HAK PAR Genel Başkanı Kemal Burkay\'ın KCK’nin içinde binden fazla MİT ajanı olduğunu söylemesinin arından konuyla ilgili bir açıklama da politik Kürt hareketinin önde gelen isimlerinden Yaşar Kaya’dan geldi. KCK’nin ortaya çıkmasından hemen sonra devlet ile ilişkisinin konuşulduğuna dikkat çeken Kaya, tutuklu bulunan bütün KCK üyelerinin salıverilmelerinin bu söylemleri daha da güçlendirdiğinin altını çizdi.
KCK devlet ilişkisine inandığını vurgulayan Kaya, “KCK’nin içinde MİT ajanlarının olduğu doğru. Hatta PKK’nin içinde bile MİT ajanları cirit atıyor. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. 1965 yılından bu yana legal veya illegal Kürt oluşum ve kuruluşlarının içinde MİT ve istihbaratın olduğu biliniyor. Bu nedenle günümüzde ölümcül sorun olan Kürt sorununda devletin istihbaratsız olması mümkün değildi. Zaten kimse de buna inanmaz.” Dedi.
Geçmişte yapılan mahkemelerde ajanların PKK ve KCK içinde faaliyet gösterdiğinin ortaya çıktığını ifade eden Kaya, şunları aktardı: “Ajanlar zaman zaman PKK ve KCK içinde faaliyet yürütüyorlar. Örneğin Kürt sorununda MİT’in olaylara karıştığı mahkemelerle ortaya çıkmış bir gerçek ve delileri vardır.\"
Devletin kendi güvenliği açısından böyle bir girişimde bulunmasının ise normal olduğunu kaydeden Yaşar Kaya, “Devlet bunu yapmak zorunda, yoksa istihbarat alamaz. KCK\'nin faaliyetlerini bu ajanların yönlendirdiği biliniyor. KCK kurulduğundan bu yana ajan meselesi hem yazıldı, hem de çizildi ve söylendi. Kimse bunu bugüne kadar çıkıp yalanlamadı.\" dedi.
Kaya\'ya göre devlet, Kürt grupları arasında kendisine en yakın olan KCK\'ye taviz verme girişiminde bulunarak anlaşma yapmaya yöneldi. Kaya.\" Zaten bugün devletin KCK dışında başka bir Kürt örgütü ve partisi ile görüşme eğilimi yok, faaliyeti de yok\" ifadesini kullandı.
Siyasi sığınmacı statüsünde 21 yıl Almanya\'da yaşayan 76 yaşındaki Kaya, DEP\'in ve Sürgündeki Kürt Parlamentosu\'nun başkanlığını yaptı. Aynı zamanda Özgür Gündem gazetesinin ilk imtiyaz sahibi olan Kaya, uzun bir zaman önce aktif siyasetten çekilmişti. Kaya, hakkında daha önce açılan davayı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi\'nin sağlık durumu ve yaşının ilerlemiş olmasını dikkate alarak beraat vermesi üzerine geçen yıl Türkiye’ye dönmüştü.