Zernews\'te yayınlanan Eski PKK Gerillası Sait Çürükkaya\'nın \'Musul Operasyonu\' üzerine yazılan makaleyi olduğu gibi yayınlıyoruz...
Güney Kürdistan’daki bağımsızlık söylem ve adımlarının atıldığı bu dönemde, Kürdistan coğrafyasının ortasında bulunan Musul’un durumu Kürdistan’ın geleceği için çok önemli bir stratejik konum ifade etmektedir.
Uzun süre Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren El Kaide’nin Irak kolundan türeyen DAİŞ örgütü, asıl Musul’u ele geçirdikten sonra dünya çapında adını duyurmuştur.
Musul’da Irak Ordu’suna ait ABD menşeli, bir devletin Ordu’suna yetecek silah ele geçirince hem ismini İslam Devleti (IS) olarak değiştirmiş hemde bölgede çok önemli bir güç haline gelmiştir.
Bilindiği gibi Irak’ta merkezi hükümet ile sorunlar yaşayan Kürdistan bölgesi IŞİD’in bu hamlesinden iki yönlü etkilenmiştir.
2003’ten beri Irak’ Anayasasının 140’cı maddesinde adı “Tartışmalı bölgeler” şeklinde geçen, aslında Kürdistan’dan koparılmış bölgeler, IŞİD’in terör örgütünün Musul’u işgal etmesiyle Peşmerge’nin denetimine geçmiştir.
Yani bu konuda 10 yıldır Kürt hükümetinin yapamadığını, IŞİD tek bir gecede yaptığı bir hamle ile Kürtlerin çıkarına bir adım atılmasını vesile olmuştur.
Bu anlamda Kürtlerin faydasına olan bu hamle Kürtlerde IŞİD’in bölgede Şii egemenliğine karşı Sünni başkaldırısı olarak değerlendirilmiş, IŞİD in Kürdistan yerine Bağdat a yöneleceği ve bu nedenle izle gör politikası esas alındığı görülmekteydi.
Bu yanlış değerlendirme ve askeri olarak güçleri olası bir IŞİD in Kürdistan’a saldırması durumunda yeterli hazırlık ve planların yapılmamasına, yapılmış ise de realite den uzak olduğu, bu örgütün Kürdistan’a saldırmasından sonra ortaya çıkmıştır.
Yaklaşık 2 yıla yakın bir zamandır Musul şehri IŞİD örgütünün işgali altındadır. Bugünlerde Musul operasyonun hazırlıkları ve bu konuda çok yönlü görüşmeler yapılmaktadır.
Musul’un batısı, kuzeyi ve doğusu Peşmerge güçleri ile kuşatılmış, buraya yönelik tüm giriş ve çıkışlar durdurulmuştur.
Bu kuşatma sayesinde Kürdistan bölgesinin güvenliği sağlanmaktadır.
Kürtlerin katılmadığı ve destek vermediği bir Musul’u kurtarma operasyonu başaralı olamayacağı gibi, Irak Ordu’su için büyük bir hazimet, Kürdistan bölgesi için de bir felaket olabilir.
Kürdistan için felaket olması operasyonun kendisi değil, ama operasyon sonrası Musul un idaresi olacaktır.
Coğrafik olarak Musul 58 km Duhok , 74 km Erbil, 147 km Kerkük, 112 km Şengal kentlerine uzaklıktadır. Mevcut Peşmerge denetimindeki Kürdistan toprakları yarım ay şeklinde bu şehri çevrelemiştir.
İdari anlamda Kürtler’le dost olmayan bir Musul şehri yönetimi, Kürdistan bölgesi için büyük bir tehlikedir.
Musul’u kurtarma ve geleceğine yönelik üç ana senaryoyu değerlendirmek Kürtler için oldukça önemlidir
Senaryo I.
Musul kurtarma operasyonu, Irak Ordu’su ve bunu destekleyen milisler tarafından gerçekleştirilecek, Peşmerge belli bölgeler dışında operasyonuna katılmayacaktır .
Bu durumda Irak Ordusu bu operasyonu başarı ile bitirmesi yıllar alabilir.
Belli bir süre önce Musul operasyonuna hazırlık çerçevesine mahmur çevresine bir süre önce Irak Ordu’suna bağlı birlikler yerleştirilmişti. Burada belli bir bölgenin denetimi Irak Ordu’suna devredilmişti. Nisan başında bu gücün denetimindeki bölgeden gelen IŞİD teröristleri toplam 5 intihar arabası ile Kürdistan Bölgesi’ndeki Peşmerge ve polis mevzilerine saldırmış, saldırıda 6 Peşmerge ve 4 Polis şehit düşmüştü.
Yukardaki Mahmur örneğinde olduğu gibi Musul Irak Ordu’sunun denetimine geçtikten sonra Erbil, Duhok ve Kerkük’e de her gün intihar saldırıları yapılacak Kürdistan büyük bir güvenlik kaosu yaşanacaktır. Kürdistan düşmanlarının istediği de budur.
Kürdistan bölgede güvenli tek alan olma özelliği taşımaktadır. Irak Ordusu’nun denetimine geçecek bir Musul şehrinde radikal oluşumlar buradan Kürdistan’ın tüm şehirlerine saldırı yapma imkanına her zaman sahip olacaktır.
Senaryo II.
Şu ana kadar ağır basan senaryoya göre Irak Ordu’su ve Peşmerge ortak olarak kurtarma operasyonu yapacak, şehir kurtarıldıktan sonra IŞİD öncesi gibi yine burası idare edilecektir. Böylesi bir durumda burada birkaç sorun yaşanacaktır.
İlki, Irak Ordu’sunun böyle bir operasyonu yürütecek kapasite ve yeteneği çok zayıftır. Bu da Peşmerge’nin Irak Ordu’suna dayalı planlamalarla hareket etmesine yol açacak, uygulanan planlarda da Irak Ordu’sunun yetersiz desteğinden dolayı büyük kayıplar olacaktır.
Operasyonun tüm kritik noktalarını Peşmergenin yürütmesine rağmen operasyon sonrası, Irak Ordu’su ve ona bağlı milis güçler Peşmerge için sorun çıkaracaktır. Altan alta Kürdistan bölgesine düşmanlık yapan gruplara göz yumulacak ve Musul’un Kürdistan asayişini tehdit eden bir konuma dönüşme ihtimali olacaktır.
Senaryo III.
Bu son olasılıkta da Kürdistan Bölgesi’nin güvenliği için mutlak anlamda Musul’un denetimi ve idaresi Kürtlerin elinde olacağı senaryodur. İle de Kürdistan’ın Bağımsız bir devlet olarak görmek isteten kesimler bu planı desteklemeleri gerekir diye düşünüyorum.
Peşmerge Musulu kurtarma operasyonun ana gücü olmalı, Irak Ordusu sadece bu operasyonun destek gücü olmalıdır. Irak Ordusu’nun mevcut durumda böyle bir operasyonu yürütecek gücü yoktur. En önemlisi operasyonun ana gücü olan Peşmerge , Musul kurtarıldıktan sonra şehrin güvenliğini ve idaresini eline almalı, şehirde görev alacak Sünni polis gücü Kürt güçleri denetiminde haraket etmelidir.
Kürtler bu konuda tüm diplomatik ve siyası görüşme ve askeri planlamalarda bu senaryo da ısrar etmedikleri sürece Musul Güney Kürdistan’ın AŞİL TOPUĞU olarak kalacak diye düşünüyorum.
Siyasi olarak Musul’un referandum yolu ile Kürdistan bölgesine bağlanması dayatılmalıdır .
Bazılarını söylediği gibi “Musul Arap şehridir, bizi ilgilendirmez” demekle Kürdistan’ın güvenliği sağlanamaz.
IŞİD’in bölgeden temizlenmesi ile Kürdistan’a yönelik tehditler bitmeyecektir.
Kürtler ya savaşı Erbil kapısında verecekler yada Musul’un idare ve güvenliğinde ısrar edip bu savaşı Kürdistan sınırları dışında yürütecekler.
Bu tercih Kürdistan’ın siyasi ve askeri geleceğinde önemli bir rol oynayacaktır.
12.04.2016 Sait ÇÜRÜKKAYA Kürdistan Bölgesi, Peşmerge Eğitmeni