Resmi geçici sonuçlara göre cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50 +1'i alan aday olmadı. Bu nedenle cumhurbaşkanı seçim ikinci tura kaldı.
Fakat milletvekilliği seçimindeyse tablo net. Kimi partiler oy ve sandalyelerini korurken kimileri de kaybetti.
AK Parti'nin önceki seçimde kazandığı sandalye sayısı 295'den 267'ye düştü. Ancak Cumhur İttifakı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) çoğunluğu almayı başardı.
Oy oranı 11,7'den 8,8'e indi
Kayıp yaşayan partilerin başını ise Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi listelerinden seçime giren Halkların Demokratik Partisi (HDP) oldu.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre HDP, 2018 seçimlerinde yüzde 11,7 oy alarak parlamentoya 67 milletvekili göndermişti.
HDP 2018 seçimlerinde aldığı 5 milyon 867 bin 302 oyu daha da artırıp, 100 vekil çıkarmayı hedefliyordu.
Ancak gelinen noktada önceki seçimlerde aldığı oyun bile çok gerisine düştü. YSP, 4 milyon 750 bin civarında oy aldı.
Kesin olmamakla beraber TBMM'ye göndereceği vekil sayısı ise 61.
İstanbul'da vekil sayısı 12'den 8'e düştü
2018 seçimlerinde İstanbul'un 3 bölgesinden toplamda 12 vekil çıkaran HDP'nin çıkardığı vekil sayısı 8'e düştü.
Sadece metropollerde değil, Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı kentlerde de oy oranını koruyamadı.
Özellikle ittifak ve aday belirleme döneminde çokça tartışma yaşanmış, partililer tabanın sesine kulan verilmiyor diye yoğun eleştirilerde bulunmuştu.
Yaşanan tartışmaların, yapılan eleştirilen boş olmadığı da ortaya çıktı.
Yöneticiler de başarısız olduklarını kabul ederek eleştiri ve özeleştiri sürecini değerlendireceklerini ifade ettiler.
"Bir başarısızlık söz konusudur"
Bugün basının karşısına geçen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, seçimlerde önlerine koydukları hedeflere ulaşamadıklarını ve sonuçların kendileri açısından başarı olarak görülemeyeceğini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da oylarında bir azalmanın olduğunu ve bunun Batı illerinde daha dikkat çekici olduğuna değindi.
"Bir başarısızlık söz konusudur" diyen Sancar, "Sebeplerini oranlarıyla birlikte ayrıntılı tartışmamız gerekiyor. Burada bizim eksikliklerimiz, yetersizliklerimiz varsa ki vardır mutlaka eleştiri ve özeleştiri sürecinde değerlendireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
HDP'lilerin nasıl bir özeleştiri vereceği bilinmez ancak seçimin en büyük kaybedenlerin arasında olduğu su götürmez bir gerçek.
Peki HDP neden kayıp yaşayarak kaybedenler arasına girdi?
"3 temel sebepten dolayı HDP'nin oyu düştü"
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun, seçimlerin HDP açısından kesinlikle bir olduğu görüşünde.
Ortaya çıkan tablonun ne HDP yönetimi ne de tabanı memnun etmediğini kaydeden Coşkun'a göre HDP seçimlere son derece iddialı bir söylemle girdi ve yüzde 10 bandına oturmuş oylarını daha da yükselterek 13-14'lere çıkartmayı hedefledi ama sonuçlar ciddi bir düş kırıklığı yarattı.
Son seçimde aldığı yüzde 8,8'lik oyun HDP açısından izahı zor bir durum yarattığını kaydeden Coşkun, bunun 3 temel sebebinin olduğunu söyledi:
"Birincisi özellikle büyükşehirlerdeki HDP seçmeninin bir kısmının CHP'ye gitmiş olması. Yani HDP cumhurbaşkanlığı ve belediye seçimlerinde CHP adaylarını desteklemekle bir nevi kendi seçmenini CHP'ye alıştırdı. İkincisi seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesi oldu. Baraj yüzde 10 iken hem HDP yönetimi hem de tabanda muazzam bir motivasyon vardı. Seçmen stratejik oy kullanarak barajı aşmasına sebep oluyordu. Üçüncüsü de ittifak siyaseti oldu. Özellikle son seçim döneminde liste anlaşmazlıkları, bazı yerlerde TİP ile girilen mücadeleler ve aday belirlemedeki problemler HDP'nin bu bağlamda düşük bir oy almasına sebebiyet verdi."
"Kayıp kritik bir pozisyona oturmasını engelledi"
Bunun sadece bir oy kaybı olmadığını buna bağlı olarak HDP'nin Türkiye siyasetinde işgal ettiği ve etmeyi düşündüğü yerde de bir kaybın söz konusu olduğuna dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:
"Çünkü HDP'lilerin beklentisi iki ittifakın da mecliste gerekli çoğunluğu sağlayamayacağı ve Meclis faaliyetinde her iki ittifakında HDP'nin desteğine, iş birliğine ihtiyaç duyar bir hale geleceğiydi. Bu durumda HDP karar verici bir pozisyona oturacak ve kendi siyasetini yürütme konusunda önemli bir avantaj elde edecekti. Ancak bugün Cumhur İttifakı'nın Meclis'te çoğunluğu elde etmesi, 301 barajını aşması HDP'nin böyle kritik bir pozisyona oturmasını da engelledi. Dolayısıyla 2023 seçimleri hem sayısal anlamda hem de siyasal güç anlamında iyi bir sınav olmadı." (Kaynak)