğim’ Biz de bu canları yüreğimizden bir parça olarak görüyoruz, Anadolu'nun yoksul çocukları. O sıvasız evleri gördük hep beraber, yıllardır o evlere ateş düşüyor ve oralarda büyük acılarla aileler baş başa kalıyorlar” dedi.
‘Meclis Çözüm Yerine Savaş Kararı Veriyor’
Çözüm yerinin Meclis olduğunu ancak sürekli savaş tezkerelerine onay verildiğini belirten Sakık, “Sürekli Anadolu'nun yoksul çocuklarını ölüme gönderen ve sokakları tetikleyen söylemler ve konuşmalara hep birlikte tanıklık ediyoruz. İki gündür sosyal medyada olup bitenleri görüyoruz. Yani sokakları bu şekilde eğer örgütlerseniz sokaklar da bunları söylüyor. Bu eser de bu parlamentodaki hamaset dilinin bir ürünüdür” diye konuştu.
‘Faturayı Yoksullar Ödüyor’
Sakık, ölmeden önce sosyal medyada bir hafta önce paylaşım yapan Ankaralı teğmen Alperen Emir’in yaptığı paylaşımı da Meclis kürsüsünde göstererek, okudu. Sakık, “Ne diyor biliyor musunuz, sizlere sesleniyor, diyor ki: ‘Savaş, savaşmayana güzeldir’ Asıl burada sizleri kastediyor, sizleri; bu savaşta yaşamını yitiren birisi. Size sesleniyor, diyor ki: ‘Biz, yoksul Anadolu çocukları gidiyoruz, ölüyoruz’ Siz, ey Parlamento, bana gösterin, geçmişten bugüne kadar, kırk yıllık süre içerisinde bir tek milletvekilinin çocukları ve yakınları ölmüş mü? Asla ölmüyor ama savaşın faturasını yoksul Anadolu çocukları ödüyor. Böylesi bir keyfiyet de yok. Çıkıp burada sürekli ‘vatan, millet’ diyorlar ve sokakları tetikliyorlar. Buna hiçbirinizin, hiçbirimizin hakkının olmadığını söylüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Varsanız Biz De Varız’
Sakık “çözüm” adı altında yürütülen sürece de değinerek şunları söyledi:
“Diyarbakır'da büyük bir Nevroz kutlaması vardı, bu kutlamada Türkiye’nin dört bir tarafında barış isteyenler Diyarbakır'da toplandılar. Oradaki manifestolar ‘Erciyes Dağı ile Ağrı Dağı kardeş olacak’ diyordu, ‘Meriç ile Dicle kardeş olacak’ , ‘Demokratik bir cumhuriyeti birlikte inşa edeceğiz.’ Ben de çıkmıştım şu kürsüde Sayın Erdoğan’a ‘Hüda’dan başka kimseye övgü yağdırmam ama bu topraklarda barışı sağladığınız için size övgüler yağdırıyorum’ demiştim, o gün öyle dedim; bugün de söylüyorum, bu topraklarda barışa ihtiyacımız var, bu topraklarda birbirimizi ötekileştirmeye hiç kimsenin hakkı yok. Sizler Amin Maalouf’un dediği gibi ömrünüzün gün batımındasınız, bizler de öyleyiz. Bu topraklara yapabileceğimiz en büyük iyilik bu kanı, bu şiddeti durdurmaktır; varsanız biz de varız.”
Türkiye’nin ihtiyacı olan tek şeyin barış olduğunu vurgulayan Sakık, “Köprüler, hanlar, saraylar hepsi gelip geçicidir ama bu topraklara barışı inşa ederseniz bu ülkenin azizi olursunuz. Bugün bu parlamentoyu, hepinizi, 600 milletvekilini, bütün siyasi parti liderlerini göreve davet ediyoruz” dedi.
Soylu’ya Tepki Gösterdi
Bu sırada AKP sıraları Sakık’a tepki gösterdi. Sakık, “Bu topraklarda barışın hayat bulmasını inşa olmasını istiyorum. Ben yürekten sizi göreve davet ediyorum” yanıtını verdi. Eski İçişleri Bakanı