Burada konuşan Zana, \"İlk defa Ağrı\'ya geliyorum ama görüyorum ki Agırî nin ateşi yüreğinizde gürlüyor. 85 yıl önce Ağrı\'yı mezar yaptığını söylediler. Ama bugün Ağrı\'nın mezardan kalktığı andır artık\" dedi. \"Sordum Ağrı\'nın nüfusu ne kadardır diye yüz binin üzerinde ama Ağrı\'nın tarihine baktığımızda yüz katı kadar Çin sınırlarında bile yaşıyorlar\" diyen Zana, \"Bir kaç gün önce Çin\'de yaşayan Kürtler ile ilgili haberi okudum. Yazılana göre Çin\'de 3 büyük köyde 3 bine yakın insanlarımız orada yaşıyor. Onlara soruyorlar \'siz nasıl 85 yıl önce Ağrı\'dan çıktınız ve kendiniz gibi kalmaya başardınız?\' \'Biz el ele verdik, sırt sırta verdik ve kendi birliğimizi yarattık ve böyle kalmaya söz verdik\' cevabını veriyorlar. Ağrı\'da sizin birlik olup buradaki belediye yönetimini kendi kendiniz yönetmeniz gerekiyor. Biz kendi elimizle kendi yaramızı sarmamız gerekiyor. Siz kendi kendinize yetersiniz, artık bu sistemden hiç bir beklentimiz olmamalı. Bu sistem bize borçludur. Bizim üretimimiz, yerel kaynaklarımız yeterdir. Eğer sürgün varsa, yaylalarımız, tarımımız, var bunları işletmemize üretim yapmamıza izin verilmediği için bu kadar yoksul kaldık\" dedi.
13 YAŞINDAKİ CİHAN..
Özellikle Başbakan\'ın konuşmasında üzerinde durduğu Diyarbakır\'daki çocukları PKK\'ye katılan ailelere de değinen Zana, \"Bu ülkenin yetkilileri iyi bilsinler ki Kürt Özgürlük Mücadelesi hiçbir zaman hiç kimseye zorla bir şeyi yaptırmıyorlar, yapmazlar. 1990\'larda dayımın oğlu 13 yaşında dağa çıktı. Arkadaşlar ona \'sen çocuksun aramızda kalamazsın, anne ve babanın yanına git\' diyorlar. Cihan 13 yaşındaydı. Örgütün yöneticilerine bakıyor ve diyor \'Valahi bu örgüt hiç kimsenin babasının örgütü değildir, ben özgürlüğümün peşinden gelmişim. Ben burada kalıyorum ve hiç bir yere gitmiyorum.\' Bunun için umarım öyle bir gün gelecek ki Cihan ve onun gibi çocuklar artık dağlarda değil halkının içinde bu halkın geleceği için mücadele etme günü gelir. Biz burada el ele verelim ve bu çocukların geçmişini onlara armağan edelim\" diye konuştu.
O ÇOCUKLAR NEDEN GİTTİ?
\"Başbakan\'a da bir sözüm var, madem diyorsun o çocukları götürmüşsünüz getirin, biz de diyoruz madem diyorsun bir adım atmışım o adımın sonunu getir ki, anayasada düzenleme yap ki, toplumu çürüten bu uyuşturucu, balli, hırsızlık gibi şeylerin önünü alacak tedbirleri al ki söyleyecek şeylerin olsun\" diyen Zana, \"Sizin çocuklarınız özel okullarda, Avrupa okullarda okuyorlar, 3-4 dilli biliyorlar, özel yerlerde bulunduruyorsun, boş zamanlarında saz, gitar çalıyor, bizim çocuklar da sokaklarda boyacılık, selpak, simit satıyor. Yıkık barakalarda başını taşa koyarak uyuyor. Sen bu ülkenin Başbakanı\'sın ben bir kere sorumluysam sen bin kere sorumlusun, sen ayırım yapamazsın. Sadece söylem ile emirlerle olmuyor. Eğer emir ile olsaydı tüm padişahlar yerinde kalırdı. Sen Padişah değilsin, sen milletin oyu ile gelen oyu ile giden bir başbakansın. Toplumun kırılacağı sözleri söyleme, sana yakışmıyor, halkın taleplerine göre davranmak zorundasın. Eğer bu çocuklar yönünü dağa vermiş ise bunun sebeplerine bak. O çocuklar da kendi anadilinde eğitim istiyorlar, özgür kimlikleri tanınması isteniyor, sokaklarda işkence ve öldürülmesini istemiyor\" dedi.
BAŞBAKAN SİWAR HAT PEYA ÇU!
Ardından alkışlar arasında konuşma yapan BDP Ağrı Belediye Eş Başkan adayı Sırrı Sakık, \"Aslında biz 30 Mart mitingimiz den sonra zaferi ilan edecektik ama sağolsun Başbakan geldi onun mitinginden sonra seçim resmini ortaya koydu. Kürtçe diyorlar \'Siwar hat û peya çû\'. Şimdi bizim burada mitingimiz yok, Leyla hanım Ankara\'dan geldi, Ağrı halkı konukseverdir, burada karşıladılar ve toplandılar tekrar teşekkür ediyorum\" dedi.
KÜRDİSTAN’I KABUL EDECEKSİN!
30 Mart\'ta burada miting yapacaklarını ve herkesi mitinge katılım çağrısında bulunan Sakık, \"O gün göreceğiz el mi yaman bel mi yaman. Artık bu topraklarda inkar, imha ve asimilasyon olmayacak, hala Başbakan kalkmış bozuk plak gibi \'tek vatan, tek millet, tek bayrak\' diyor. Ey başbakan! Eğer biz tek milletsek 30 yıldır kavgamız ne? Niye ölüyoruz, biz Kürt halkıyız, Kürt halkının kimliğini kabul edeceksiniz. Siz bunları kabul etmeden diyaloğu sürdüremezsiniz, Kürt halkı bir realitedir Kürdistan bir realitedir. Sen Kürdistan\'ı da kabul edeceksin, sen Kürt halkını da kabul edeceksin, onların taleplerini de kabul edeceksin\" diye konuştu.