Bu dönemde, savaştan çok, farklı etnisite ve dini inançtan insanların iskânı ve asimilasyonuyla uğraşan, etnik temizlik peşinde olan, Talat Paşa’nın liderliğindeki İttihat-Terakki Hükümeti; önce gayrimüslim unsurları sınırların dışına atmak, sonra da, Türk olmayan Müslüman unsurları Türkleştirmek amacındaydı. Bu amacının en büyük hedefi Ermeniler ve Kürtlerdi. Bir jenoside dönüşen 1915 Ermeni Tehciri bilinmektedir. Ancak 1916 Kürt Tehciri diye adlandırılabilecek Kürt tehciri, genel kamuoyu tarafından bilinmemektedir.
Savaşın başlaması ve Rusların bölgeyi işgal etmesiyle, bölgeden Müslüman göçü başladı. Bu günkü yapıyla 13 vilayeti kapsayan, Erzurum, Bitlis ve Van vilayetlerinde yaşayan çoğu Kürt, yüzbinlerce insan mülteci durumuna düştü; bölgedeki nüfus ’a düştü. Başlangıçta kitleler, Rus ve Ermeni korkusuyla kaçtı. Ancak İttihat-Terakki, daha önce de planladığı şekilde, zorunlu olan bu göçü, zorla göç hâline getirdi; gizli bir politikayla, asimilasyon amaçlı bir tehcire dönüştürerek, kitleri Anadolu içlerine sürdü. 1915-1917 yılları arasında gerçekleştirilen bu tehcir, saklı tutulan, bilinmeyen bir dramdır. Resmi rakamlar bile sayıların sekiz yüz binden fazla olduğunu belirtiyor. Yine resmi veriler göre, bu kitlelerin yarısından fazlası yollarda ölmüş, birçoğu Anadolu içlerinde asimilasyon canavarı vasıtasıyla yok olmuştur. Kitlelerin yüzde onu bile, savaştan sonra yurtlarına dönememişlerdir. İşte 1916 Kürt Tehciri’nde, Diyarbekir Vilayeti’ne, 2 Mayıs 1916 tarihinde şifreli bir telgraf şeklinde gönderilen, aşağıdaki talimatname bir milattır. 4 Mayıs’ta aynı talimatname, küçük değişikliklerle diğer tüm vilayetlere de gönderilmiştir.
19 Nisan 1332 (2 Mayıs 1916) tarihinde, “Dâhiliye Nezareti, İskân-ı Aşâir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i (İAMM)” başlığı ile ve Nazır Talat imzasıyla Diyarbekir Vilayetine şifreyle gönderilen telgraf, Kürtlerin sürgünü ve iskânı ilgili olarak hazırlanan bir Talimatname şeklindedir. Kürtlerin iskânı için, açık bir hükümet kararına, bir kanuna da gerek görülmemiştir. Şifreyle gönderilen talimatnamenin (telgrafın) sadeleştirilmiş hâli aşağıdadır.
“Bab-ı Âli, Dâhiliye Nezareti
İskân-ı Aşair ve Muhacirîn Müdüriyeti
Umumi No: 5445, Hususi No: 10
Diyarbekir Vilayetine (Şifre)
C. 18 Nisan (1)332 (1 Mayıs 1916) şifreye.
Kürd mültecilerini Urfa, Zor gibi güney bölgesine göndermek kesinlikle caiz (doğru) değildir. Bunlar oralarda ya Araplaşacak veya milliyetini muhafaza ederek gayr-i müfid (faydalı olmayan) ve muzır bir anasır (zararlı bir unsur) hâlinde kalacağından ve amaç hâsıl olmayacağından mültecilerin sevk ve iskânları lazımdır:
1-Türk mülteciler ile Türkleşmiş kasaba ahalisi, Urfa, Maraş, Ayintap cihetlerine sevk ve oralarda iskân olunmalıdır.
2-Kürd mültecilerin, gittikleri yerlerde aşiret hayatı yaşamamaları ve milliyetlerini muhafaza etmemeleri için, aşiret reislerini derhal ayırmak gerekli olduğundan, bunlar arasında ne kadar nüfus sahibi ve eşraf var ise, bunların ayrılarak Konya, Kastamonu vilayetleriyle Niğde ve Kayseri sancaklarına ayrı ayrı sevk edilmelidir.
3-Sefere tahammüllü olmayan alil ve ihtiyarlar ile kimsesiz ve fakir kadın ve çocuklar, Maden kasabasıyla, Ergani ve Behremaz (Sivrice) nahiyeleri gibi Türk köylerinin yoğun olduğu yerlerde ve Türkler arasında müteferrikan (dağınık olarak) iskân ve iaşe edilecektir.
4-Sabıkalı olanların dışındaki mülteciler, Amasya, Tokad livalarıyla Malatya’nın münasip mahallerinde müteferrikan (dağınık) iskân edilmek üzere sevk edilecektir.
5-Sevk edilen yerlerle muhabere edilmekle birlikte, oralardaki dağıtım ve iskân hakkında yapılacak işlemler, ne kadar mültecinin, hangi tarihte, nerelere sevk edildiği bakanlığımıza bilgi verilecektir.
Fi 19 Nisan (1)332 (2 Mayıs 1916), Nazır Talat ” (BAO DH ŞFR 63/172-173)
Bu önemli talimatnamenin Diyarbekir’e gönderilmesinden iki gün sonra (4 Mayıs’ta), aynı içerikte üç ayrı bölgeye üç ayrı talimatname daha gönderilmiştir. 1. Talimatname, Kürt bölgesine yakın, Urfa, Maraş ve Antep mutasarrıflıklarına (BAO DH ŞFR 63/187); 2. Talimatname, Kürtlerin dağıtılacağı, Ankara, Konya, Bursa, Kastamonu vilayetleri ve Kayseri, Niğde, Kütahya mutasarrıflıklarına (BAO DH ŞFR 63/188); 3. Talimatname de, Rus işgal bölgesi sınırındaki, Sivas, Ma’muretü’l-aziz ve Erzurum vilayetlerine (BAO DH ŞFR 63/189) gönderilmiştir.
Bu talimatnamelerde, Urfa, Antep ve Maraş, Türkleştirme bölgesi olarak belirtilip Türk mültecilerin (ki Kürt mültecilere göre oldukça az) buralara iskân edilmeleri belirtilirken Kürt mültecilerin daha uzaklara, Kayseri, Niğde, Adana, Konya, Kastamonu, Tokat, Amasya gibi vilayet ve sancaklara, liderlerinden ayrı olarak iskân edilmeleri emrediliyor. Sıralanan talimatlar, dönem boyunca çeşitli talimat ve yazışmalarla tekrarlanmıştır…