Kürdistan Federe Devleti, bugün uluslararası siyasî arenada ve devletlerarası hukukta resmî olarak tanınan, meşru olarak kabul görmüş bir Kürt devletidir. Başta Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) olmak üzere, dünyadaki pek çok uluslararası kuruluş ve büyük devletler tarafından resmî olarak muhatap alınan reel bir Kürt devleti var dünya sahnesinde.
Bu federal devlet, “bağımsızlık” çabası veriyor. Bağımsızlığını ilân etmek ve müstakil bir Kürdistan Devleti olarak dünya haritasındaki yerini almak istiyor. Ve bu, onun en doğal hakkı. Zirâ bunun için yüzyıllar boyunca onurlu bir mücadele verdiler ve haklı bir mücadele verdiler.
Kürdistan’ın bağımsızlık yürüyüşü, kendi milletine düşman olmuş bir kısım soysuz çevreler dışında, hemen her onurlu Kürt tarafından destekleniyor. Bu yürüyüş, Kürtler arasında millî bir heyecana yol açmış durumda.
Ancak hissî ve duygusal heyecanlar güzel olmakla birlikte, akılcı ve stratejik adımların da atılması gerekmekte.
Bu noktada gerek Kürt halkının gerek Kürt aydınlarının ve siyasetçilerinin, hatta gerekse Kürt Federe Devleti’nin bu adımları olması gerektiği gibi attıklarını söyleyebilir miyiz? Pek çok noktada “Evet” ama önemli bazı alanlarda ne yazık ki “Hayır”.
Bunların başında da spor, özellikle futbol geliyor.
Kürdistan FIFA Ve AFC’ye Üye Olmak için Neyi Bekliyor?
Kürdistan, kısa adı FIFA olan Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (Fédération Internationale de Football Association) üyesi değil. Ayrıca kısa adı AFC olan Asya Futbol Konfederasyonu (Asian Football Confederation) üyesi de değil.
Peki ama neden?
Kürdistan’ı FIFA ve AFC’ye üye olmaktan alıkoyan nedir? Neden üye olmak için başvuruda bulunulmuyor?
Daha önemlisi ve garibi, neden üye olması için bir tane bile Kürt aydını, yazarı, entelektüeli, sivil toplum kuruluşu, sporcusu, spor uzmanı çıkıp iki kelam etmiyor, Hewlêr (Erbil) yönetimine bu yönde akıl vermiyor? Neden “Kürdistanî” hiçbir Kürt kişi veya kurumu Kürdistan Hükûmeti’ne bu yönde baskı yapmıyor?
Denilecektir ki, “Kürdistan henüz bağımsızlığını ilan etmedi” Bunu söylemek, tek kelimeyle cehalettir. Çünkü FIFA, UEFA veya AFC’ye üye olmak için “bağımsız bir devlet” olmak gerekmiyor.
Dünya Kupası, Avrupa Kupası ve Asya Kupası maçlarını izlediğiniz zaman, bağımsızlığını kazanamamış pekçok coğrafyanın da (federal devletler, özerk bölgeler vs.) o turnuvalarda boy gösterdiklerini görürsünüz.
İsterseniz gelin önce bunları tek tek gezelim:
FIFA Üyesi Federe Devletler ve Özerk Bölgeler:
Futbolun dünya çapındaki en üst düzey yönetim organı olan FIFA’nın günümüz itibariyle 211 üyesi var.
Ancak bu 211 üye ülkenin hepsi “bağımsız ülkeler” değildirler. Bu üyeler arasında pek çok “federe devlet” veya “özerk bölgeler” de bulunuyor.
Şimdi gelin, Asya ve Avrupa kıt’âlarından FIFA üyesi olan bu durumdaki üyeleri tanıyalım:
Guam Adaları: ABD’ye bağlı denizaşırı özerk bölgedir. Pasifik Okyanusu üzerinde 545 km²’lik küçük bir adadır. Toplam nüfusu sadece 185 bindir.
Hongkong: Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı özel yönetim bölgesidir. Toplam nüfûsu 7 milyon 300 bindir.
Makao: Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı özel yönetim bölgesidir. Toplam nüfûsu sadece 650 bindir.
Filistin: İsrail’e bağlı özerk bölgedir. Toplam nüfûsu 4, 5 milyondur.
İngiltere: Büyük Britanya Krallığı devletinin 4 bölgesinden biridir. Toplam nüfûsu 55 milyondur.
İskoçya: Büyük Britanya Krallığı devletinin 4 bölgesinden biridir. Toplam nüfûsu 5 milyon 300 bindir.
Galler: Büyük Britanya Krallığı devletinin 4 bölgesinden biridir. Toplam nüfûsu 5 milyondur.
Kuzey İrlanda: Büyük Britanya Krallığı devletinin 4 bölgesinden biridir. Toplam nüfûsu sadece 2 milyondur.
Faroe Adaları: Danimarka’ya bağlı özerk bir bölgedir. Kuzey Denizi üzerindeki birkaç küçük adadan oluşur. Toplam nüfûsu sadece 50 bindir.
Cebelitarık: İspanya topraklarında ama Büyük Britanya Krallığı’na bağlı bir özerk bölgedir. Küçük bir kasabadan ibarettir. Toplam nüfûsu sadece 32 bin 500’dür.
Gördüğünüz gibi Asya’dan 4 üye var ki, FIFA ve AFC üyesidirler. Yani “bağımsız devlet” olmadıkları halde hem Asya Futbol Şampiyonası’nda hem de Dünya Futbol Şampiyonası’nda boy gösteriyorlar.
Yine gördüğünüz gibi Avrupa’dan da 6 üye var ki, FIFA ve UEFA üyesidirler. Yani “bağımsız devlet” olmadıkları halde hem Avrupa Futbol Şampiyonası’nda hem de Dünya Futbol Şampiyonası’nda boy gösteriyorlar.
Bu isimlerini saydığımız üyeler, tıpkı bağımsız birer ülke olan ve futbolun dünya devleri durumundaki Arjantin, Brezilya, Almanya, İtalya, İspanya gibi “Dünya Kupası Eleme Maçları” oynuyorlar ve tıpkı onlar gibi şayet elemeleri geçerlerse, tıpkı onlar gibi Dünya Kupası’nda aslanlar gibi boy gösteriyorlar.
Peki Kürdistan’ın bunlardan neyi eksik?
Bu üye coğrafyaları tek tek incelerseniz, aralarında birçoğunun hem “siyasî statü” olarak Kürdistan’dan daha geri noktada olduğunu, hem de nüfus olarak Kürdistan’dan daha az olduklarını rahatlıkla müşahede edebilirsiniz.
“Federal devlet” statüsüne sahip ve 5, 5 milyon nüfusu olan Kürdistan, hem “siyasî statü” olarak bunların pek çoğundan daha üstün bir statüye sahip, hem de nüfus olarak çoğundan daha kalabalık bir nüfusu barındırıyor.
Öyleyse Kürdistan FIFA’ya ve AFC’ye üye olmak için neyi bekliyor?
Bu üyelik için illâ da bağımsızlığını kazanmış olma şartı yok. Bunu yapmak için neden bağımsızlığın ilanı bekleniyor?
FIFA Ve AFC’ye Üyelik, Bağımsızlığın Motor Gücü Olur
Dünya üzerinde bağımsızlık mücadelesi veren, Kürt halkıyla aynı durumda olan ve aynı millî davayı güden pek çok kavim var. “Bunların içinde, aydınlarının ve siyasetçilerinin en cahil, vizyonsuz ve ufuksuz olduğu millet hangisidir?” diye bana sorarsanız, hiç tereddüt etmeden “Kürtler” derim.
Evet, kimse kırılmasın darılmasın ama, acı gerçek bu maalesef. Kürt aydınları ve Kürt siyasetçileri, dünyanın en vizyonsuz ve ufuksuz aydınları ve siyasetçileridir. Bunun sebebi, “millî bir akla” sahip olmamaları ve ideolojik zehirlenmeye tabi tutulmuş olmalarıdır.
Daha Kürt Federe Devleti kurulmadan öncesinden başlayarak, on yıllardır Kürt entelijansiyasını ve Kürt siyasetini yakından takip ederim. Daha bugüne dek bir tane Kürt aydınının veya Kürt siyasetçisinin çıkıp da, “Kürdistan niye FIFA’ya üye olmuyor?” diye sorduğuna tanık olmadım.
Oysa FIFA ve AFC’ye üyelik, bağımsızlığın motor gücü olacaktır. Bu yapılırsa, bağımsızlığın en önemli altyapı taşlarından biri döşenmiş olacaktır.
Ama Kürdistan bunu yapmıyor. Kürdistan Futbol Federasyonu böyle bir teşebbüste bulunmuş değil (veya bulunmuşsa da benim haberim yok). Oysa bunu yapmaya hem yetkisi var, hem de şu anda Kürdistan’ın böyle bir uluslararası hakkı da var.
Kürdistan FIFA’ya üye olmaya çalışmadığı veya akledemediği gibi, bir de gidip, ne idügü belirsiz ve hiçbir resmî geçerliliği de olmayan, sadece hiçbir statüsü olmayanların kendi kendilerini tatmin etmek için oluşturdukları Viva Dünya Kupası gibi absürd turnuvalarda boy gösteriyor.
Bakın, Kürdistan Federe Devleti gibi “federal devlet” statüsüne sahip ve 5, 5 milyon nüfuslu bir ülke, gidip de Viva Dünya Kupası adı altındaki “mahalle maçları”nda kimlerle birlikte futbol maçları yapıyor ve kendisini kimlerle kimlerle aynı seviyeye düşürüyor: Oksidanya, Padanya, Suriye Aramîleri, Darfur, Gozo, KKTC, Raetia, Laponya, Güney Kamerun, Tamil, Sicilya, Batı Sahra, Zengibar.
Bu resmen Kürdistan’a ve azîz Kürt milletine hakarettir!..
Bunu, adı geçen coğrafyaları ve halkları aşağılamak için söylemiyorum elbette ki. Duruş ve fikirlerimizi tanıyan herkes, “yitik ülkeler” konusunda ne kadar hassas olduğumuzu, yazılarımızın çoğunda ve şiirlerimizin tamamında onları işlediğimizi bilir.
Ve lâkin “federal devlet” statüsüne sahip ve 5, 5 milyon nüfuslu bir devlet olan Kürdistan Federe Devleti, neden gidip de kendisini onlarla aynı kefeye koysun?
Dünyanın sayılı ve saygın ülkeleriyle birlikte FIFA’da boy göstermek, gerçek Dünya Kupası’na katılmak için mücadele etmek varken ve şu anki durumu ve statüsüyle buna hakkı da var iken, neden yapsın bunu?
Neden?
FIFA Üyeliği için Kürt Aydınları Kürdistan’a Baskı Yapmalı
Kürdistan’ın Viva Dünya Kupası gibi absürd turnuvalarda boy göstermesinin Kürt aydınları üzmesi ve hatta utandırması gerekirken – sözüm ona – bu “Kürt aydınları” bırakın utanmayı, bir de bu durumla gurur duyuyor, Kürdistan Viva Dünya Kupası’nda maç yaptığı zaman bununla övünüyorlar.
Viva’da Kürdistan’ın oynadığı maçları Kürt televizyonları canlı veriyor, Kürt medyası ballandıra ballandıra maçları haber yapıyor, iş bu “Kürt aydınları” da bu maçları sosyal medya hesaplarından iştahlı iştahlı paylaşıyorlar. Hem de “İşte Kürtler, işte Kürdistan!” diye gururlanarak!
Bu durumdan utanmaları gerekirken, bu durumla övünüyorlar. Onun için diyorum, “dünyanın en vizyonsuz ve ufuksuz aydınları” diye.
Oysa “millî akla” sahip gerçek bir aydının yapması gereken, Viva Dünya Kupası gibi absürd turnuvaları “devlet” gibi bir statüsü olan Kürdistan ve Kürt milleti için bir “hakaret” ve hatta “hıyanet” olarak görmek, FIFA’ya üyelik ve FIFA Dünya Kupası elemelerinde boy göstermesi için Kürdistan Hükûmeti’ne ve Kürdistan Futbol Federasyonu’na baskı yapmaktır.
Hakikî mânâdaki Kürt aydınlarının üzerine düşen sorumluluk, bu ilerici vizyonla Kürdistan Hükûmeti’ne yol göstermektir, Kürdistan Futbol Federasyonu’na adım attırmak için akıl vermektir.
Ayrıca yukarıda da belirttiğimiz gibi, FIFA ve AFC’ye üyelik, bağımsızlığın motor gücü olacaktır. Bu yapılırsa, bağımsızlığın en önemli altyapı taşlarından biri döşenmiş olacaktır.
Kürdistan’ın FIFA’ya üye olması ve gerçek Dünya Kupası elemelerinde boy göstermesi, Sayın Mesud Barzanî’nin Fransa Cumhurbaşkanı’yla aynı karede görünmesinden, TC Başbakanlık Binası’nda Kürdistan bayrağının asılmasından veya üç dört Batılı yazarın Kürdistan’ı destekleyen yazılar yazmasından çok daha önemli ve kalıcı bir yapıtaşıdır, Bağımsız Kürdistan Devleti için.
Politik ve günübirlik manevralar olmaktan öteye anlam taşımayan bu tür şeylerle övünüp “ezikliğinizi” herkese göstereceğinize, Kürdistan’ın FIFA’ya üye olması ve kalıcı bir kazanım olan Dünya Kupası’na katılmak için Erbil’e baskı yapın, ey Kürt aydınları ve Kürt siyasetçileri.
Kürdistan FIFA’ya üye olsun, tıpkı diğer ülkeler gibi Dünya Kupası eleme gruplarında yerini alsın. Ve siz de kalıcı bir kazanım olan bununla övünün!
Tekrar tekrar söylüyorum: Bunun için illâ da bağımsızlığın ilan edilmiş olması gerekmiyor. Kürdistan’ın şu anki haliyle ve şimdiki statüsüyle FIFA’ya ve AFC’ye üye olmaya hakkı vardır.
Kürdistan’dan çok daha düşük bir statüye sahip ve nüfusu da Kürdistan’dan çok çok daha az olan Faroe gibi adaların ve Cebelitarık gibi kasabaların bile bu hakkı varken, Kürdistan’ın neden olmasın?
2018 Dünya Kupası ve 2019 Asya Kupası için geç kalındı, ama 2022 Dünya Kupası’nı ve 2023 Asya Kupası’nı kaçırmamak lazım.
Kürdistan FIFA’ya üyelik başvurusunu hemen gerçekleştirirse, 2022 Dünya Kupası için, Eylül 2020’de başlayacak olan eleme gruplarında yerini alacaktır.
Millî bir akla sahip olan her Kürt aydını ve Kürt siyasetçisi, bunun için Kürdistan’a baskı yapmalı, Kürdistan’ı bunu yapması için teşvik etmelidir.
2022 Dünya Kupası eleme maçlarında Kürdistan’ın da aslanlar gibi boy göstermesi, azîz Kürt milletinin fertleri olarak hepimizi hem heyecanlandıracak hem de gururlandıracaktır.
Bu heyecanı ve gururu yaşamayı ise Kürt halkı çoktan beridir hak etmektedir.