HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, HDP Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Soma ve Rojava\'da yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Tuncel, 22 Haziran\'da yapılacak olağanüstü kongre öncesindeki son PM toplantısını gerçekleştirdiklerini söyledi. Daha etkin ve güçlü nasıl hazırlanabileceğini tartışacaklarını ifade eden Tuncel, Türkiye\'deki demokrasi güçlerinin Kürt özgürlük hareketiyle nasıl buluşturulacağı ve mücadele yöntemlerini tartışacaklarını söyledi.
Kongrede üzerlerine düşeni layıkıyla yerine getirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Tuncel, son süreçte yaşanan gelişmelerin kongreyi önemli kıldığını belirtti. \"Acil demokrasiye ihtiyaç var. AKP, ülkeyi uçuruma sürüklüyor\" diyen Tuncel, \"Buna biz dur diyeceğiz. Soma\'da yaşamını yitirenleri bir kez daha anıyoruz. 307 ölü var, diyor hükümet yetkilileri. Bir tek ölü bile olsa bu dahi fazladır. Köle gibi sömürü sistemi çarkında AKP\'nin kar amaçlı politikalarıyla işçilerin hayatı hiçe sayılıyor. Toplumsal muhalefetin Soma\'da güçlü biçimde ortaya konmasının ardından Başbakan ve hükümet \'kader\' açıklamasını \'ama kazalar vardır\' manevrası yapmasına neden oldu\" ifadelerinde bulundu.
SOMA\'DA YAŞANANLARIN ZEMİNİ
Soma\'daki faciayı gensoruyla meclise taşıdıklarını söyleyen Tuncel, iki bakanın da yüzsüzce kürsüye çıkıp sorumluluklarının olmadığını söylediğini dile getirdi. AKP hükümetinin özelleştirme, taşeronlaştırma ve neo-liberal politikalarıyla işçilerin köle sisteminde çalıştırılmasının bu faciaya zemin hazırladığına dikkat çeken Tuncel, bunun birçok alanda yaşandığına işaret etti.
AKP DÖNEMİNDE 13 BİN İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ
Başbakanın 1800\'lerdeki maden kazalarına değinmesini \"Başbakanın zihniyetinin 19. yüzyılda kalmasından kaynaklandığı\" şeklinde değerlendiren Tuncel, \"Soma\'nın peşini bırakmayacağız. AKP döneminde 13 bin işçi yaşamını yitirdi. İşçilere yaklaşım bunun nedenlerini ortaya koyuyor. Soma\'da örgütlü olan sendikalar da hükümetin yanında. Hükümetle işbirliği yapıp işçilerin sesi olmayacak, patronların ve iktidarların sesi olunacaksa bu kabul edilemez\" diye konuştu.
\'KATLİAM BU DEVLETİN GELENEĞİ\'
İki çocuğuyla birlikte Rojava\'dan Türkiye\'ye geçmek isterken sınırda ateş açılarak katledilen Sada Darviş\'i hatırlatan Tuncel, şöyle konuştu: \"Rojavalı bir kadın çocuklarıyla birlikte kurşuna dizildi. Bir çocuk da iki gözünü kaybetti. Silahsızdılar. Anne ve çocuk gözaltına alınabilirdi. Ama infaz etmeyi yöntem olarak kabul edenler bunu yapmadı. Biz bu devleti Sivas, Maraş, Çorum ve Dersim\'de de tanıyoruz. Bir kadını infaz etmenin ne anlamı olabilir ki başka? Rojava\'da Kürtler bir yandan Esad\'a karşı mücadele verirken öte yandan Türkiye\'nin desteklediği ve beslediği El Kaide, İŞİD gibi çetelere karşı da mücadele veriyor. Bu infazlar hükümetten bağımsız düşünülemez. Kürt sorununda AKP\'nin ikiyüzlü yaklaşımının sonucudur bu, kınıyoruz.\"
ÇOCUKLAR MI SUÇLU YOKSA FAŞİZAN UYGULAMALAR MI?
Okmeydanı\'nda iki gün önce Cemevi bahçesinde cenazesini beklerken polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Uğur Kurt katliamına da dikkat çeken Tuncel, \"Ardından çıkan protestolarda da Ayhan Yılmaz adlı bir vatandaş katledildi. Artık insanlar sokakta polisin her an kurşunlarına hedef olabiliyor. Bunun üzerine Başbakan dün yaptığı konuşmada vicdanları bir kez daha yaraladı. \'Berkin Elvan öldü. Artık neyin peşindesiniz\' sözleriyle anne ve babasına bir acı daha yaşattı Başbakan. Bunun hesabını soracağız. Çocuklar mı suçlu yoksa senin faşizan uygulamaların mı? 2006\'da Diyarbakır\'da da 5\'i çocuk 13 kişi, Başbakanın \'Polis kadın da olsa çocuk da olsa gerekeni yapacak\' sözleriyle katledildi\" diye konuştu.
\'KENDİNE GELİNCE HESAP SORUYOR YURTTAŞ OLUNCA ÖLÜM KUSUYOR\'
Tuncel, Başbakanın iki gündür yaşanan olaylar nedeniyle \"sabırlı\" olduğunu ileri sürmesini eleştirerek, şunları söyledi: \"17 Aralık\'ta 20 kişiyle evinde arama yapılan Başbakan hemen akabinde hesabını sordu! Ama yurttaşa sıra gelince kahraman polisi destanlar yazıyor! Bu yeni ölümlere davetiye çıkarmaktır. Özellikle cemevinin kurşunlanması kabul edilemez.\"
\'AKP, ALEV-SÜNNİ ÇATIŞMASI YARATMAK İSTİYOR\'
AKP\'nin Alevi politikasının öldürmeye dönük olduğunu ifade eden Tuncel, \"Gezi\'de Alevilerin öldürülmesi tesadüf değildir. AKP, Alevi-Sünni çatışması yaratmak istiyor. Bu çatışmadan çıkarınız nedir? Gaziler, Çorumlar, Maraşlar olmasın. Politikalarınızı gözden geçirin. AKP ateşle oynuyor. AKP, Okmeydanı\'nda iki yurttaşın ölümüyle ilgili hesap vermeli. Demokratik ülkelerde bu olabilir mi? Polis bu cesareti Başbakandan alıyor. PVSK ile aldı yetkiyi. Bu konudaki önergelerimiz dikkate dahi alınmadı\" dedi.
\'KATİLLER, YOLSUZLUK YAPANLAR AKLANIYOR\'
\"Berkin\'in katilleri ortada yok. Ethem\'in katili halen görev başında\" diyen Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: \"Aileler soruyor; çocuklarımızın suçu neydi, diye. Nedeni cezasızlık politikası. Devrimciler, emekçiler, kadınlar onlarca yılla yargılanıyorlar, tutuklanıyorlar. Ancak yolsuzluk yapanlar, katledenler aklanıyor. 17 Aralık\'ta yaşananlar karşısında Başbakan bakanlarını akladı. Ancak binlerce insan KCK adı altında yargılanıyor. Musa Çitil ise beraat alıyor. Bu dava faili meçhuller yönünden önemliydi. Hesaplaşacağız diyen hükümetin politikası ise lafta kaldı. Bunu gördük. 2 tecavüz olayından AİHM\'in mahkum ettiği Musa Çitil, beraat ile aklandı. Mahkeme 13 sivilin öldürüldüğü dönemde yerelde güvenlik sorumlusu sendin diyerek sorumluluğu olduğunu belirterek yargılama yapmalıydı. Ancak YAŞ kararıyla rütbesi yükseltilecek. İnsan öldürenler, işkence yapanlar apoletlendiriliyor.\"
\'CEZASIZLIK ORTADAN KALKMADIKÇA YÜZLEŞME, ADALET OLMAZ\'
Kürdistan\'da yapılanların \"devlet adına yapıldığı\" savıyla aklandığına vurgu yapan Tuncel, \"Gezi\'de, Soma\'da yaşananlar da muhtemelen böyle olacak. Cezasızlık politikası ortadan kalkmadıkça demokrasi ve adalet olmayacak. Gerçek yüzleşme olmayacak. Sadece Kürt sorununda değil tüm toplumsal sorunlar için durum bu. Sokakta itiraz hakkı, muhalefet hakkı yoksa demokrasi de yoktur. Gazla, copla demokrasi var diyorlar. Bu olsa olsa faşizmdir. İşçiler, yaşadıklarını anlatamadığı yerde demokrasi nasıl olsun?\" dedi.
GERGİNLİKLE YARATILAN MAĞDURİYET EDEBİYATI
AKP\'nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde gerginlik yaratmaya çalıştığını vurgulayan Tuncel, AKP\'nin her seçim öncesinde gerginlik politikasıyla mağdurları oynadığının altını çizdi. Buna izin vermeyeceklerini ifade eden Tuncel, \"Türkiye\'nin sahibi Erdoğan değil, halklardır. O nedenle birlikte mücadele edeceğiz\" dedi. AKP\'nin uluslararası platformlarda da itibarının kalmadığını belirten Tuncel, Başbakanın Almanya gezisi öncesinde Alman parlamenterlerin gelmemesi yönünde açıklamalar yaptığına işaret etti.
\'AKP, ÇÖZÜMÜ KENDİNE KALKAN YAPIYOR\'
Kürt öğrencilere dönük saldırıların da artarak sürdüğüne ve \"Kürt sorununda çözüm\" diyen AKP iktidarının buna sessiz kalmasının samimiyet göstergesi olduğuna dikkat çeken Tuncel, \"Sonra da gençler neden okulu bırakıyor, gerillaya katılıyor, diye soruyorlar. AKP, çözüm istemiyor. Çözümü sadece kendine kalkan yapıyor. Samimiyse eğer yasalar çıkararak, somut adımlar atmalı\" ifadelerinde bulundu.
\'CHP, AKP\'NİN ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR\'
Cumhurbaşkanlığı seçimine güçlü hazırlanacaklarını belirten Tuncel, CHP\'ye de eleştirilerde bulundu: \"Ana muhalefet partisi CHP\'nin politikaları AKP\'nin elini güçlendiriyor. AKP gibi CHP de anadilde eğitime karşı. AKP ile bu konuda \'böler, parçalar\' diyerek aynı düşünüyor. Başbakan her grup toplantısında Kılıçdaroğlu\'na yükleniyor. Oradan pirim elde ediyor. Bizim CHP\'ye önerimiz; daha cesur politikalar üretmeleridir.
